Savaştan farksız mücadele edildi

Muğla’nın Marmaris, Bodrum, Milas, Yatağan, Menteşe, Köyceğiz, Fethiye, Seydikemer ve Kavaklıdere ilçelerinde farklı zamanlarda çıkan orman yangınları, tüm ülkeyi yasa boğdu. Bodrum’da 8 bin 324, Datça’da 9 bin, Fethiye’de 16 bin, Kavaklıdere’de 7 bin 568, Köyceğiz’de 12 bin 1, Marmaris’te 13 bin 650,  Menteşe’de 11 bin 369, Milas’ta 8 bin 480, Seydikemer’de 2 bin 11, Yatağan’da 2 bin 14, Dalaman’da 99 hektar olmak üzere toplam 66 bin 231 hektar yandı. İlk belirlemelere göre il genelinde 62 mahalle, 13 bin 768 haneden 38 bin 715 vatandaş tahliye edildi. 165 köy yangından etkilendi. Bunlardan 23’ü büyük hasar gördü. Yani, yüzde 68’i orman olan Muğla’nın yüzde 8’lik bölümü siyaha büründü.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Milliyet’e yaptığı açıklamada, orman yangınlarının savaştan farkı olmadığını, adeta bir Kurtuluş Savaşı gibi mücadele edildiğini söyledi. Hiç kimseyi özel ve siyasi olarak eleştirme derdinde olmadığını kaydeden Gürün, “Çıkan yangınların çoğunun küresel olduğuna inanıyorum. Sabotaj bizim işimiz değil. Bugünden itibaren gelecek yıllarda çıkacak olası yangınlarla nasıl mücadele edilmesi lazım onu düşünüyorum” dedi. Yangınların erken tespit edildiğini ancak erken müdahalede geç kalındığını belirten Gürün, “Alevlere müdahalede geç kaldık. Sonraki yangınlarda uçak ve helikopterlerle kısa zamanda söndürdük. Demek ki, bu ekipmanların zamanında alınması gerekirdi. Şimdiden gelecek yıl için gerekli çalışma yapılmalı. Bölgelere kaç helikopter, kaç uçak gerekiyor. bunun tespiti yapılmalı. Orman işçisi sayısı artırılmalı. Eskiden bu işçilerin okulları vardı, kapatıldı. Bir orman işçisi alınacağı zaman en az üç ay eğitim görürdü. Sekiz bin orman işçisi var. Yeni alınanlar da hemen sahaya girdi. Ancak tecrübeli olanlar yangın mı söndürecek, yeni elemanları mı koruyacak sıkıntı yarattı” dedi. Çocukluğunda yangınlara ilk müdahaleyi orman köylüsünün yaptığını belirten Gürün, “Orman köylüsünün dışında gönüllülerimiz var. Ancak bunların eğitimi farklı olmalı. Yangınlara katılacaklar için ayrı, deprem sonrası arama çalışmalarına katılacaklar için ayrı eğitim verilmeli. Herkes kendi işini yapmalı” diye konuştu.

Dayanışma örneği

Manavgat yangının çıktığı gün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin beş araç gönderdiğini öğrendiğini belirten Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, şöyle devam etti: “Başkan Tunç Soyer’i aradım. Araçlarımız Manavgat’a gitti. Üçünü bize, diğerlerini Manavgat’a yönlendirin dedim. Desteğe gelen bütün araçların su ve mazotunu bölgelere giderek karşıladık. Bütün belediyelerimiz dayanışma örneği sergiledi. Ancak TOMA’lar ve asker sonradan müdahil oldu. Şimdiye kadar böyle yangın yaşamadık. Orman yangınlarıyla ilgili 2020’de çalıştay gerçekleştirmiş, her şeyi konuşmuştuk. Yeniden aynısını düzenleyeceğiz. Geçen sürede ne dedik, ne yaptık, ne oldu, ne olmadı. Eksiğimizi görüp ona göre hareket edeceğiz. Eylül veya ekimdeki çalıştayda konuyu kapsamlıca ele alacağız. Halkımıza desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.” 

