Gündem Kimyasal zehir nehri Ergene

Kimyasal zehir nehri Ergene

04.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Yapılan en kapsamlı araştırmada Ergene’nin neredeyse her noktasında kimyasal kirletici tespit edildi. Çorlu bölgesi nehrin kirli kısmı. Çerkezköy, Kapaklı, Muratlı, Velimeşe’deki fabrikalardan Ergene’ye deşarjlar yapılıyor.

Kimyasal zehir nehri Ergene

Ergene Nehri, uzun yıllardır sanayi atıklarının yarattığı tahribat nedeniyle adeta kanalizasyona dönmüş durumda. Yaşanan kirlilik vehametini gözler önüne seren en kapsamlı araştırmanın sonuçları açıklanırken, Ergene’nin neredeyse her noktasında hekza metoksimetil melamin (HMMM) isimli kimyasal kirletici tespit edildi.

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr. Ulaş Tezel’in yürütücülüğünü yaptığı projede, Türkiye’nin en kirli akarsuyu olan Ergene Nehri’ndeki kirliliğin boyutu analiz edildi. Proje kapsamında Ağustos 2017’den Mayıs 2018’e kadar 75 ayrı noktadan dört mevsim boyunca su örnekleri alındı ve bölgede bulunan organize sanayi bölgelerinin atık sularını yeterli düzeyde arıtmadan nehre verdikleri anlaşıldı.

HMMM tehlikesi

250 mikrokirleticinin incelendiği araştırmada her mevsim görülen hekza metoksimetil melamin (HMMM) kimyasalının Ergene Nehri’ne özgü parmak izi kirletici olduğu tespit edildi. Tekstilden, plastik sanayiye, boyadan kimyevi madde ürünlerine kadar kadar birçok kullanım alanı olan bu kimyasal, ağırlıklı olarak boya pigmentlerinde ve inorganik boyalarda kullanılırken, nehrin sadece Meriç ile birleştiği kısımında kirlilik konsantrasyonunun azaldığı saptandı. Özellikle tekstil endüstrisi kaynaklı kirlenmenin Çorlu’da yüksek oranda olduğu anlaşıldı. Doç. Dr. Tezel, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Analiz sonuçlarında HMMM’den sonra en çok tespit ettiğimiz kimyasal maddeler dezenfektanların içeriğinde olan kimyasallar, tarım ilaçları ile antibiyotikler oldu. Çorlu bölgesi nehrin kirli kısmını oluşturuyor. Çerkezköy, Kapaklı, Muratlı, Velimeşe organize sanayi bölgelerindeki tesisilerden Ergene’ye deşarjlar yapıldığını gözlemledik. Zaten mevcut durum tüm Trakya’da da bilinen bir gerçek” dedi.

Pirinç tarlaları var

Bölgede Tarım Bakanlığı’na ait gözlem istasyonları tarafından ölçümler yapıldığını da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Tezel, “Ancak asıl büyük sıkıntı Çorlu. Üst kısım dediğimiz Çorlu’da kirlenen nehir suyu, alt kısım ediğimiz İpsala’ya doğru buğday ve pirinç tarlalarında sulamada kullanılıyor” diye konuştu.

Kanser patlaması yaşanıyor

Haberin Devamı

Halk Sağlığı Üroloji ve Patoloji uzmanı Prof. Dr. Osman İnci de Ergene’deki kirlilik için şunları söyledi: “Yıllardır söylüyoruz, tekstil, plastik, ilaç ve boya sektörü Ergene’yi kanalizasyon haline getirdi. Nehir çevresi ve Trakya’da yaşayan 196 tümörlü hastanın kan, tümör ve normal dokularındaki bazı ağır metal düzeylerini araştırmıştık. Testler sonucunda bu kişilerin kan değerlerinde normal kanser hastalarından 3 kat fazla kanserojen kadmiyum maddesi tespit edilmişti. Buna rağmen Ergene kirlenmeye devam ediyor. Kirleticilerin en yoğun olduğu yer Ergene’nin kolu Çorlu Deresi ve çevresi. Nehir çevresinde yaşayan birçok erkek prostat kanserli. Trakya’da kanser patlaması yaşanıyor.”