Gezginlerin sesi edebiyattır

Buket Uzuner; “Benim seyahat aşkımın temeli Cervantes’e dayanıyor. Macera erkeklere bahşedilen bir imgeydi, kadın maceracı en fazla Anna Karenina ya da Madam Bovary olabilirdi. Ama ben gezerek beslenen bir insanım. Çok okuyan mı bilir çok gezen mi diye sorarsanız, muhtemelen çok okuyan daha çok bilir. Edebiyatın sanatı, düşündürmek. Ama çok gezen önyargılarından kurtulur ve empati yapmayı öğrenir. Savaş eylemleri seyahatle engellenebilir çünkü seyahat etmek karşısında olduğunuz kişileri tanımayı öğretir” diye konuştu. Gezgin kişilerin edebiyatla bağını anlatmak için tek bir cümlenin yeterli olduğunu söyleyerek; “Edebiyat gezginlerin sesidir” dedi.