Gündem Gençler neden şiddete yöneliyor?

Gençler neden şiddete yöneliyor?

19.05.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Sosyal medya, dijital oyunlar, filmler ve diziler, gençlerin şiddete eğilimini artırıyor. Okulda spor, sanat gibi faaliyetlerin az olması da bunda büyük etken. Şiddetten uzaklaşmaları için önce sosyalleşmeleri gerekiyor

Gençler neden  şiddete yöneliyor

Bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Bu vesileyle pek çok kurum gençlere yönelik yaptığı araştırmalarla ilgili sonuçları açıklıyor. Habitat Derneği’nin Gençlik Araştırması’na göre Türkiye’de gençlerin yüzde 30’unun aylık geliri 600 TL’den az. Ancak yüzde 65’inden fazlası hem yaşamdan memnun hem de gelecekten umutlu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre de 18-24 yaş arasındaki gençlerin yüzde 65.1’i kendini mutlu hissediyor. Gençlerin yüzde 24’ü ise ne okuyor ne de çalışıyor. Yani gençler işsiz ve okumuyor ama mutlu. Tüm bu verilerin yanı sıra son yıllarda gençlerde ve çocuklarda görülen çok daha büyük bir sorun var: Şiddet. Arkadaşını döven, öldüren, ardından kendi intihar eden gençlerle ilgili haberleri sık duyar olduk. Peki bunun nedeni ne? Uzmanlara sorduk:
‘Normalleştiriliyor’
İstinye Üniversite Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç. Dr. Seher Akbaş, değişen dünya ve aile yapısının yanı sıra sosyal medyanın, dijital oyunların, filmlerin ve dizilerin gençlerde şiddet eğilimini artırdığına dikkat çekiyor. Şiddeti televizyon veya internette görmenin durumu normalleştirdiğini belirten Akbaş, “Şiddet uygulayıcılarının kahramanlaştırılması, şiddet uygulanan kişilerin bunları hak ettiği şeklinde bir algının yaratılması gençlerin adalete ve vicdana yönelik algılarının değişmesine neden olmakta” diyor. Akbaş, gençlerin, televizyonda seyrettikleri çizgi film ve dizilerdeki kahramanların davranışlarını gerçek hayatta uyguladıklarının altını çiziyor.
Sosyal yönleri gelişmeli
Sosyal faaliyetlere az katılan, internette özellikle de şiddet içerikli oyunlarla daha fazla zaman geçiren gençlerde şiddete eğilimin gözlemlendiğini vurgulayan Akbaş, sosyal ortamlarda daha fazla zaman geçiren gençlerin kendilerini daha güvenli hissettiklerini, daha yaratıcı ve başarılı olduklarını kaydediyor. Şiddetin öğrenme yoluyla edinilen bir davranış biçimi olduğunu ifade eden Akbaş, gençleri şiddetten uzak tutmanın yollarını şöyle sıralıyor:
Şiddeti öğrendikleri alanlar ortadan kaldırılır, tam tersine sorunlarla başetme, çözüm üretme biçimleri değiştirilirse şiddet davranışına başvurmaları da azalır.
İnternetten uzaklaştırmanın bir yolu onun yerine koyabilecekleri, eğlenceli bulabilecekleri yeni aktiviteler koymaktır. Gençler içinde yer aldığı ilgi alanlarına göre faaliyetlerde aynı zamanda “sorun çözme becerisini” geliştirmeyi öğrenir.
Ailede şiddetin önlenmesi, internetin kontrolü, kısıtlanması, iyi bir sosyal etkileşim ve sosyal destek, okul ve öğretmen desteği sağlanarak şiddet davranışının ortaya çıkması engellenebilir.
Davranışları, çocuğun kendisine ya da başkalarına zarar veriyorsa çocuk psikiyatristlerinden destek alınmalı.
Savaşlar da etkiliyor
Dünyanın ekonomik ve sosyal yapısının değişmesi, savaşlar, çevresel durumlar, olumsuz yaşam olaylarının bazı ruhsal hastalıkların yaygınlığını artırdığını kaydeden Akbaş, “Şiddetin önce ekranlarda, sonra hayatın içinde normalleştirilmesi, şiddete eğilimin artması, şiddet içeren davranışlar şeklinde ya da bazı hastalık belirtilerine de yansıyarak başvuruların artmasına neden olabilir” diyor.
