Gündem Eğitim ve teknoloji İngiltere'de bululştu

Eğitim ve teknoloji İngiltere'de bululştu

05.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Londra’da düzenlenen dünyanın en büyük teknoloji ve eğitim fuarı BETT Show, eğitimde teknolojinin artık vazgeçilmez olduğunu gösterdi. Biz de fuarda tanıttığımız “t-MBA Dijital” modelimizle katılımcılardan tam not aldık

Eğitim ve teknoloji İngilterede bululştu

HER YIL 600’den fazla üreticiye ve 30 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapan British Education Training and Technology Show (BETT Show) bu yıl 22-24 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Fuarda yer alan ürünler, yapılan sunumlar eğitimde artık teknolojinin vazgeçilmez olduğunu ortaya koydu. Özellikle 3D Yazıcılar, 3D Ders İçerikleri, Robotlar, Lego Robotlar, bu konuda güzel örneklerdi. Yine BETT Arena’da dünyaca ünlü eğitimciler, akademisyenler tarafından yapılan sunumlar da dikkat çekiciydi. Dünyada eğitimin hangi alana yöneldiğini ortaya koyuyordu.
Biz de dünya lideri şirketlerin sunum yaptığı BETT Secondary Arena’da, 10. sınıftan arkadaşlarım Selin Örücü ve Bora Özönder ile birlikte, binlerce kişiye “t-MBA Dijital” eğitim modelini anlattık. Ağustos 2014’te hayata geçirilen çevrimiçi öğrenme sistemi olan t-MBA Dijital ile kendi kişilik yapımıza uygun bilgileri girerek, sistemi kişiselleştirebiliyoruz.
Ekonomi, İnsan Kaynakları, Uluslararası İlişkiler, Finans ve Pazarlama gibi 7 konudan en az bir tanesini ders olarak alabiliyor, dünyanın önde gelen okullarının bulunduğu merkezlere online bağlanarak dersleri uluslararası ortamda işleyebiliyoruz.
Fuarda bu eğitim modelimizi binlerce kişiye tanıtma fırsatı bulduk. Sunumumuz, dünyanın dört yanından gelen t-MBA Dijital okulu öğrenci ve yöneticileriyle iş dünyasının önde gelen liderleri tarafından beğeniyle izlendi.

Büyük bir tecrübeydi
Dört gün süren fuarda Rusya, Finlandiya, Lübnan, Hollanda gibi ülkelerden gelen t-MBA Dijital ve Global Youth Network öğrencileriyle de çok sayıda sunum ve etkinliğe katıldık. Fuarda Küresel Gençlik Ağı üyeleriyle fikir alışverişi yaptık ve bu ağın bir parçası olmanın faydalarını hep birlikte öğrendik.
Teknoloji dünyasının önde gelen isimlerinin ve dünyanın sayılı okullarında okuyan öğrencilerin karşısında t-MBA Dijital sisteminin sunumunu yapmak bana büyük bir hayat tecrübesi kattı.
İngiltere’deki ortağımız GYN ile Londra Goucho Tower Bridge Restoran’da verdiğimiz akşam yemeğinde çok önemli CEO’lar, iş insanları, gazeteciler, öğrenciler ve öğretmenlerle bir araya geldik. Gecenin konuşmacılarından Michel Ross, Amar Kumar, Graham Brown Martin’e ödüllerini takdim ettik. Bu kişilerle tanışmak, onlardan kendimizle ilgili güzel şeyler duymak, aylarca gösterdiğimiz çabaya değdiğini gösterdi.

Projelere ödül
Sunum sonrasında Doğa standında t-MBA Proje Yarışması ödül töreni de düzenledik. Yarışmada birinciliği “Go for Green” adlı projesiyle Hollanda’dan Marcanti School kazandı.
Projenin ödülü olan 5 bin dolarlık çeki Intel Pazarlama ve Strateji Direktörü Dr. Eileen Lento verdi. Yarışmanın ikincisi ise yine Hollanda’dan Young Political Talent Group oldu.
İkincilik ödülünü Britannica Uluslararası İş Geliştirme Direktörü Caroline Kennard takdim etti. 2 bin dolarlık üçüncülük ödülü ise İngiltere’den gelen Food Bank projesine gitti.
Proje sahiplerine ödülü Promethean yöneticilerinden John McDermott verdi.

