'Küresel enerji merkezi olacağız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’yi önce bölgesinin sonra da küresel enerjinin merkezi haline getirme hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Türkiye olarak değişik bir plan sunuyoruz. İstanbul’daki Finans Merkezimiz gibi, Londra’da, Hamburg’da belli işler için kurulmuş merkezler örneğinde olduğu gibi doğal gazla ilgili de bir merkez kurma planımız var... Bu merkezi de sadece doğal gaza hitap eden değil, enerjiye, madenciliğe hitap eden bir merkez olarak planlıyoruz” dedi. 

Erdoğan önceki gün Rus lider Putin ile Soçi’de buluştu. 

Rusya ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, özetle şunları söyledi: 

BM’DE DEĞERLENDİRİLECEK: Karadeniz Girişimi’nin yeniden canlandırılması tüm dünya bakımından öncelikli konu. BM ile yakın temas içindeyiz. Bu ay içerisinde BM Genel Kurulu var, Guterres ile görüşmelerimiz olacak. BM, katkılarımız neticesinde girişimin yeniden canlandırılmasının önünü açacak yeni bir paket hazırladı. Paketin teknik boyutunu Dışişleri Bakanım, Rus mevkidaşı ile görüştü. Ben de konuyu Putin ile ayrıntılı değerlendirdim. İnşallah kısa sürede beklentileri karşılayacak güzel bir neticeye varacağımıza da inanıyorum. 

UFUKTA BARIŞ UMUDU YOK: 1.5 yıldır süren savaş maalesef hala devam ediyor. Ufukta barışa dair umut verici bir manzara da bulunmuyor. Türkiye olarak dün olduğu gibi bugün de taraftar istediğinde üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. 

RUSYA’NIN İKİ İSTEĞİ: (BM’nin Tahıl Koridoru önerisi) Rusya’nın iki özel isteği var. Birisi Rusların tarım bankasının, Ziraat Bankası’nın SWIFT sistemine bağlanması. Şu anda yaptırımlardan dolayı Rus bankaları SWIFT sisteminden çıkmış durumda. Bu ülke, senede 120-130 milyon ton tahıl ihracatı yapıyor. Satışın devamı için iki şeyin hayata geçmesi lazım. Birincisi satış sonucu parayı alması gerekiyor, ikincisi de taşımada kullanılan gemilerin sigortalanması gerekiyor. Yaptırımlardan dolayı İngiliz merkezli sigorta şirketi, gemilerin sigortasını yapmıyor. Bunun ikisinin mümkün olmasını Ruslar şart koşuyorlar. 

ADIM ADIM HEDEFE: (Rus gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarımı) Putin ile görüşmemizde enerji sektörünü ayrı başlıklarla ele alıyoruz. Enerji ürünlerinin ülkemiz üzerinden Avrupa’ya ve dünyaya ulaştırılması için farklı projeleri hayata geçireceğiz. Türkiye’de kurulacak doğal gaz merkezi ile hem enerji nakil hem de fiyatlandırma konularında ilerleme sağlanacaktır. Ülkemizi bölge coğrafyası için önemli bir doğal gaz üssü haline getireceğiz. Türkiye’yi önce bölgesinin sonra da küresel enerjinin merkezi haline getirme hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. 

İSTANBUL’DA DOĞALGAZ MERKEZİ: Bu konuyla ilgili Türkiye olarak değişik bir plan sunuyoruz. İstanbul’daki Finans Merkezimiz gibi, Londra’da, Hamburg’da belli işler için kurulmuş merkezler örneğinde olduğu gibi doğalgazla ilgili de bir merkez kurma planımız var. Rusya ile bu planımızı görüşeceğiz. Trakya’daki hatların ötesinde ülkemizi böyle bir merkez haline getirelim istiyoruz. Bu merkezi de sadece doğal gaza hitap eden değil, enerjiye, madenciliğe hitap eden bir merkez olarak planlıyoruz... Enerji, doğalgaz, madencilik gibi konularda kim ne yapmak istiyorsa bu merkeze gelsin istiyoruz. Ataşehir’de Finans Merkezimizin bir bloğunda bu merkezi kurabiliriz. Bu işi finansın, paranın merkezinde örgütleyebiliriz. 