Üç tırmık bir kürekle söndürme olmaz

Datça Belediye Başkanı Uçar, “Belediye başkanının olası bir yangında ne yapacağını mutlaka bilmesi lazım” dedi

Datça Belediye Başkanı Abdullah Gürsel Uçar, Marmaris yangınına var güçleriyle müdahale ettiklerini söyledi. Marmaris’teki alevlerin ilçe yolunu sadece bir saat kapattığını belirten Uçar, “Şu duruma çok üzüldük. ‘Yangın Datça’ya doğru ilerliyor’ denildi. Bunu duyan tatilciler ilçeyi boşaltmaya başladı. Bu yanlış bir açıklamaydı” dedi.

Resmen tatbikat

Bir belediye başkanının çıkacak olası yangında ne yapabileceğini mutlaka ve mutlaka bilmesi gerektiğini kaydeden Uçar, “Datça’da yangın çıkmaz diyebilir miyiz? Tabii ki diyemeyiz. Vatandaş, ‘Bir yangın çıksa hazır mıyız. İmkanlarımız ne durumda, müdahale edebilir miyiz’ diye soruyor. Halkıma, ‘Rahat olun yangın çıkmaz deme şansım yok. Her an her şey olabilir. Sadece üç tırmık, beş kürekle yangın söndürülmez. Hızlı şekilde ulaşılabilecek arazöz ve iş makinaları gönderilmeli. En önemlisi uçağıyla, helikopteriyle anında müdahale edilmeli. Marmaris yangınından sonra bizde de 8-9 dönüm yandı. Belediye ve vatandaş bu yangına müdahalede resmen tatbikat yaptık. Vatandaşımın duyarlı olduğunu gördüm, mutlu oldum. Keşke yanmasaydı. Eksiklerimiz var mı var. Bundan sonra olası bir yangına karşı daha hazır olacağız” diye konuştu.

‘Doğanın yanıtı çok sert oldu...’

Marmaris Belediye Başkanı Oktay “İnsanoğlunun çevreye verdiği zararın sonucunu hep birlikte yaşıyoruz” dedi.

Orman yangınlarından en çok etkilenen yerleşim bölgelerinden biri de Marmaris’ti. Belediye Başkanı Mehmet Oktay, “Evet Marmaris’te sabotaj var, sabotaj iklim değişikliği. Sabotaj küresel ısınma. Sadece bölgemizde değil, ülkemizin birçok yerinde alevler yükseldi. Ayrıca tüm dünya genelinde orman yangınları var. Dolayısıyla çevreye verdiğimiz zararın sonucu doğanın yanıtı çok sert oldu. Kuzey bölgemizde meydana gelen sel felaketleri, günyedeki yangınlar bunu açıkça ortaya koydu” dedi.

Ailelere iş düşüyor

Anne ve babalara önerisi olduğunu kaydeden Başkan Mehmet Oktay, “Çocuklarınızı önce yeşil alanları gezdirin, ardından yanan yerleri gösterin. Devam eden yok olan hayatı görsünler. Artık bu yanan ağaçlardan umudumuzu kestik. En ufak yangında ölüyor. Öleceğine yakın da daha çok koza üretiyor. Öyle durumlara şahit oldum ki, alev alev eve yaklaşan yangın, bir anda durdu. İlçe genelinde 255 hasarlı yapı var ev ve ahır gibi. 1900’den fazla arı kovanı ve çok sayıda büyük ve küçükbaş hayvan telef oldu. Bu arada arıların çoğunluğunu koruduk. Yaz mevsimindearıları Sivas, Eskişehir ve Anadolu’nun çeşitli kentlerindeki yaylalara götürürüz. Bu bizim yüreğimize su serpti” diye konuştu.

Akdemir, yürek burktu

Dünya çam ormanlarının başkentinin Osmaniye olduğunu ifade eden Oktay, facianın başından bu yana şu çağrıda bulunduklarını söyledi: “Sağolsunlar her bölgeden yardım yağdı. Ancak biz istedikçe gönderin. Kontrolsüz yardım olumsuz etki yaratıyor. Her şeyden önce zaman kaybı oluyor. Alevlere müdahale eden herkesin temel ihtiyaçlarını karşıladık. Gelen her yardımı kayıt altına aldık. Yat limanını ve spor salonunu yardım merkezi olarak konuşlandırdık. İhtiyaçlara göre tasnifi yapıldı. Zarar gören her kesime acil ihtiyaçlarını gönderiyoruz. Yapısı hasar gördü veya yıkıldı, yasalar çerçevesinde önce ne yapılması gerekiyorsa onu yerine getireceğiz. Eşyasını teslim edip gülegüle oturun diyeceğiz. Bir can kaybımız oldu İçmeler’de 25 yaşındaki Şahin Akdemir’i kaybettik. İlk etapta zehirlenmesine karşı çalışmayı bırakmadığını öğrendik. Su taşımaya devam etmiş ancak kurtaramadık. Gerek Marmaris halkına gerekse dışarıdan yardıma gelen herkese minnettarız. Çok sayıda belediyemiz seferber oldu, sağolsunlar.”

