Gündem Sanatçılar toplantıyı ‘olumlu’ buldu

Sanatçılar toplantıyı ‘olumlu’ buldu

21.03.2010 - 00:56 | Son Güncellenme:

Başbakan Erdoğan’dan demokratik açılımı dinleyen sanatçıların çoğu, toplantıdan olumlu duygularla ayrıldı. İşte sanatçıların görüşleri...

Sanatçılar toplantıyı ‘olumlu’ buldu

Yılmaz Erdoğan: “Kürt sorunu başta olmak üzere, tüm sorunların çözümünde sinemaya düşen görevler tartışıldı. Bu arada sinemanın genel sorunları da konuşuldu. Hükümeti öven de eleştiren de oldu. Son derece doyurucu, olumlu bir toplantıydı.”
Demet Akbağ: “Başbakan, konuşmasında kalbe dokunmaktan bahsetti. Konuşması gerçekten orada bulunan herkesin kalbine dokundu. Çok güzel ve gerekli konulara değinildi. Toplantıya katılan herkesin yeterince aydınlandığını düşünüyorum. Katıldığım için çok memnunum.”
Ata Demirer: “Çok samimiydi, umarım devamı gelir. Ayrıca sinemamızın sorunlarıyla da derinden ilgilendigini hissettirdi sayın Başbakan. Hayırlısı.”
Mehmet Aslantuğ: “Sayın Başbakan’ın, ülkesinin sanatçılarıyla buluşması, etkili bir iletişim aracı olarak sinema ve televizyon alanında emek veren insanlarla görüşlerini paylaşması, tartışmaya açması; nereden bakılırsa bakılsın, şık bir davranıştır.”
Can Gürzap: “Toplantıda dikkatimi çeken bir konu şuydu: Malum, yardıma muhtaç, sigortası bile olmayan sanatçılar var. Başbakan, bu konunun gündemlerinde olduğunu belirtti. Demokratik açılımla ilgili olarak da, televizyonda izlediğimiz konular konuşuldu. Umarım yararlı olur.”
Derviş Zaim: “Açılıma ilişkin kuşkular dile getirildi. Ayrıca sinemanın sorunlarından da bahsedildi. Sinema yasasının hızlandırılması konusunda yardım istendi.”
Atilla Dorsay: “Erdoğan’ın konuşması, birçok önemli filme ve yönetmene referanslarla dolu, özenle yazılmış bir konuşmaydı. Ortaya önemli bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum ama olayın kendisi önemliydi. O da, Başbakan’ın, üç Bakan’la birlikte sinemacıları kabul edip, sorunlarını dinlemesiydi.”
Erden Kıral: “Sinema yasa taslağını vermek için gittim. Toplantının sonundaki konuşmada, dosyadan bahsetti, ilgileneceğini söyledi. Toplantının açılım temasını Türkiye sinemasının dünyaya açılımı olarak değerlendirdim.”
Mustafa Altıoklar: “Sinemanın beyazperde değil, beyaz bir ayna olduğunu düşünüyorum. Açılım konusunda da şunu söyledim: ‘Anlayışa giden yol, beyinden değil kalpten; açılıma giden yol ise meclisten değil beyaz aynadan geçer.’ Demokratik açılım için iletişim gerekiyor. Sinema da en önemli iletişim aracı. ”
Semih Kaplanoğlu: “47 yaşındayım, bir devlet davetine ilk kez rastlıyorum. Herkes düşüncelerini sansürsüz olarak ifade etti. Sektörün sorunları, çalışma şartları ve demokratik haklar konuları konuşuldu. Benim de demokratikleşme ile ilgili bir listem vardı.”
Lale Mansur: “Çocuklar için Adalet Çağırıcıları’ndanım. Jandarma, polis okullardan taş bile atmamış çocukları, ‘bunu vücut dilinden tanıdım’ diyerek götürebiliyor. Çocuklar için adalet konusunda görüşmek için Başbakan’dan randevu talebim oldu, vereceklerini söyledi.”
Ediz Hun: “Din, dil, ırk, sosyal statü, toplumsal köken gözetmeksizin biz insanların birbirlerini kucaklaması gerektiğine inanan bir kardeşinizim. Bunun için de büyük bir hassasiyetle mücadele ediyorum her zaman. Sayın Başbakanımızı da aynı fikirde dinlemiş olmaktan mutluluk duydum.”
Mehmet Ali Erbil: “Başbakan’la aynı fikirdeyim. Bu kanayan toplumsal yarayı dindirmek için herkesin elini taşın altına koyması gerektiği dile getirildi. Sanatçıların mesleki sorunları dile getirildi. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.”
Cem Özer: “Bence bu tür toplantıları daha sık yapmalılar sanatçılarla. Çünkü sanatçılar siyasetçilerden daha kalıcı kişilerdir.”

