Gündem Mahkemede, Korkmaz Yiğit'ten Taner'e suçlama: O yalan söylüyor

Mahkemede, Korkmaz Yiğit'ten Taner'e suçlama: O yalan söylüyor

26.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mahkemede, Korkmaz Yiğit'ten Taner'e suçlama: O yalan söylüyor

Mahkemede, Korkmaz Yiğitten Tanere suçlama: O yalan söylüyor

16:40


''Türkbank İhalesi Davası'' kapsamında ''tanık'' sıfatıyla ifade veren eski Devlet Bakanı Güneş Taner, Korkmaz Yiğit'e bankayı alması için ön iznin, Alaattin Çakıcı ile irtibatının olduğuna dair yazının kendisine veya Hazine'ye gelmediği için verildiğini söyledi.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tanık olarak dinlenen Taner, Türkbank ihalesinin, TMSF tarafından televizyonda canlı yayınla bütün vatandaşların gözü önünde yapıldığını ifade etti.
İhaleyi kazanan Korkmaz Yiğit ve ortaklarına gerekli şartları sağlamaları için 90 günlük süre tanındığını belirten Taner, bu sırada CHP milletvekillerinden Fikri Sağlar'ın, Korkmaz Yiğit'in, Alaattin Çakıcı ile irtibatının olduğunu açıkladığını anlattı.
Daha sonra bu konuya ilişkin bir yazının Emniyet Genel Müdürlüğü'nce TMSF'ye de gönderildiğini öğrendiğini belirten Taner, ''Korkmaz Yiğit'e bankayı alması için ön izin, Alaattin Çakıcı ile irtibatının olduğuna ilişkin yazı bana veya Hazine'ye gelmediği için verilmiştir. Bu belge, Hazine'ye ya da benim dikkatime gelmiş olsaydı, kendisine banka sahibi olması için gereken ön izin verilmezdi'' dedi.

BANKEKSPRES'İN DURUMU
Bu durumun basına yansımasından sonra Yiğit'in sahip olduğu Bankekspres'e ilişkin yaşanan olayları da anlatan Taner, ''Bankanın maalesef dünyada eşi görülmemiş bir uygulamaya maruz kaldığı, aktiflerinde yurtdışı bankalarda görülen mevduatların dış bankalarca çekildiği, diğer bankalarla (back to back) kredi alış verişi olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Korkmaz Yiğit'i, kendi rızasıyla bankayı devretmesi amacıyla konuşmak için toplantıya çağırdım'' dedi.
Taner, Yiğit ve Çakıcı ilişkisine dair belgenin Hazine kayıtlarında olmadığı konusundaki bir yazı ve Yiğit'in, TMSF bürokratları ile Bankekspres'e ilişkin yaptığı bir toplantının tutanaklarını mahkemeye sundu.
Taner'in tutanakları okumak istediği sırada söz almaya çalışan Korkmaz Yiğit, ''O hep yalan söylüyor. Ben hep dinliyorum'' dedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Niyazi Aydın'ın, Türkbank ihalesine ilişkin bildiklerini anlatmasını istediği Taner, ''Bankekspres'in soyulmasıyla ilgili bir dava yok yani burda... Anlıyorum'' diye konuştu.
Bunun üzerine Taner, Türk Ticaret Bankası'na ilişkin İstanbul DGM'de verdiği ifadesini tekrar ettiğini söyledi.

