Gündem Meğer acelesi varmış!

Meğer acelesi varmış!

10.04.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’deki efsane dizilere damgasını vuran senarist, oyuncu ve şarkı sözü yazarı Meral Okay, dün sabah saatlerinde hayata veda etti

Meğer acelesi varmış

“Yaman, çok renkli ve heyecanlı bir adamdı... Her şeyi o kadar yoğun, hızlı ve çoşkulu yaşıyor ve yaşatıyordu ki büyüleyici bir şeydi bu... Kısa bir ömre, birkaç kişilik bir hayat sığdırdı... Meğer acelesi varmış...”

Haberin Devamı

Meral Okay’ın 1993 yılında kaybettiği kocası Yaman Okay için yazdığı bu cümlelerin başındaki ismi değiştirip Meral yapabilirsiniz ve cuk oturur... İnsanın sayarken yorulacağı kadar karpuz o kollarda büyük bir hünerle taşındı ve senarist-oyuncu-yapımcı-yayıncı-şarkı sözü yazarı ve daha neler neler olan Meral Okay hiç yorulmadı. Meğer onun da acelesi varmış...

Ağaç tepelerinden inmeyen bir kız...

‘Hükümet gibi’ tabir edilen, güçlü kuvvetli bir Çerkez kızı, Meral Okay. Kayseri Uzunyaylalı Türkan ve Ata Katı’nın ikinci çocuğu ve her subay çocuğu gibi şehir şehir dolaşarak büyüdüğünden adaptasyon yeteneği gelişkin. 20 Kasım 1959’da Ankara’da dünyaya gelir, 1 yaşındayken Balıkesir’e taşınırlar, ardından Ağrı, Çorum, İskenderun ve gene Ankara... ‘Ayşecik ruhlu’ kız çocuklarından sıkılıp oğlanlarla oynayan, ağaç tepelerinden inmeyen bir kızdır. Tek rakibi de ağabeyi Mecit.

Haberin Devamı

Daha okul yıllarında kalemi keşfedildi

Çalışkandır da, kendisini ‘inek öğrenci’ diye tanımlayacak kadar. Ve okumaya meraklı... Milliyet Yayınları’nın mavi kitaplarını ansiklopediler, klasikler izler, babasının hukuk kitaplarına kadar varır iş... Ankara Cumhuriyet Lisesi’nde okurken yazma yeteneği de öğretmenleri tarafından keşfedilmiştir artık.

Basketboldan yüzmeye bütün sporlarla uğraştığı, Bahçelievler’i patenle tavaf ettiği uçarı genç kızlık yılları 12 Eylül öncesine denk geldiği için ‘çocukluk arkadaşlarının korkutucu ağabeylere dönüşüşünü’ görür. Ve hayallerinin suya düşüşünü. Siyaset bilimi ve kamu yönetimi okumak üzere girdiği üniversiteyi bırakmak zorunda kalır. Önce Toprak Mahsulleri Ofisi’ne girer, ardından TBMM’ye... Bunun böyle gitmeyeceğine dair inancını hep koruyarak.

1983 yılında Günaydın gazetesinde çalışmak üzere İstanbul’a çağrıldığında beş yıllık memuriyet hayatını bir anda silerek bavulunu alıp yollara düşer. Günaydın’dan sonra İletişim Yayınları’nın kuruluşunda ve Playboy dergisini çıkaran ekipte yer alırken hep o erkeklerle kovboyculuk oynarken kendisini daha rahat hisseden kız çocuğudur.

İlkgençliğinde aşkla meşkle fazla alakası olmamış bir kız olarak, AST oyuncusu eski arkadaşı Yaman Okay’la birbirlerine aşık olduklarını fark etmesi de zaman alır. 1984’te evlenir, 10 yıl, kendi deyişiyle ‘şölen gibi, lunapark gibi bir sevdalık’ yaşarlar. Ve bu aşk onunla birlikte son gününe dek yaşar.

Haberin Devamı

Yaman Okay ile beraber Yeşilçam’a da adım atar Meral Okay. Yapım ekibine dahil olduğu ilk film, Bilge Olgaç’ın “Gülüşan”ıdır. “O kadar bereketli, zinde, özel insanların olduğu bir yerdi ki...” diye anlattığı Yeşilçam günlerini hayatının en güzel dönemi olarak görür hep. Zaten o dönem, 41’indeki Yaman Okay’ı bir buçuk ayda alıp götüren pankreas kanseriyle birlikte sona erer. Gelecek planları, dünyaya getirip Hayat adını verecekleri çocuk, yapacakları filmler, hepsi gider onunla birlikte. Bir daha plan yapmaz Meral Okay. Üzerine üzerine gelen Gümüşsuyu sokaklarını terk eder ve çok çalışır, durmayacak, hayatında açılan göçüğü düşünmeyecek kadar.