Haberin Devamı

Kahvaltıya katılanlar
Yılmaz Erdoğan, Hülya Avşar, Oktay Kaynarca, Kenan Işık, Osman Sınav, Semih Kaplanoğlu, İzzet Günay, Kenan İmirzalıoğlu, Necati Şaşmaz, Cem Yılmaz, Sırrı Süreyya Önder, Şerif Gören, Şafak Sezer, Ata Demirer, Mustafa Altıoklar, Atilla Dorsay, Yeşim Ustaoğlu, Mehmet Aslantuğ, Kerem Alışık, Özcan Deniz, Ediz Hun, Mesut Uçakan, Lale Mansur, Tamer Yiğit, Hasan Kaçan, Şener Şen, Ata Türkoğlu, Tomris Giritlioğlu, Türker İnanoğlu, Metin Akpınar, Yılmaz Atadeniz, Derviş Zaim, Serdar Gökhan, Orhan Oğuz, Ümit Utku, Ali Sürmeli, Selçuk Çobanoğlu, Göksel Arsoy, Demet Akbağ, Ekrem Çatay, Semih Sergen, Cem Özer, Bülent İnal, Gülse Birsel, Erol Avcı, Can Gürzap, Güner Özkul, Meltem Cumbul, Engin Çağlar, Yılmaz Köksal, Bulut Aras, Serdar Erener, Ayşenil Şamlıoğlu, Ali Gündoğdu, Erden Kıral, Mahir İpek, İclal Aydın, Sibel Turnagöl, Şahan Gökbakar, Mehmet Ali Erbil, Mine Vargı, Özhan Eren.

Davet edilip katılmayanlar
Mustafa Erdoğan, Sinan Çetin, Altan Erkekli, Ayten Gökçer, Erol Günaydın, Necmettin Çobanoğlu, Nurgül Yeşilçay, Perihan Savaş, Tarık Tarcan, Selda Alkor, Zeki Demirkubuz, Müjde Ar, Ayla Algan, Selçuk Yöntem, Nebahat Çehre, Koray Demir, Halil Ergün, Uğur Yücel, Halit Akaçatepe, Yavuz Tuğrul, Ali Özgentürk, Oya Başar, Ekrem Bora.

Haberin Devamı



Davet edilmeyenler de konuştu
Müjdat Gezen: “Tamamını izlemediğim için söylediklerinden hiçbir şey anlamadım. Tiyatrocular da çağrıldı. İşin ilginci tiyatrocular yoktu. Ben mesela Yıldız Kenter’in, Genco Erkal’ın, Ferhan Şensoy’un çağrıldığına inanıyorum. Kadir İnanır çağırılmaz mı? Baştan sona ne konuşulduğunu bilsem oradan yola çıkarak bir yorum yapabilirim. Ama benim kendi yorumum izlediğim kadarıyla Ermeni diasporası, kaçak işçiler falan. Açılımın ne olduğunu açıklasalar çok iyi olacak. Ben hâlâ bilmiyorum, anlamıyorum.”

Levent Kırca: “Bugün büyük bir demokrasi arayışı içerisindeyiz. Her gün demokrasi tehlikeye düşüyor. Atatürk düşmanlığı her geçen gün tırmanıyor. Her geçen gün Türk ordusunu yıpratma faaliyetleri inanılmaz bir hızla sürüyor. Emeklisi, memuru parasızlıktan, ilgisizlikten kırılıyor. İnsanlar sokağa dökülmüş, hukukçular, savcılar, hocalar, profesörler hapishanede. Vatandaşın karnı aç, işçiler grevde, insanlar mahkemeye bile çıkamadılar. Sadece bir iddianame sonucu hapishanede yatıyorlar. Suçlu oldukları dahi kanıtlanmış değil. Ondan sonra benden destek iste, bir de neyi destek istediğini bana söyle. Ben bileyim, parmağımızı taşın altına sokacağız, ne taşı o?”

Haberin Devamı

‘Açılımı engelleyenlere annelik hakkımı helal etmiyorum’
Toplantıya önyargıyla katıldığını itiraf eden oyuncu-yazar İclal Aydın, “Başbakan konuşmasına başlarken ‘önyargı meselesini halledersek ortak akıl oluşturabileceğiz’ dedi, nitekim ben de önyargımla ancak iyi niyetimle toplantıya katılmıştım. Bu yüzden hak veriyorum. Kimsenin bu sesi kısmaması lazım. Keşke daha sık olsa böyle şeyler. Gönülçelen bir başbakanmış” dedi.
Aydın, buluşmada kendi ailesini ve yaşadıklarını anlattığı konuşmasında ise şunları söyledi:
“Ben sol gelenekten gelen bir ailenin çocuğuyum. Ama bu bazı gerçekleri değiştirmiyor. Dedem ve babaannem ben doğduktan sonra Türkçe öğrenmişler. Ailemin büyükleri hâlâ Elazığ’da yaşıyor. O coğrafyadaki insanlar politik ve sosyal afetlerle de karşı karşıya kalıyorlar. 100 yaşındaki dedem ile 8 yaşındaki kızım arasında onlarca hayat, kuşak var. Bu süreçte Türkiye’de bir şeyler değişmiş olmalıydı. Demokratik açılım meselesini bu yüzden yürekten destekliyorum. Kürt asıllı bir insanım, 2000’de güzel Türkçe konuştuğum için bir ödül aldım, babaanneme söylemişler, inanmamış, sevinçten keçi kestirmiş. İlk kitabımın da Türkçe olması mucizeydi onlar için.
Bu coğrafyanın bedellerini, ait oldukları mezhebin, inancın ve yaşam biçimlerinin bedelini ağır ödemiş bir sülalenin çocuğuyum ben. Bu yüzden böyle acılarla biçimlenmiş bir ailenin çocuğu olduğum için demokratik açılımın önünü tıkayacak hiçbir davranışa annelik hakkımı helal etmiyorum. Kızımın yarınına dedemden kalanlar kalsın istemiyorum. Bunları defalarca yazdım ve anlattım. Siz elinizi taşın altına koyuyorsanız, o taşı itmek için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız.”
ŞÜKRAN PAKKAN İstanbul

