Şeker Hastalığı Neden Olur?

Diyabet Vücudu Nasıl Etkiler?

Şeker hastası yani diyabetli hastalarının vücutları kanda sağlıklı glikoz seviyelerini koruyamaz. Glikoz, vücutlarımız için ana enerji kaynağı olan şeker formudur. Kandaki sağlıksız glikoz seviyeleri uzun ve kısa süreli sağlık komplikasyonlarına yol açabilir.

Vücudumuzun düzgün çalışması için glikozu (şekeri) besinlerden enerjiye dönüştürmemiz gerekir. Glikozun enerjiye dönüşümü için pankreas tarafından üretilen insülin adı verilen bir hormon gereklidir. Diyabetli kişilerde, insülin artık vücut tarafından yeterli miktarlarda üretilmez ya da kullanılamaz. Enerjiye dönüştürülmek yerine, kanda kalır ve sonuçta yüksek kan glikoz seviyeleri oluşur.

Diyabetin Nedenleri Nelerdir?

Bilinmesi gereken en önemli konu, diyabet hastalığının ayrımcı olmadığıdır, yani her yaştan her kültürden insanda diyabet görülebilir.

Tip 1 diyabet, bağışıklık sisteminiz pankreasın insülin üreten beta hücrelerine saldırır ve yok eder. Bilim adamları, tip 1 diyabetin, hastalıkları tetikleyebilecek genler ve virüsler gibi çevresel faktörlerden kaynaklandığını düşünmektedir.

Tip 2 diyabet ise yaşam tarzı faktörleri ve genler de dâhil olmak üzere çeşitli faktörlerden kaynaklanır, bunlar; insülin direnci (karaciğer ve kasların insülini iyi kullanamama durumu), genler ve ailedeki diyabet öyküsü.

Gastasyonel diyabet gebelikteki hormonal değişikliklerden kaynaklanır bunun yanında hamilelikte aşırı kilolu ve obez olmak da insülin direncine sebep olur. Gestasyonel diyabet hamilelikten sonra gider, ancak kişinin daha sonra yaşamında tip 2 diyabet geliştirme riskini önemli ölçüde artırır.

Diyabetin Zararları Nelerdir?

Körlüğün ve böbrek yetmezliğinin önde gelen sebebi diyabettir. Kalp krizi ve felç riskini ciddi oranlarda arttırır, ekstermite ampütasyonların (fonksiyon kaybına uğrayan vücudun uç kısımlarının kesilerek alınması) başlıca nedenlerinden biridir. Ruh sağlığını etkiler. (diyabetli tüm insanların % 30'undan fazlasında depresyon ortaya çıkar)

Diyabetin Belirtileri Nelerdir?

Normalden fazla su içmek ve idrara çıkmak, yorgun ve uyuşuk hissetmek, sık acıkmak, yaraların geç iyileşmesi, kaşıntılı cilt enfeksiyonları, bulanık görmek, baş dönmesi, bacak ağrısı, nefesin aseton gibi keskin şekilde kokmaya başlaması.

Diyabet Hakkındaki Efsaneler ve Gerçekler

Efsane- Diyabet çok da ciddi değildir.

Gerçek- “Hafif” diyabet diye bir şey yoktur. Her türlü diyabet ciddidir ve dikkat edilmezse çeşitli komplikasyonlara yol açabilir.

Efsane- Her çeşit diyabet aynıdır.

Gerçek- Bir dizi diyabet vardır. En sık görülenler tip 1, tip 2 ve gestasyonel diyabetlerdir. Her tür diyabetin farklı nedenleri vardır ve farklı şekillerde yönetilebilirler.

Efsane- Diyabet önlenebilir.

Gerçek- Her türlü diyabet önlenemez. Tip 1 bir otoimmün durumdur, önlenemez, tedavi olmaz ve nedeni hala bilinmemektedir.

Efsane- Sadece kilolu ve obez kişilerde diyabet hastası olur.

Gerçek- Aşırı kilolu veya obez olmak, tip 2 diyabet için bir risk faktörüdür, ancak bu doğrudan bir neden değildir. Kilolu olan bazı kişiler, tip 2 diyabet geliştirmeyebilirken, sağlıklı bir kiloda olan kişilerde tip 2 diyabet gelişebilmektedir.

Efsane- Tip 1 diyabet sadece gençlerde görülür.

Gerçek- Tip 1 diyabetin başlangıcı 30 yaşın altındaki kişilerde en sık görülür, ancak yeni araştırmalar, bu durumu geliştiren kişilerin neredeyse yarısının 30 yaş üzerinde teşhis edildiğini düşündürmektedir.

Efsane- Diyabetli insanlar tatlı yiyemez.

Gerçek- Diyabet, kan glikoz seviyelerini etkilediğinden, pek çok insan şekeri ve şekeri içeren yiyeceklerden kaçınmaları gerektiğini düşünmektedir. Ancak, sağlıklı bir yemek planının bir parçası olarak yenilirse veya egzersizle birleştirilirse, şeker ve tatlılar diyabetli kişiler tarafından yenebilir.