Kadim dostu Sezen Aksu

Televizyonda, reklam şirketlerinde, tanıtım işlerinde çalışırken, lokanta işletirken, Most Production’da konser organizasyonu yaparken, yanı başında kadim dostu Sezen Aksu vardır hep. Yaman Okay’ın ardından “Ah koca oğlan oyun ettin / Bu iş burada bitmez / Söylenecek çok söz kaldı / Sana bir ömür yetmez” sözlerini yazan Aksu, arkadaşının yadigarı Meral’i de hiç yalnız bırakmaz.

Haberin Devamı

Birlikte şahane şarkı sözleri yazarlar... “Masum Değiliz”, “Adı Bende Saklı”, “Helal Ettim Hakkımı”, “Adı Menekşe” gibi... Arif Keskiner’in cümlesinden esinlenen “Yine mi Çiçek”te de Meral Okay’ın imzası vardır.

Derken bir gün, hiç düşünmezken, Yavuz Turgul ve Şener Şen’in ittirmesiyle kamera önünde bulur Meral Okay kendini. Yıl 1998’dir, “İkinci Bahar”ın Kasap Melahat’ine izleyici bayılır. “Yeditepe İstanbul”daki Havva Ana ile birlikte Meral Okay aranan bir oyuncudur artık. Ama o bu şöhretin rüzgarına kapılmayacak kadar görmüş geçirmiş biri olarak ancak çok sevdiği bir senaryo ve ekip olduğunda keyif için geçer kamera önüne. Sırrı Süreyya Önder’in “Beynelmilel”indeki konsomatris ya da Ümit Ünal‘ın “Kaptan Feza”sındaki Solmaz gibi...

Haberin Devamı

Türk televizyonlarına yıldırım gibi düştü

Asıl şöhretini ise öykü ve senaryo yazarı olarak kazanır. Önce 2002 yılında, öyküsünü yazdığı “Asmalı Konak” Türk televizyon piyasasına yıldırım gibi düşer. Ardından “Bir Bulut Olsam”ın senaryosu gelir ve son olarak övgü kadar tepki de almasına neden olan “Muhteşem Yüzyıl”... Bir yandan başka projeler, koşturmalar, başdöndürücü bir tempo...

2001 yazının sevimsiz bir haziran gününde akciğer kanseri haberini alana kadar da durmaz koşturması. Aslında sonra da durmaz. İki kemoterapi arasında yazmayı-çizmeyi sürdürür, kalan bütün enerjisini çalışmaya adar. Son röportajını verdiği Mehmet Barlas’a bundan sonra Abdülhamit dönemini yazacağını söyler... “Allah ömür verirse”...

“Beynelmilel” döneminde konuştuğumuzda, “İş dışında ne yapıyorsunuz?” sorusuna “Yine iş yapıyorum” diye cevap vermişti. Ama yaşlılık planları vardı... Hayatının en mutlu günlerini geçirdiği Gümüşsuyu’na dönmek, sokak kedilerini beslemek, yine eskisi gibi parmak kalınlığında dolmalar sarmak... Artık biraz durup dinlenmek ve özlediği dost sofralarını kurmak... “Aslında lezzetli bir tembelimdir” diyordu...

Ama işte fırsatı olmadı dinlenmeye de, yaşlanmaya da... Başdöndürücü bir hızla yaşayan, lunapark gibi bir kadındı. Kısa bir ömre, birkaç kişilik bir hayat sığdırdı... Meğer acelesi varmış...



İki dizi iki film
İkinci?Bahar
Yeditepe İstanbul
Beynelmilel
Kaptan Feza


Unutulmayacak şarkılar
Masum Değiliz
Adı Bende Saklı
Şimal Yıldızı
Adı Menekşe
Gül
Kalaşnikof
Yaktılar Halim’imi
Var Git Turnam
Helal Ettim Hakkımı
Yine mi Çiçek


Son eseri Muhteşem Yüzyıl
Asmalı Konak
Bir?Bulut Olsam
Muhteşem Yüzyıl