Haberin Devamı

HÜLYA AVŞAR: Hayalim tenis okulu açmak

“Herkes kendine yakıştığı hayatı yaşamalı” diyen Hülya Avşar, bunun tek yolunun eğitimden geçtiğini söylüyor. Avşar’ın en büyük hayali ise iyi tenisçiler yetiştiren, iyi hocaların yer aldığı bir tenis okulu açmak

ARİYERİNE oyuncu olarak başlayan, ardından müzik eğitimi alarak bu alanda da başarısını kanıtlayan, yarışmalarda jüri koltuğuna oturan ve televizyon şov programları hazırlayıp sunan Hülya Avşar, tüm bunların yanı sıra spor tutkusuyla da tanınıyor.
Doğa Koleji’nin ‘Ünlülerle Röportaj’ projesi kapsamında, Türkçe öğretmenimizin yönlendirmesiyle ülkemizdeki ünlü kişilerle diyaloga geçtim. İlk olarak tenis kulübünde sık sık gördüğüm, Hülya Avşar’a röportaj talebinde bulundum, beni geri çevirmeyip röportaj yapmayı kabul etti.
Bizi tenis yaptığı kortta ağırlayan ünlü oyuncuyla eğitim, sinema, spor ve hayaller üzerine konuştuk. Eğitime çok önem verdiğini ve sporun herkesin hayatında yer alması gerektiğini vurgulayan Avşar, en büyük hayallerinden birinin tenis okulu açmak olduğunu söyledi. İşte o röportaj:

Haberin Devamı

Sinema mı dizi mi sizin için daha önemli?

Tabii ki sinema daha önemli. Sinema, bir süre sonra insanın çocuğu gibi oluyor, ancak dizi çok önemli değil bu açıdan. Dizi izlemeyi seviyorum ama çalışma şartları bana çok uygun değil. Her şeye rağmen benim için en önemli şey sinema.

Bir film yapmaya karar verseniz adı ve konusu ne olurdu?

Hiç bilmiyorum şu anda düşünmediğim bir şey.
Spora 6 yaşımda başladım

Tenis hayatına nasıl başladınız?

Ben aslında altı yaşımda yüzme ile başladım spor hayatıma. Lisanslı yüzücüydüm. 15-16 yaşlarımda İstanbul’a taşınma, güzellik yarışmaları gibi kararlarım oldu. Tenis kulübü evimin çok yakınındaydı. Hayatım sporsuz geçmeyeceği için ‘bir de tenisi deneyeyim’ dedim. O günlerden bu yana aralıksız devam ediyorum tenise.

En büyük hayaliniz nedir?

Hayalim iyi tenisçiler yetiştiren, sadece öğrencilerin bulunduğu, iyi hocaların yer aldığı bir tenis okulu açmak.

Doğa Koleji öğrencilerine neler söylemek istersiniz?

Herkes kendine yakıştığını düşündüğü hayatı yaşamalı. Eğer bir gün hayatınız zorluklar içerisinde geçiyorsa sizin seçiminizdir. Eğer mutlu, başarılı bir hayat yaşıyorsanız bu da sizin seçiminizdir ve bunun tek yolu eğitimden geçer.
Hayatta önem vereceğiniz tek şey eğitiminiz olsun, onun dışında ne yaparsanız yapın. Spor mutlaka hayatınızın içinde olsun.

Haberin Devamı

YAŞAYARAK ÖĞRENİYORUM

Maya mantarları canlı mıdır?

