Gündem Denktaş: ''Şerefli bir anlaşma yapmak istiyoruz''

Denktaş: ''Şerefli bir anlaşma yapmak istiyoruz''

15.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Denktaş: ''Şerefli bir anlaşma yapmak istiyoruz''

Denktaş: Şerefli bir anlaşma yapmak istiyoruz

11:40


KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ''tek başına tango yapılamayacağı gibi, sadece Türk tarafının istemesiyle bir barış olamayacağını'' belirterek, Kıbrıs Türkünün sağlam, şerefli bir anlaşma yapmak istediğini söyledi.
Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük, ölümünün 20. yıldönümünde törenle anıldı.
Dr. Küçük'ün mezarının bulunduğu Anıt Tepe'de düzenlenen törene, Denktaş, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Fatma Ekenoğlu, Başbakan Mehmet Ali Talat, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Hayati Güven, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Işık Koşaner, Dr. Küçük'ün ailesi, diğer yetkililer, kurum ve kuruluş temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Törende protokol sırasına göre anıt mezara çelenkler konuldu, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı çalındı, gönderdeki bayraklar yarıya indirildi ve anıt özel defteri imzalandı.
Denktaş, törende yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının bu yıl iki yol kavşağında geleceğine baktığını ifade ederek, bütün dünyanın Kıbrıs Türklerinin devletini yok sayarak tanımadığını kaydetti. Denktaş, ''Tek devlet varmış diye üzerimize gelmektedirler'' dedi.
Konuşmasını Dr. Küçük'e seslenerek yapan Denktaş, Kıbrıs Rum tarafında değişen bir şey olmadığının altını çizerek, Dr. Küçük zamanında Enosis yasasını kabul eden Rum meclisinin, geçen ay da ''Kıbrıs Yunanistan'ın bir parçasıdır'' diyerek, Yunanistan'ın Anadolu'dan çıkarılmasını ''katliam'' olarak niteleyen bir yasa çıkarttığına dikkati çekti.
Denktaş, Rumların barış istiyorlarsa bu yasayı geri çekmeleri ve Avrupa Birliği üyeliğinin dolaylı Enosis anlamına gelmediğini Rum yetkililerin de söylemesi gerektiğini belirtti.
Denktaş, Rum tarafında değişen bir şey olmadığını belirterek, ''Değişen bir şey olmadığı içindir ki, bizi de değiştiremeyecekleri, bizi ortadan kaldıramayacakları, sağlam, egemenliğe, eşitliğe, devlete dayalı, iki kesimliliği altüst etmeyen, Türkiye'nin garantörlüğünü daimi kılan sağlam bir anlaşma yapmak ihtiyacındayız ve mecburiyetindeyiz'' dedi.
Denktaş, bunu yapmak için herkesin gönlü ve isteği olduğunu, çalışmaların devam ettiğini belirterek, ''Bunların neticesini alacağız. Ama herkesin söylediği gibi bu tangoya benzer. Tek başına tango olmaz, tek başına bizim istememizle anlaşma olmaz. Rum tarafının da istemesi lazım'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük'ün ölümünün 20. yılı nedeniyle düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, Rumların 1963'ten 1974'e kadar Türklere yaptıklarının tazminatını düşünmesi gerektiğini vurguladı.
Rumların, '''tazminatları verecek bir forum içerisine girmeye başlamalarını görmek istediklerini'' dile getiren Denktaş, ''Bu memlekette uzlaşma da olur, barış da olur ama 'biz bütün Kıbrıs'ın meşru hükümetiyiz, siz bizim vatandaşımız, işgal altında azınlığımızsınız' diyerek değil. İki eşit ortak, yeniden iki eşit ortak olacaksa eski ortaklığın neden ve nasıl yok edildiğini kendileri bizden çok daha iyi bilir, bunun bilinci içerisinde geleceğe insafla bakmaları gerekir'' dedi.

