Gündem Kobani davası 26 Nisan’da

Kobani davası 26 Nisan’da

09.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014’te düzenlenen eylemlere ilişkin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da arasında olduğu 108 sanıklı davayı görmeye 26 Nisan 2021’de başlayacak.

Kobani davası 26 Nisan’da

İddianamede, sanıkların terör örgütü PKK/KCK ile bağlarına yönelik tanıkların çarpıcı ifadeleri yer aldı. Tanık olarak dinlenen eski PKK/KCK mensubu K.G.’nın iddianameye yansıyan kolluk ifadesinde, tutuklu sanık eski Viranşehir Belediye Başkanı Emrullah Cin’in Kobani’deki olaylarda yaralı teröristlerin her türlü ihtiyacını giderdiğini söyledi.

Talimatla seçildiler

İddianamede, gizli tanık Ulaş’ın da ifadelerine yer verildi. Ulaş ifadesinde, eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’in sözde eş başkanlığın talimatıyla milletvekili seçtirildiğini söyledi. Ulaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Barış ve Demokrasi Partisi Eş Başkanlığı yapan Gültan Kışanak’ın da, Öcalan’ın talimatıyla belediye başkanı seçildiğini iddia etti. Ulaş, “Kadro örgüt mensubudur. Çok defalar legal yollardan görüşmeler yapmak ve toplantılara katılmak amacıyla Kandil’e gidip geldi” ifadelerini kullandı.

Olaylar sırasında örgütün sözde Türkiye KCK sözcülüğünde bulunanların Mazhar Öztürk, Cihan Ekin, Ferhat Aksu, Yahya Figan, Enver Güngör ve Ruken Karagöz olduğunu belirten gizli tanık Mahir de, bu şahısların o dönem Demirtaş’la sık sık görüşmeler yaptığını belirterek şunları kaydetti:

“Eylül 2014 sonlarına doğru örgütün talimatları doğrultusunda KCK Türkiye sözcülüğü, HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş ile görüşerek, halkın Kobani’ye güçlü şekilde sahip çıkması yönünde çağrı yapmasını istedi. Demirtaş ve beraberindeki heyet Kobani’yi ziyaret etti. Ziyaret dönüşünde sınıra yakın bölgede KCK Türkiye sözcülüğünde bulunan Öztürk, Ekin ve Aksu ile görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde, adı geçen KCK Türkiye sözcüleri, Demirtaş’tan, Kobani’nin savunulması, sahiplenilmesi ve destek verilmesi adına başta Kürt ve tüm Türkiye halklarının seferberlik ruhuyla sokaklara, alanlara çıkmasını, Kobani’ye destek vermesini, bunun için topyekun direnişe geçmeleri yönünde çağrı yapması gerektiğini belirterek bu yönde talimat verdiler. İlk etapta Demirtaş, bu açıklamayı yaparak sorumluluğu tek başına almak istemedi. Böyle bir açıklama yapması durumunda hukuki anlamda sorumlu olacağını biliyordu. Ancak siyasi kariyerindeki geleceğini ve Kandil tarafından üzerinde oluşturulacak baskıyı göze alamadığından, KCK Türkiye sözcülüğünün yapmasını istediği açıklamayı yaptı.”