Gündem Erdoğan: İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum

Erdoğan: İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum

18.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Erdoğan: İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum

Erdoğan: İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum

15:25


Erdoğan: İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Ben İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum. Ne olursa olsun bu birliktelikleri ne etnik, ne dini kökene ne de coğrafyaya bağlı olarak düşüneceğiz'' dedi.
Erdoğan, Cidde'de sürdürdüğü temasları çerçevesinde TOBB-DEİK İş Konseyi yemeğine katılarak, Türk ve Suud işadamlarına hitaben bir konuşma yaptı.
Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ekonomik ve ticari münasebetlerin gelişmesinde Türk-Suud İş Konseyi'nin çok faydalı olacağını ifade eden Erdoğan, iş konseylerinin kurulmasının iyi olduğunu ancak bunlara katılımın sağlanması suretiyle münasebetlerin geliştirilmesinin şart olduğunu söyledi. Bu konuda Acemlerin, ''Oturdular, konuştular ve dağıldılar'' sözünü anımsatan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Biz de yemekleri böyle güzel sofralarda yiyip dağılmamalıyız. Netice almazsak hiçbir faydası yok. Netice almamız şart. Onun için her toplantı mutlaka netice vermelidir. Kaldı ki bizim değerlerimizde yatan önemli bir ilke var: Bir günü bir güne eşit olan zarardadır. Bizim bunu daha da ilerletmemiz lazım: Bir anı bir ana eşit olan zarardadır. Daima ileri gitmeliyiz. Ama şu anda çok gerilerdeyiz.
Doktor Mahathır Muhammed'in bugün forumdaki bir sözü çok yerindeydi; (Eğer İslam dünyası bugün geriyse bunun sebebi biziz) Yani Müslümanların kendisidir. Bu bizim kişisel ve toplumlar olarak sorunumuzdur. Bugün benim de ifade ettiğim gibi bizim birbirimize güvenimiz yok, dayanışmamız yok. Birbirimize güvenimiz olmadıktan sonra birbirimizle dayanışma içinde olmadıktan sonra bunu nasıl geliştireceğiz? Bizim çok daha farklı bir atımı gerçekleştirmemiz gerekir.
Altını çizerek bir şey söylemek istiyorum. Yalnız, yanlış anlaşılırım endişesini de taşıyorum. Ben İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum. Çünkü, ne olursa olsun bu birliktelikleri ne etnik, ne dini kökene ne de coğrafyaya bağlı olarak düşüneceğiz. Artık dünyada bunların hiçbirisi kaldı mı? Ekonomi ilişkilerde böyle bir şey var mı? Kuruluşları böyle oluşturmaya kalktığımız anda kamplaşmalar başlar, münasebetler kesilebilir. Biz, şöyle bir şey koyabiliriz; (ekonomik ve ticari alanda ortak kalkınan ülkeler birliği) diye bir şey oluşabilir. Burada ortak payda dayanışma olabilir. Dünyadaki küreselleşmeyle doğru orantılı veya paralel olmalıdır.''

KALKINMANIN GEREĞİ DAYANIŞMA...

Başbakan Erdoğan, dünyanın bir ucundan bir malı diğer bir ucundan başka bir malı almaya mahkum olunduğunu ifade ederek, ''O zaman elimizi kolumuzu bağlamaya gerek yok. Ama kalkınmanın bir gereği olarak dayanışmaya gerek var'' dedi.
21. asrın adının paylaşım asrı olduğunu kaydeden Erdoğan, paylaşım anlayışını kavramayanların bunun dışında kalacağını söyledi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu zaten bize de uyan ve yakışan bir anlayıştır. Biz, çalışanla, emeğini koyanla her zaman her şeyi paylaşan bir milletiz. Zihniyet olarak da böyle bir zihniyetin hep birlikte temsilcileriyiz. Türk-Suud İş Konseyi bence bunun örneğini verebilir. 200'e yakın işadamıyla bugün buradayız. Ben, Suudi Arabistan Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Abdurrahman El Cerasi'den bekliyorum ki; en kısa zamanda Suud işadamlarını alsın Türkiye'ye getirsin. Aramızdaki ticaret hacmi 1 milyar 300 milyon dolar. Bu bize yakışmıyor, çok komik bir rakam. Her yıl sadece hac ve umre için buraya 200-250 bin vatandaşımız geliyor. Bizim aramızdaki hacmi turizm kanallarını genişletmemiz lazım. Kapılarımız size açık. Geçmişte şu veya bu olabilir. Biz yasaları da çıkardık. Mülk edinmeniz de mümkün.''