Zorbalık artıyor
CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer de TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada okullarda eğitimin kalitesinin düştüğünü ve şiddet olaylarının her geçen gün artarak devam ettiğini kaydetti. Gürer şu bilgileri verdi: “Öğrenciler arasında yapılan araştırmalara göre, hiç mutlu olmayan yüzde 29. Ders çalışırken stres altında olduğunu ifade edenler yüzde 56, okullarda birkaç kez zorbalığa maruz kaldığını söyleyenlerin oranı yüzde 19, sınavlara çok iyi hazırlandığı hâlde kaygı duyduğunu ifade edenler yüzde 59, kendini okula ait hisseden sayısı ise yüzde 61.”
Sağlıklı bir toplum için öğrencilerin mutlu olması gerektiğini vurgulayan Gürer, açıklamasında “Milli Eğitim’in tek hedefi başarılı ve nitelikli öğrenci yetiştirmek olmalı. Sorun her yönüyle vahim. Mevcut eğitim sistemi sorun üretmekte. Başarısızlık ve mutsuzluk eğitimin adı olmamalı. Hükûmet Milli Eğitim politikasını gözden geçirmeli” ifadelerini kullandı.
Eğitim ve öğretmen önemli
Gençlerin şiddete eğilimini etkileyen faktörler arasında eğitim de yer alıyor. İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülşah Batdal Karaduman, çocukların okula hazır olmamasının, stresli ve mutsuz öğretmenlerin, akranlarla zayıf ilişkinin çocuklarda şiddete eğilimi artırdığını kaydediyor. Okullarda sosyal faaliyetlerin yetersiz olmasının da etkili olduğunu söyleyen Karaduman, sınıf içi etkinlikler ve sosyal faaliyetlerin öğrencilerin şiddete eğilimini azalttığına dikkat çekiyor. Karaduman, konuyla ilgili şu önerilerde bulunuyor:
Öncelikle eğitim programlarının içerikleri, bireysel eğitimi destekleyici şekilde olmalı.
Her çocuğun sahip olduğu özelliklerin farkında olan öğretmenler onların seviyelerine yönelik etkinlikler sunmalı. Fakültelerde eğitim programları tekrar düzenlenmeli, öğretmen yeterliliklerine uygun hale getirilmeli. Öğretmenlerin öğrencilere yaklaşımları ve stres yönetimi konusunda ek dersler konulmalı. Mutsuz ve stresli öğretmenler, şiddete eğilimli öğrenciler yetiştirirler.
Eğitim programları sosyal faaliyetleri destekleyici şekilde düzenlenmeli. Okullarda farklı yeteneklerin sergilenebildiği yarışmalar düzenlenmeli, tiyatro, dans, resim gibi çalışmalar için atölyeler oluşturulmalı. Öğrencilere kitap okuma alışkanlığı kazandırılmalı. Kitap okuyanların hayal güçleri yüksek olur ve empati duyguları gelişir.
TEOG mazeret sınavları hafta sonu yapılacak
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, 26-27 Nisan’da yapılan merkezi ortak sınavlara giremeyen öğrenciler için 20-21 Mayıs’ta mazeret sınavları gerçekleştirilecek. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından ortaokul 8’inci sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen sınavlar, iki gün sürecek. Öğrenciler yarın, Türkçe, Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, pazar günü de Fen Bilimleri, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Yabancı Dil derslerinden sınav olacaklar.
Sınavlarda alınan puanlar hem devlet liseleri ve özel okullara girişte kullanılacak hem de karne notunda etkili olacak. TEOG sonuçları haziran ayında açıklanacak.