SORULAR
Tanık beyanlarına karşı söz alan Yiğit'in avukatlarından Hasan Fehmi Demir, ihaleye fesat karıştırmanın mümkün olup olmadığı, Emniyet Genel Müdürlüğü'nce Başbakan, Merkez Bankası ve TMSF'ye bildirilmesine rağmen kendisine bildirilmemesinin sadece istihbari bir bilgi olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve ihaleye katılan diğer firmalarla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yazısının olup olmadığının tanıktan sorulmasını istedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Aydın'ın, sadece ihaleye fesat karıştırılmasına ilişkin soruyu yönelttiği Taner, ihale aşamasına fesat karıştırmanın mümkün olmadığını, ancak bu konuda sanığın televizyonlarda yayınlanan itirafları bulunduğunu söyledi.
Sanık avukatlarından Köksal Bayraktar da, ''İstanbul Emniyeti, 1998 yılı Mayıs ve Haziran aylarında Emniyet Genel Müdürlüğü'ne 2 ayrı yazı göndermiştir. Devlet için son derece önemli olan bir konuda Devlet Bakanı'na bilgi vermemek usulden midir? Yoksa başka bir takım şeyler mi olmuştur? Tanığın, DGM'nin talebi olmadan Devlet Bakanlığı anteti taşıyan 13 sayfalık ifadesinde Yiğit ve Çakıcı arasındaki irtibattan haberdar olduğu anlaşılıyor. Buna rağmen neden ihalenin açılışına ve ön izin verilmesine izin vermiştir? TBMM Araştırma Komisyonu'nda 'dönemin bakanları ile Korkmaz Yiğit'in tutuklanmasına karar verdik' şeklinde bir beyanı olmuş mudur?'' diye sordu.
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının sorulmasını istediği soruların tanığa yöneltilmesine gerek olmadığını kararlaştırdı.
Bunun üzerine avukat Köksal Bayraktar, sanık avukatları olarak 7 soru yönelttiklerini, ancak hiçbirinin tanığa sorulmadığını belirterek, savunma haklarının kısıtlandığını ileri sürdü.

TANER-YİĞİT TARTIŞMASI
Tanık beyanına karşı diyecekleri sorulan Korkmaz Yiğit, ''Tanığı biz çağırdık. Tanık, dava konusu dışında kalan başka bir bankayla ilgili dokümanlar vererek bilgilerini zapta geçirdi. Yalan yanlış bir sürü senaryo ve beyanlarda bulundu. Biz tanığa olayın özü ile ilgili hiçbir soru soramıyoruz'' dedi.
Yiğit, tanığın cevaplandırmasını istediği çeşitli sorularını tutanağa yazdırdı.
Bu sorulara ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Fethi Türkmen, tanığa sadece ''işadamı Erol Aksoy'a ihaleye asılmaması'' yönünde beyanı olup olmadığının sorulmasını istedi.
Tanık Güneş Taner, anlatıldığı şekilde Erol Aksoy'a bir beyanı olmadığını bildirdi.
Bunun üzerine ayağa kalkan Yiğit, ''Yemininin hatırlatılmasını istiyorum'' dedi.
Yiğit'in sözlerine Taner de, ''Onun yemini yemin de bizimkisi değil mi?'' diyerek tepki gösterdi.

MESUT YILMAZ'IN TALİMAT İFADESİ YENİLENECEK
Sanık avukatları, tanıklar Mesut Yılmaz ile Gazi Erçel'in ifadelerinin alınması sırasında sanık avukatları olarak hazır bulunmaları için tebligat yapılmasına karar verildiğini, ancak kendilerine bu konuda tebligat yapılmadan ifade alındığını belirttiler.
Sanık avukatlarına da duruşma günü bildirilerek Mesut Yılmaz ve Gazi Erçel'in yeniden talimatla ifadelerinin alınmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
Birkaç kez elektrik kesintisi yaşanan duruşma çıkışında basın mensuplarınca ''Dönemin bakanları ile Yiğit'in tutuklanmasına karar verdik'' şeklinde beyanı olup olmadığı sorulan Taner, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu belirterek, kendilerinin ancak suç duyurusunda bulunabileceğini söyledi.

SAVCILIK MÜTALAASI
''Görevsizlik kararı'' ile İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmeden önce İstanbul DGM'de 21 Şubat 2001 tarihinde verilen savcılık mütalaasında, Korkmaz Yiğit, Yavuz Ataç, Mustafa Kefeli, Mehmet Kocabaş, Hayyam Garipoğlu, Aydoğan Semizer, Mehmet Emin Cankurtaran, Duran Akbulut, Atilla Yıldırım ve Erol Evcil'in, ''cürüm işlemek amacıyla oluşturulan silahlı teşekküle katılmak'', ''resmi ihaleye fesat karıştırmak'', ''teşekkül üyelerine yardım ve yataklık etmek'' suçlarından 6 ay ile 5 yıl 10'ar ay arasında değişen çeşitli ağır hapis cezalarına çarptırılmaları istenmişti.