‘Esed normalleşmeyi tribünden seyrediyor’

(Suriye ile ilişkilerin normalleşme süreci) Esed, normalleşme ile ilgili Türkiye-Rusya-İran-Suriye formatında atılan adımları maalesef uzaktan, tribünden seyrediyor. İşin içerisinde bir türlü yer almıyor. Biz, Suriye’nin bu işin içerinde yer alacağını ümit ederek bu çalışmalara kapımızı açtık. Ancak hala Suriye tarafında olumlu bir tavır yok. 

ARAP AŞİRETLERİNİN ONUR MÜCADELESİ: (Deyrizor’da Arap aşiretleriyle PKK/YPG teröristlerinin çatışması) PKK/YPG’ye karşı artık Arap aşiretlerin bir bütün haline geldiğini, güçlendiğini görüyoruz. Putin de bölgenin sahipleri olarak Arap aşiretlerinin bir araya gelerek, terör örgütüne karşı mücadele vermesinin önemli olduğunu söyledi. Şu anda yaşanan, Arap aşiretlerinin birlik, beraberlik içerisinde kendi topraklarına sahip çıkma hamlesidir, adımıdır, haysiyetli bir onur mücadelesidir. Hem millidir hem yerlidir. 

TERÖRÜ TEMİZLEMEK İÇİN: Bizim bu süreçten temel beklentimiz terörle mücadelede somut adımlar atılması. Bunun yanı sıra, gönüllü ve güvenli geri dönüşler için gerekli koşulların oluşturulması ve BM himayesindeki siyasi sürecin canlandırılmasıdır... Suriye’nin kuzeyini, Türkiye’yi tehdit eden terör örgütlerinden temizlemek için o bölgedeyiz. 

KERKÜK’Ü SIKI TAKİP EDİYORUZ: (Kerkük’te yaşanan gelişmeler) Kerkük konusuyla ilgili hakan Fidan’a ve İbrahim Kalın’a durumu yakından takip etmeleri gerektiğini söyledim. Barzani ailesiyle, Sudani ile görüşmeler yapıldı. Fidan’ın İran’da yaptığı açıklamalar neticesinde bugün itibarıyla hava sakin gözüküyor. Kerkük’ün yapısını bozacak her eylem, Irak’ın bütünlüğünün bozulması demektir. Türkmen yurdu Kerkük’te huzurun, bütünlüğün bozulmasına izin vermeyeceğiz. 

‘Kaç masa kurarsan kur senden bir şey olmaz’

(Kılıçdaroğlu’nun, seçim yenilgisini vatandaşa bağlayan sözleri) Bu açıklamaları anlamak mümkün değil. Burada gerçekten akli bir sıkıntı var. Sen kalkıyorsun 11, 12 yenilgi alıyorsun ve hala faturayı millete kesiyorsun. Hâlâ kalkıyorsun, ‘6’lı masa’ diyorsun, ‘Gerekirse 16’lı masa’ diyorsun. Kaç masa kurarsan kur, senden bir şey olmaz.

EL YÜKSELTME GAYRETİ: (Akşener’in ‘yerel seçimlere her parti ayrı girsin’ çağrısı) Cumhur İttifakı olarak oturmuş bir yapımız var... Cumhur İttifakı olarak istişarelerle yol alıyoruz. Anladığım kadarıyla onların bir istişare zemini bile yok. Biri iş birliğinden diğeri ayrılıktan söz ediyor. Hanımefendi’nin bu yaklaşımı pazarlıkta el yükseltme gayretinden başka bir şey değil.