“Yanan bölgeler yine yeşillenecek”

Yangın sırasında karadan ulaşımın imkansız olduğunu belirten Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, “Havadan ulaşım gecikti. İlk günden beri sürekli hava desteği istedik. Yangının büyüyebileceğini tahmin etmiyorduk. 13 bin 650 hektar yandı.Yanan bölgelerimizle ilgili hassasiyetimiz var. Kesinlikle maden arama sahası veya turizmle ilgili yatırım düşünmüyoruz. Bunu kabul edemeyiz. Böyle bir düşünce var ise değiştirilsin. Yoksa Marmaris ayaklanır” dedi. Yanan alanların yeniden orman olacağını ifade eden Oktay, şunları söyledi: “Yanan bölgelerimizi başka amaç için kullandırmayız, bunu açık ve net söylüyoruz. Yardımda bulunmak isteyenlere de çağrımız var. Yardım etmek istiyorsanız, yarım kalan tatilinize devam edin. Köyceğiz, Milas, Bodrum, Datça ve Marmaris sizi bekliyor.” Oktay, yangın süresince İçmeler’den beş bine yakın kişiyi tahliye ettiklerini, yangının hızına akıl sır erdiremediklerini söyledi, “Dört hektar alan yandığında bir atom bombası kadar enerjinin açığa çıktığını öğrendik, şaşırdık” şeklinde konuştu.

Tokat, hastalığını hiçe saydı köy köy dolaştı

Yangının ilk çıktığı günden, söndürülene kadar gitmedik köy bırakmayan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, evlerin yerinde durduğunu ancak mahalle etrafında hiç canlı yaşamı kalmadığını söyledi. Bir köyün geçimini sağlayacağı zeytin ağaçlarının yandığını, hayvanların otlayacağı alan kalmadığını belirten Tokat, “Yaraların sarılması bazında belediye olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Tüm ihtiyaçlar tespit ediliyor. Özellikle hayvanlar açısından vahim bir durum, otlayacakları yer kalmadı. Bu kadar şiddetli yangında ölen vatandaşımızın olmaması sevindirici. Köyler evler yerinde duruyor, onarılır yenisi yapılır, eşya temin edilir. Ancak halkın geçim kaynağı zeytin ağaçları cayır cayır yandı” dedi.

Kemerköy Santralı’ndan neredeyse Bodrum’a kadar yeşil ağaç kalmadığını söyleyen Tokat, “Devletin, merkezi idarenin alacağı kararları bekliyoruz. Bizler, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Bundan sonra daha ciddi taleplerle karşılaşacağız. Vahşi yaşamdaki hayvanlarımızdan çok yanan oldu. Tüm belediye başkanlarıma teşekkür ediyoruz. Sağolsunlar gerekli çok sayıda malzeme gönderdiler. İnanın yangın bölgesinde aşırı sıcaktan telefonum çalışmadı. Dumandan rahatsızlık geçirdim. Doktor izin vermemesine rağmen halkımı yalnız bırakmadım, hep yanlarında oldum. Hayvan telefinin yok denecek kadar az olması, belediyemizin başarılı çalışmasından kaynaklandı. Sorumluluk yüklenmesinden, istifa etmekten, özür dilemekten çekinen bir siyasi anlayışımız var. Bu bir erdemliktir. Kimse sorumluluk kabul etmiyor. Eğer Marmaris yangını çocukların defter yakmasıyla başlamışsa, durum daha da vahim, daha da tehlikeli. Yangını o bölgede durduracak çalışma yapmamışız. Bu yangınların çok sebebi var. Annesine kızıp orman yakan var. Tarla açmak için orman yakan var. Toplumumuzu duyarlı olmaya çağırıyorum” diye konuştu.

YARIN: Hiç görülmemiş birlik-beraberlik