Genç bilim insanları ödüllendirildi
Bilim Kahramanları Derneği’nin düzenlediği Genç Bilim İnsanı Ödülleri, 5. kez sahiplerini buldu. 38 yaş altındaki, bilim insanlarına verilen ödüller kapsamında bu yıl 33 ilden 122 başvuru yapıldı. Değerlendirmeler sonunda ödül alan isimler ve projeleri şöyle: İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Doç Dr. B. Uğur Töreyin (Orman Yangını Erken Uyarı Sistemi); Doç Dr. H. Kemal Ekenel (Bilgisayar Destekli Otomatik Yüz Analizi); Bilkent Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Emine Ülkü Sarıtaş (Manyetik Rezonans Görüntüleme ve İnsan Fizyolojisine Etkileri); Atatürk Üniversitesi’nden Doç Dr. Önder Metin (Nanoparçacık Üretimi); Gazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gökhan Demirel (Doğadaki Hiyerarşik Düzeni Laboratuvar Ortamında Gerçekleştirmesi); Arizona Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sefaattin Tongay (Süper Hızlı İşlemcilerle Giyilebilir Teknoloji ve Fazlası).
TEV’de 50. yılını kutladı
Başarılı ve maddi imkânı kısıtlı gençlere eğitim desteği veren Türk Eğitim Vakfı (TEV) 50. yılını kutluyor. Bugüne kadar yurt içinde 230 bin 628, yurt dışında bin 736 eğitim bursu sağlayan TEV’de kuruluşundan itibaren aktif olarak görev yapan ve hemen hemen tüm bursiyerlerde emeği olan Güsel Bilal de 50. yılını geride bırakmanın mutluluğunu yaşadı. Eğitime ve gençlere çok önem verdiği için her zaman TEV’de bulunduğunu ifade eden Bilal, “Burası benim yaşam sevincim oldu. Ömrümün her dakikasını gençlere destek olmak, ülkeme hizmet etmek için çalıştım. Şu anda da TEV’de Mütevelli Heyet Üyesi’yim. 50 yıl sivil toplumda çalışan benden başka kimse yok” dedi. TEV’in, Türkiye için önemine dikkat çeken Bilal, herkesin sevgisini kazanmış bir vakıf olarak 50. yıllarını coşkulu bir şekilde kutladıklarını söyledi.
Muratbey, Mangala Turnuvası düzenledi
Türklerin geliştirdiği ilk zeka ve strateji oyunu olan Mangala, Muratbey peynirlerinin yeni sosyal sorumluluk projesi ile okullara girdi. İstanbul Beyoğlu’ndaki okullara mangala hediye ederek, öğrencileri bu oyunla tanıştırıp nasıl oynanacağını öğreten Muratbey, bu alanda bir turnuva düzenledi. Muratbey Okullararası Türk Zekâ ve Strateji Oyunu Mangala Turnuvası, pilot bölge seçilen Beyoğlu’nda 69 okulun katılımıyla yapıldı. Muratbey, büyük bir heyecana sahne olan turnuvanın sonucunda dereceye giren öğrencileri ödüllendirdi. Turnuvayla ilgili bilgi veren Muratbey İş Geliştirme ve Pazarlama Direktörü Gülnur Uluğ Elbistanlıoğlu, MEB tarafından okullarda öğretilmesi teşvik edilen Mangala’yı çocuklara öğrettiklerini belirterek “Oyunun, gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması bakımından da önemli bir görev üstlenmiş olduk” dedi.
Kadir Has’ta İşletme Fakültesi kuruldu
Kadir Has Üniversitesi (KHAS) İşletme Fakültesi kurdu. Fakülte, İşletme, Uluslararası Ticaret ve Finans, Muhasebe ve Finansman, Bankacılık ve Sigortacılık ile Yönetim Bilişim Sistemleri olmak üzere beş bölümden oluşuyor. Öğrencileri modern işletmelerin ihtiyaç duyduğu donanımlara sahip şekilde yetiştireceklerini belirten KHAS İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Mengüç, “Güçlü akademik kadromuzla diğer tüm fakültelerimizde olduğu gibi İşletme Fakültesi’nde de sunduğumuz programlar aracılığıyla dünyanın her yerinde kariyer yapabilecek nitelikte mezunlar vereceğiz. İşletme Fakültesi’nin kurulmuş olması işletme odaklı bir konsantrasyon sağlayacak” dedi.