VİZEDE KOLAYLIK

Suudiler'in sağlık hizmetlerinde Türkiye'yi rahatlıkla tercih edebileceklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin buna yönelik güçlü bir beyin altyapısına, bilgi birikimine, dünya standartlarıyla yarışacak güce sahip olduğunu anlattı.
Bu konuda teknolojiyi Türkiye'ye transfer etmiş özel sektörün bulunduğunu belirten Erdoğan, eğitimde de bu tür adımların atılması gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:
''Özellikle komşularımızla olan bu münasebetlerimizde çok hassasız. Bunu başarmalıyız. Savunma sanayi sektöründe kesinlikle Türkiye ile Suudi Arabistan önemli adımlar atmalıdır. Gıda ve tekstil tartışmasız konularımızdır. Sanayinin değişik kollarında birlikte yapacağımız çok şeyler var.
Şunu açıkça söylüyorum; vize konusunda oturup bu konuları tekrar incelememiz lazım. Zorlaştırmayacağız, kolaylaştıracağız. Ama istiyoruz ki aynı şekilde Suudi Arabistan'da zorlaştırmasın, kolaylaştırsın. Bunu çok rahat hale getirmemiz lazım.
Türkiye'ye döner dönmez ilk olarak kapılarda vize vermeyi, gerek Dışişleri Bakanıma ve arkadaşlarıma iletip gerekli hazırlıkları yapın diyeceğim. İnşallah bugünkü yemek soframız bir muhabbet sofrasının da ilerisine geçer aynı zamanda bir bereket sofrası olur.''

DİĞER KONUŞMALAR

Yemekte konuşan Suudi Arabistan Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Abdulrahman El Cerasi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cidde Ekonomik Forumu'na katılmasının foruma özel bir önem kazandırdığını söyledi.
Türkiye'nin Suudi Arabistan'a uyguladığı vizeyi kaldırmasını isteyen El Cerasi, Türkiye'de Suudların ilgisini çeken birçok unsur bulunduğunu ve aileleri ile birlikte Türkiye'ye seyahat ettiklerini ifade etti.
El Cerasi, iki ülke arasındaki ticaret hacminin istenen düzeyde olmadığını da belirterek, bunun geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı Halim Mete de Suudi Arabistan'ın iç reform sürecini ilgiyle izlediklerini belirterek, Suudi Arabistan'ın petrol fiyatlarını dengeleyici unsurunu takdirle karşıladıklarını ve bunu sürdürmesini istediklerini söyledi.
Türkiye ile Suudi Arabistan'ı çok yönlü ticari ilişkilerini bölge ekonomisine de katkı sağlayacağına inandıklarını ifade eden Mete, Türkiye'de toplam 80 Suudi Arabistan firması bulunduğunu belirtti. Suudi Arabistan'da 1980-2000 yılları arasında 10 firmanın 90 proje ile 3 milyar dolarlık iş yaptıklarını kaydeden Mete, bunların önemli bir bölümünü altyapı ve inşaat sektörünün oluşturduğunu anlattı.
Suudi Arabistan'ın Türkiye için öncelikli bir ticaret ortağı olduğunu vurgulayan Mete, Türk ve Suud işadamlarının iki ülke arasındaki ticaret hacmini geliştirilmesi konusunda ciddi gayret göstermeleri gerektiğini kaydetti.
Türk-Suud İş Konseyi Başkanı Ömer Kılınç ise Suudi Arabistan topraklarını kendinde daima huzur hissi oluşturduğunu ifade etti. Suudi Arabistan'ın konumu ve doğal kaynakları itibariyle dünya ekonomisindeki yerinin önemli olduğunu söyledi. Kılınç, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesinde bu ülkelerin yanı sıra bölgenin de menfaati bulunduğunu belirtti.
Cidde Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Gassan El Süleyman da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan bir istekte bulunarak, diğer İslam ülkelerinin liderleri ile görüşerek ''İslam Ortak Pazarı'' oluşturulması gerektiğini ifade etti. El Süleyman, tarihi ve kültürel bağları olan halkların işbirliği yapmalarının daha yararlı olacağını savunan El Süleyman, konuyu Erdoğan'ın himayesine almasını istedi.
Yemeğe, Devlet Bakanı Ali Babacan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Başbakan Erdoğan'a eşlik eden milletvekilleri, işadamları ve gazeteciler de katıldı.

• Erdoğan: Ortadoğu'da birbirimize olan güveni kaybetmişiz
• Erdoğan: Dünya dev bir köye dönüşme yolunda