Gündem HSYK bildirisi hukukçuları böldü

HSYK bildirisi hukukçuları böldü

12.12.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nu eleştiren bildiriye imza koymayan 11 hukuk fakültesi dekanı, metnin hazırlanması sırasındaki 'iletişim eksikliğini' ve onay için gereken 'vaktin yetersiz olmasını' gerekçe gösterdi

HSYK bildirisi hukukçuları böldü

11 DEKAN İMZA ATMADI axgun022.jpg Dekanlar geçen cuma yargıç ve savcı adaylarını belirlemede Adalet Bakanlığı'nın etkisini artıran, mülakat sınavı yetkisini bakanlığa veren yeni kanunu sert dille eleştirerek, görüşlerini bildiriyle duyurmuştu. Türkiye'nin en köklü kurumlarının da aralarında bulunduğu 20 hukuk fakültesinin dekanı, geçtiğimiz hafta ortak bir açıklamayla Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nu eleştirdi. Ancak bildiride imzası bulunmayan 11 hukuk fakültesi de gözlerden kaçmadı. Dekanların çoğu "acilen onay istenmesinden" kaynaklanan vakit yetersizliğini gerekçe gösterirken, iletişim yetersizliğinden yakındı. Açıklamada, "Yargı mensuplarının haksız ithamlardan korunmaları ve kamuoyunun yargıya hak ettiği saygıyı göstermesinin sağlanması için, hâkim ve savcı adaylarının belirlenmesinde sınav sisteminden kaynaklanan soru işaretlerini ortadan kaldırmak zorunludur" denilmişti.Ancak bildiriye, devlet üniversitelerinden Atatürk, Dicle, Erciyes, Erzincan, Galatasaray, Kırıkkale, Selçuk, Uludağ üniversiteleri ile vakıf üniversitesi statüsündeki Bahçeşehir, Bilgi ve İstanbul Ticaret üniversiteleri imza atmadı. Milliyet, bildiriye imza atmayan dekanlara kararlarının altında yatan nedeni sordu. Sonuçta, "acele onay istenmesi" nedeniyle dekanların imza atmadığı ortaya çıktı. Dicle Üniversitesi hukuk fakültesi dekanına ulaşılamazken, diğer dekanlar şu gerekçeleri dile getirdi: Açıklamada ne vardı? Prof. Dr. Köksal Bayraktar (Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): "İmzalamamamın hiçbir özellikli nedeni yok. Bu gibi bildirileri yönetim kurulundan geçirerek imza alıp öyle onay vermeyi tercih ediyorum. Fakülteyi de bağladığı için bu konularda hassas davranıyorum. Bildiri bana geç iletildi. Fakültedeki arkadaşlara iletmemin imkânı yoktu. Şahsen hemen imzalayacağım bir bildiridir, ancak fakülteyi bağlayacağı için onay vermedim." 'Bildiri geç geldi' Prof. Dr. Dursun Bingöl (Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): "Cuma öğleden sonra bir hukuk fakültesi dekanı arkadaşım telefonla aradı. O sırada doktora sınavımız vardı, çok sıkışık bir durumdaydım. Bildirinin içeriğini bilmiyordum. Öğretim üyelerimize danışarak karar vermem gerekiyordu, ama bir saat içerisinde 'olur' vermem istendi. Ne yapacağımı şaşırdım. Yoksa lehte ve aleyhte bir kararım yoktu." '1 saatte onay istendi' Prof. Dr. Enver Bozkurt (Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): "Cuma günü bana faks gelmiş, ancak il dışında olduğum için bana ulaştıramamışlar. Cumartesi günü gazetelerde gördüm. Aslında destekliyorum." 'Ulaşamadılar' Prof. Dr. Mehmet Genç (Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): "Böyle bir girişim bana iletilmedi, bana ulaşamadıklarını tahmin ediyorum. Ben de kanunu şiddetle eleştiriyorum zaten, hukuk devletinde yargı güvencesi gibi bir konuda böyle bir hukuk uygulamasına geçilmesi çok hatalı." 'Bana iletilmedi' Prof. Dr. İsmail Kayar (Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı) : "Bildiriyi okudum, ancak katılmadığım noktalar vardı. Çünkü değişen yasadan daha ileri bir adım atıldı. Örneğin, yasada mülakat barajdı. Yazılı sınavda 100 alan aday, mülakatta elenebiliyordu. Artık mülakat yüzde 30 etkiye sahip oldu.Eski yasada sınav bakanlık tarafından yapılıyordu, şimdi yetkisini paylaşmaya karar verdi. Yasa eskisine göre olumlu bir adım atıyor. Ayrıca notlama sistemi de artık eskisi kadar subjektif değil. İlaveten, bilim adamlarının bildiri yayımlamalarını doğru bulmuyorum, gerekirse dava açılır." 'Bildiri doğru değil' Prof. Dr. Mehmet Ayan (Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): "Bir neden göstermek mümkün değil. Beni de aradılar, ancak yasayı incelemiş değildim. Lehinde ya da aleyhinde bir düşüncem yoktu. Çabuk yapılmış bir tasarruf olmuş. Böyle bir değerlendirme için zaman çok kısaydı. Hemen ve hemen bir karar vermemizi istediler, mümkün olmadı." 'Zaman kısaydı' Prof. Dr. Metin Türko (Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): "Ben hukukçu değilim, işletmeciyim. Fakülteye de yeni atandım. Belki bu yüzden, benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben de bildiriyi gazetede gördüm." 'Haberim yok' Prof. Dr. Cumhur Özakman (Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): "Zamanın yetersizliği açısından bir sıkıntı söz konusu oldu. Elbette yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı prensibine bağlı kalmak isteyen kişileriz. Yazı, ben fakülteden ayrıldıktan sonra ulaşılmış. Telefonda bilgi aldım, ancak bildiri elime ulaşmadığı için onay vermedim." 'Elime ulaşmadı' Prof. Dr. Turgut Tarhanlı (Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): "Çok sayıda kişinin imzasını taşıyacak metnin kaleme alınmasında belli zorluklar vardır. Bu her şeyden önce, o metne imza atacak kişilerin kendi bireysel seslerinin duyulamaması şeklinde ortaya çıkar. Bu sonucun önlenmesi için, metnin hazırlık sürecinde bunun önlenmesine yönelik katılımcı bir iletişim büyük önem taşır. Çünkü demokrasiler, sadece sonuçların değil, süreçlerin hayati önemini vurgular. Böyle bir olanağın bulunmadığı tarafıma bildirildiği için metne imza koymadım." 'Katılımcı iletişim şart' Prof. Dr. Nevzat Koç (İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): "Metin ulaşmadı, bildiriden de haberim olmadı. Bize ulaştıramadıklarını tahmin ediyorum." 'Metin gelmedi'