DR. KÜÇÜK'E SESLENİŞ

Denktaş, ''Aziz Doktor, 365 gün sonra yine karşındayız. Saygıyla eğilmeye, seni ve halkınla birlikte verdiğin büyük kurtuluş mücadelesini anmaya ve hatırlatmaya geldik'' ifadesini kullandı.
Konuşmasını Dr. Küçük'e seslenerek yapan Denktaş, şöyle devam etti:
''Bu yıl halkın iki yol kavşağında geleceğe bakmaktadır. Muharip derneklerden arkadaşlar geliyor ve soruyor, 'Bu yıl da Dr. Küçük'e gidecek miyiz?' Niye gitmeyelim diye sorduğumda, 'kurduğumuz devleti vereceksek gitmeyelim, onu azap içerisine sokmayalım' dediler.'' Kendisini ziyarete gelen muharip dernek yetkililerine, ''Bu da nereden geldi aklınıza?'' diye sorduğunu ve onların da ''Kazandıklarımızı elden alma mücadelesi verilmektedir. Bütün dünya üzerimize üşüşmüştür. 'Egemenlik konuşulmaz, kabul edilmez' denmektedir. 'Devlet, adı olsun ama kendi olmasın' denmektedir. İki kesimliliğin içerisine Rumlar doldurulacaktır. 30 yıldır her şeyimizi gömdüğümüz mal ve mülkümüz, devletimizin verdiği tapu 'geçersizdir geri alınacaktır' denilmektedir. Bunları duyurmaya mı gideceğiz Dr. Küçük'e'' diye tekrar sorduklarını anlattı.
Onlara, ''Hayır. Bunların olmaması için, ama dengeli, her iki tarafında haktır, adalettir diyebileceği, özellikle Rumların, 'yaptık ve böyle oldu' demeleri gereken, hazmedebilecekleri bir anlaşma için uğraştığımızı duyurmaya gideceğiz'' dediğini kaydeden Denktaş, ''Ve bugün buradadırlar. Saçları beyazlaşmış, bazılarının elinde baston ama seninle birlikte davamıza sahip çıkan ve çıkmak azmiyle yaşayan insanların bugün buradadır'' dedi.

''HÜRRİYET KAYBEDİLMEMELİ''

Dünyada kaybedilmemesi gereken en önemli şeyin hürriyet olduğunun altını çizen Denktaş, ''Egemenlik yoksa hürriyet yok demektir. Devlet yoksa egemenlik yok, hürriyet yok demektir. Ve bunlar yoksa insan ancak başkalarının buyruğu altında başı eğik yaşamaya mahkum demektir'' diye konuştu.
Dr. Küçük'ün, Kıbrıs Türkü için şanla şerefle direndiğini, Kıbrıs Türkünün sesini Ankara'ya duyurmak için günlerce sabırla beklediğini anlatan Denktaş, Dr. Küçük'ün, Kıbrıs'ın Türkiye'nin bağrında Yunan hançeri olmaması için çalıştığını belirtti. Dr. Küçük'ün, ''Kıbrıs Türkü Türkiyesiz olamaz'' dediğine işaret eden Denktaş, Dr. Küçük'ün, bir devletin doğuşuna tanıklık ettiğini ve ''Artık gözlerim arkada kalmaz'' dediğini kaydetti.
Denktaş, ''Bugün bütün dünya bize, 'bu devlet yoktur, tanınmıyor' demektedir. 'Kıbrıs'ta tek devlet varmış, tek millet varmış' diye üzerimize üzerimize gelmektedirler'' dedi.
Yeni bir hükümet kurulduğunu, milletvekillerinin yemin töreninde kendisinin de bulunduğunu anlatan Denktaş, ''Devleti, halkın egemenliğini, Türkiye'ye bağlılığımızı korumak andını içerlerken seni hatırladım. Ruhun şad oluyor diye düşündüm. Ve emin ol ki bu halk senin kemiklerini sızlatmayacaktır. Türkiye'den ayrılmayacaktır. Türkiye ile birlikte, tarihimize, şehitlerimize, halkımıza yaraşır, sağlam şerefli bir anlaşma yapmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Ruhun şad olsun'' diye konuştu.