Havalimanında Golden bekleyişi

'Bir Golden Sahiplen’ örgütünün terk edilen ‘Golden Retriever’ cinsi köpekleri kurtarmak için ABD ve Avrupa’ya götürmesi köpeği kaybolanlar için büyük bir endişe kaynağı. O endişe duyanlardan biri de Artuç ailesi. Artuç ailesi, Bursa’dayken kaybolan köpekleri ‘Şamata’yı bulmak için Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde nöbet tutuyor.

Bursalı Nail Artuç, 17 Aralık 2015 günü kaybolan 3 yaşındaki Golden Retriewer cinsi “Şamata” isimli köpeğinin Türkiye dışına çıkarılabileceği endişesiyle 3 gündür Atatürk Havalimanı’nı mesken tutmuş durumda. Eşi ve kızıyla birlikte uluslararası kargoları kontrol eden Artuç, 3 yıl önce felç geçirdiğinde sahiplendiği Şamata isimli köpeğini, tedavi için Ankara’ya gittiğinde internetten tanıştığı Ahmet Can Aksoy isimli arkadaşına teslim ettiğini söyledi. Aksoy’un kendisini arayarak köpeğinin kaybolduğunu söylemesinin ardından tedaviyi yarıda bırakıp Bursa’ya döndüğünü anlatan Artuç, “Sokak sokak Şamata’yı aradım ama bir sonuca varamadım. Aramalarımı internetten sürdürürken bir ilanda, Şamata’yı gördüm. Buraya ulaştım, köpeğimin özelliklerini sordular bildim. Köpeğin sahiplenilmek üzere İstanbul’a gönderildiğini belirttiler. Umarım korktuğum şey başıma gelmez. O benim hayatımda farklı bir yere sahip. Hastalığı yenmemde çok büyük etkisi var” dedi.

‘Gözle ablukaya aldık’

Golden Retriever cinsi köpeklerin ABD eksenli sivil toplum kuruluşlarınca toplandığını ifade eden Artuç, “Şamata’nın da terkedilmiş bir köpek gibi işlem görmesinden endişe ediyorum. Temasta olduğum hayvanseverler 30 Ocak’ta havalimanından nakillerin olacağını söyleyince havalimanına geldim. Cuma gününden bu yana kargo firmalarını dolaşıp, gönderime hazır havyan olup olmadığını kontrol ediyorum. Aksoy ile birlikte kişileri gözle abluka altına aldık” diye konuştu.

‘Hayata onunla tutundu’

Babasıyle birlikte Şamata’yı arayan 12 yaşındaki kız çocuğu Ayşe Gizem Artuç ise evin neşe kaynağı olduğunu belirttiği köpeğinin kaybolmasının üzüntüsünü yaşıyor. ‘En iyi arkadaşımı kaybettim’ diyen 6. Sınıf öğrencisi Ayşe Gizem, “Onunla dost gibiydik. Ailede onunla en çok vakti ben geçirirdim. Bakımı zahmetli, ancak bu zahmeti seve seve yapıyordum” dedi. Artuç’un eşi Güler Artuç da köpeklerinin özellikle eşinin tedavisi sırasında inanılmaz faydalı olduğunu belirterek, “Eşimin bu konuda üzülmesi beni çok üzüyor. Eşimin hayata tutunmasında onun payı büyüktü. Saatlerdir ondan güzel bir haber bekliyoruz. Umarım Şamata’yı buluruz ve eşimi ben de bu kadar üzgün görmem” dedi.