Haberin Devamı

TEKEL işçileriyle alternatif kahvaltı
Aralarında Ataol Behramoğlu, Orhan Aydın, Selçuk Uluergüven, Yavuz Top, Erkan Oğur, Nejat Yavaşoğulları, Yılmaz Onay ve Pınar Sağ’ın da bulunduğu sanat, sinema, tiyatro ve müzik dünyasından birçok isim, TEKEL işçileri ve aileleriyle Maltepe Nazım Hikmet Kültür Evi’nde simitli kahvaltı yaptı. TEK-GIDA İŞ şube başkanlarının da katıldığı ve simitli kahvaltıda konuşan şair Behramoğlu, “TEKEL işçilerinin mücadelesi sadece iktidara değil, aynı zamanda emperyalist güçlere de karşı” dedi.
Dolmabahçe’de Başbakan Erdoğan’ın dün sanatçılara verdiği kahvaltıya atıfta bulunan Behramoğlu, “Umuyorum ki son yemek olur. Artık bu şaklabanlık bitsin. Artık maskeler çıksın, herkes ne ise belli olsun” diye konuştu.
Tiyatrocu Orhan Aydın da, Erdoğan’ın, ‘demokratik açılım’ adı altında bir Dolmabahçe tıkınmaları seansı düzenlediğini söyledi. Türk halk müziğinin ünlü ismi Arif Sağ’ın gelini Pınar Sağ da “Bizleri birbirimize düşürmeye çalıştılar olmadı, ama ben onur duydum ki Ankara’da söndü sanılan ateşi bir kez daha alevlendiren TEKEL işçilerinin onurlu mücadelesini selamlıyorum” dedi.
MURAT DELİKLİTAŞ İstanbul DHA

Haberin Devamı

BAŞBAKAN BAŞLADI, ÇELİK BİTİRDİ
Radyocularla ‘kısa’ buluşma

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “demokratik açılım” çalışmaları kapsamında dün sahne sanatçılarının ardından radyocularla bir araya geldi.
Hakan Gündüz, Cem Ceminay, Mehmet Akbay, Füsun Alkan, Michael Kuyucu, Yavuz Seçkin, Ceyhun Yılmaz, Cem Arslan, Arzu Çağlan ve Muzo gibi ulusal radyoların ünlü DJ’lerinin de katıldığı toplantıda, radyo yöneticileri ve programcıları özellikle telif hakları ve frekans düzenlemelerini gündeme getirdi.
Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı’ndaki toplantıda Erdoğan, geçen yıl Gazze saldırıları karşısındaki tavrının da aynı şekilde son derece haksız ve insafsız bir şekilde eleştirildiğini belirterek, şöyle dedi: “Bu ülkenin Başbakanı’nın Davos’ta ortaya koyduğu insani tavrı insafsızca eleştirenler, ABD Temsilciler Meclisi’nde ortaya çıkan sonucu Davos’un tabii bir sonucu gibi göstermekten, bundan dolayı da tarifsiz bir mutluluk duyduklarını gizlemeden dile getirmekten kaçınmadılar..” Erdoğan’ın ayrılmasından sonra Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’le devam eden toplantıyla ilgili olarak bazı katılımcılar şunları söyledi:
Hakan Gündüz (Radyo D): Mart bitmeden birkaç torba kömür kapmaya gittim, elimize Ak Parti’yi anlatan bir ansiklopedi sıkıştırdılar, o kadar... Küpelerime baktı Başbakan!
Füsun Alkan (Best FM): Başbakan konuştu ve gitti, Hüseyin Çelik devam etti. Gönül isterdi ki bizi dinlesin ve karşılıklı radyo sektörünün sorunlarını konuşalım. Başbakan’ın ardından birçok radyocu da gitti.
Michael Kuyucu (Radyo Klas): Başbakanımız her renk, din ve dilden herkesin bu ülkenin tüm renkleriyle bir bütün olduğunun mesajını verdi. Ben de ülkemizin farklı renklerinden biri olarak, 16 yıldır Türkiye’nin en popüler radyo yapımcılarından biri olabildiysem, bu Türkiye’nin hoşgörüsünün en önemli sonucudur. Bu renkler hiç solmasın.
YELİZ ARAS