Öğretmenimiz Mucit Atölyesi dersinde tüm sınıfa aynı soruyu sordu: “Ekmeğin kabarmasını sağlayan nedir?” Sorunun cevabını araştırmaya başladık. Kendimizi mucit gibi hissediyorduk ve hazırlanan malzemelerle deneyimize başladık.
Bir kaba 4 yemek kaşığı maya koydum, üstüne de 2 çay kaşığı şeker ekledim. Öğretmenimizin yardımıyla ısıttığımız 4 yemek kaşığı ılık suyu da ekleyerek hepsini karıştırdım ve bir şişenin içerisine boşalttım. Şişenin ağzına balon geçirdik, 20 dakika bekledik. Sonunda bizi çok şaşırtan bir şey gördük; balonlar şişmeye başladı! Her öğün yediğimiz ekmek ya da annemin yaptığı poğaçaların nasıl kabardığını bu deneyle öğrendim. Meğer maya dediğimiz şey canlı maya mantarlarıymış.
Uygun sıcaklık ve besin bulduklarında çoğalmaya başlıyorlarmış ve bu arada açığa karbondioksit gazı çıkarıyorlarmış. Yediğimiz ekmek de bu yüzden kabarıyormuş, tıpkı bizim balonumuzun şişmesi gibi. Artık bilerek yiyorum annemin pofuduk poğaçalarını... Deneylerle hayatın sırrını öğreniyor gibi hissediyorum. Size bir sır vereyim mi: Dünya büyük bir laboratuvar!

Haberin Devamı

Turşunun fenle ilişkisi ne?

Ekoloji dersinde okuduğumuz her konunun hayatla bir bağlantısı bulunuyor. Örneğin turşu yaparken fen ve teknoloji dersine de çalışıyorum. Nasıl mı? Örneğin turşu. Turşu aslında bir kimyasal değişim olayı. Kimyasal değişimde maddelerin özellikleri tamamen değişir. Sebzeler turşu haline geldiğinde rengi, sertliği ve tadı değişir. Bu farklılıklar buradaki kimyasal değişimi ortaya koyuyor.
Bu kimyasal değişimin temelinde de “Laktik Asit Fermantasyonu” var. Yani laktik asit bakterileri göreve başlıyor. Laktik asit organik maddelerin bozulmasını sağlar. Turşu yapmak için koyacağımız sebzeler sirke içerisinde bulunan laktik asit bakterileri sayesinde yumuşamaya başlar. Ama çok yumuşarsa da çürüme gerçekleşir. Buradaki tuz, laktik asit bakterilerinin sebzeler üzerindeki bozulma hızını yavaşlatır ve çürüme olayının gerçekleşmemesini sağlar. Bunun için sirke ve tuzu belirli oranlarda suya karıştırmak gerekir.
Turşuyu hazırladıktan sonra kavanozdaki değişimleri gün gün değerlendirme çizelgemize kaydediyoruz. Bazı arkadaşlarımızın turşuları daha hızlı oluyor. Bunun nedenini hep beraber tartışıyoruz. Biliyorum ki sirke-tuz oranında bir hata yapmış olmalılar. Bu bilgiler sınavda karşıma çıktığında çok kolay hatırlayabiliyorum. Ekoloji dersleriyle araştıran, sorgulayan biri olarak yetişiyorum. Gelecekte de bu alanda bir meslek seçeceğim.

Haberin Devamı

DOĞA’DAN HABERLER

Kelimelerle aklın sınırlarını zorladık!

Zihinsel gelişime katkı sağlayan ‘Resfebe’ oyununu tüm Türkiye’ye taşıdık. Resfebe, SOES Akıl Oyunları dersi kapsamında 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin üzerine çalıştığı akıl oyunlardan biri. Bizler de Doğa Koleji Ortaokul öğrencileri olarak, çözüm aşaması ve üretiminde zihinsel gelişime büyük katkısı olan Resfebe’yi tanıtmak amacıyla özel çalışmalar hazırladık. Van’dan Düzce’ye, İstanbul’dan İzmir’e birçok ilde valilikler ve belediyelerle ortak çalışmalar yaptık. Devlet okullarına giderek Resfebe akıl oyununun daha fazla öğrenciye ulaşmasını sağladık. Ürettiğimiz yaratıcı çalışmaları, sergi salonlarında ve alışveriş merkezlerinde açılan sergilerde paylaştık. Rahmi Koç Müzesi’ndeki sergimiz yıl boyunca açık olacak.