Gündem TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı tutuklandı

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı tutuklandı

27.10.2022 - 16:07 | Son Güncellenme:

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "terör örgütü propagandası" suçundan sevk edildiği mahkemece tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" ve "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçlarından soruşturma başlatılan TBB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ndeki işlemleri tamamlandıktan sonra tutuklanması talebi ile mahkemeye sevk edilmişti.

Haberin Devamı

TUTUKLANDI

Mahkeme heyeti, Fincancı'nın tutuklanmasına hükmetti. Fincancı, Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na sevk edildi.

FİNCANCI'NIN İFADESİ

İfadesinde söz konusu yayın organının PKK silahlı örgütüyle bir irtibatı olup olmadığını bilmediğini söyleyen Fincancı, "Söz konusu haber kanalının PKK silahlı terör örgütüyle bir irtibatı olup olmadığını hekim olarak bilmiyorum ve ilgilenmiyorum da. Almanya'da Roza Lüksemburg Vakfı'nın 'Cezaevi ve İnsan Hakları' konulu bir konferansında nerenin vatandaşı olduğunu bilmediğim, o ortamda tanıştığım bir meslektaşım içinde bulunduğum hekim arkadaşlarıma bir video gösterdi. Bizler bu videoyu izleyip karşılıklı fikir alış verişlerinde bulunduk. Benim yayın organında canlı yayında yaptığım bağlantı öncesinde video hakkında böyle bilgi sahibi oldum. Bana sormuş olduğunuz incelenen görüntüler kapsamındaki kimyasal, toksik ve zehirli gazlarla ilgili yorum bir ön değerlendirmedir. Hekimler arasında yapmış olduğumuz video değerlendirmesi ile 19 Ekim tarihinde canlı bağlantıya çağrılmam arasında bir irtibat yoktur" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

"Ekranda görünen kulaklık ile yapmış olduğum bağlantıda ben karşıda sadece spikerin yüzünü görmekteydim" ifadelerini kullanan Fincancı, şöyle devam etti:

"Benim haricen bir cep telefonuyla bir görüşmem olmadı. Doğrudan Skype üzerinden bağlandım. Kapatmam suretiyle bağlantım sonlandı. Kalmış olduğum otelin odasında otelin interneti ile bu bağlantıyı sağladım. Benim bundan önce adı geçen yayın organıyla kimyasal silah kullanımına ilişkin canlı bağlantım olmamıştır."

"CANLI BAĞLANTI İÇİN ARAYAN KİŞİYİ TANIMIYORDUM"

Arayan kişiyi tanımadığını söyleyen Fincancı, "Canlı bağlantı için arayan kişiyi tanımıyordum. Yine söz konusu yayın kuruluşunun PKK silahlı terör örgütünün irtibatlı ve geçmiş haberlerini, yayınlarını bilmiyorum. Çünkü ben hiç haber izlemeyen, hatta kendi bağlantı yaptığım programları da sonrasında izlemeyen bir insanım" dedi.

Fincancı, suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, "Tüm bu süreç benim için çok yorucuydu. Bu çerçevede üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum" dedi.

Haberin Devamı

KİMYASAL SİLAH İDDİASI

PKK/YPG'nin sözde yayın organına konuşan Fincancı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör operasyonları sırasında kimyasal silah kullandığını iddia etmişti.

"ENVANTERDE KİMYASAL SİLAH YOK"

Milli Savunma Bakanlığı da bir açıklama yaparak iddiayı yalanlamıştı. Açıklamada, TSK envanterinde kimyasal silah bulunmadığı bildirilmişti.

ERDOĞAN: İSMİNİN DEĞİŞMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TSK'nın terör operasyonlarında kimyasal silah kullandığını iddia eden Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya ilişkin şöyle konuşmuştu: Bilindiği gibi sınır ötesi Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin yürüttüğü sınır ötesi harekatlara iftira atan Tabipler Birliği başkanıyla ilgili yargı harekete geçmiştir. Ayrıca bu ismin üzerinde de çalışmalarımızı yürütecek gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız. Terör örgütün diliyle konuşarak ülkesine ve ordusuna alçakça bühtan eden böyle bir şahsın adı Türk ile başlayan bir kurumun başında olmasının milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarına ve mahkemelerin vereceği kararlara göre hem bu kişiyle hem de bu kurumla ilgili gereken adımlar atılacaktır. Bu çerçevede ilgili bakanlarımıza Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinde yeni bir yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatını verdik. Meslek örgütlerini ideolojik saplantılarının borazanı haline getiren terör örgütü destekçilerini buradan temizleyerek bu yapıları kuruluş amaçların uygun faaliyetlere yoğunlaştırmakta kararlıyız.

Haberin Devamı

BAKAN AKAR: ALÇAKÇA BİR İFTİRA

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik "kimyasal silah" iddiasıyla ilgili Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "TSK envanterinde kimyasal silah yok. Böyle bir şey söz konusu değil" demişti.

Akar, şunları söylemişti: "Aslında maksatları, niyetleri ortada; Ne zaman terör örgütü çöküş sürecine girdi, büyük kayıplar vermeye başladı, bir çıkış yolu, yöntemi olarak iftira, karalama yoluna gitmeye çalıştılar. TSK’nın başarısını karalamaya, insanların zihninde bulanıklık oluşturmaya çalışıyorlar. Özellikle yurt dışında bir algı oluşturmaya yönelik 'çamur at izi kalsın' anlayışından hareketle, ne ahlaki, ne hukuki, ne insani değerlere uymayacak söylemlerde bulunuyorlar, iftira atıyorlar. Bunların kabul edilmesi asla söz konusu değil. Bizim uluslararası hukuka saygımız, bunun da ötesinde inançlarımız, insani, manevi değerlerimiz var. Biz uluslararası hukuk ötesinde, uygulamalar yapıyoruz. Bir iddia değil, son derece alçakça bir iftira... Operasyonlarında Mehmetçik, sivillere, masum insanlara, tarihi, dini, kültürel yapılara, çevreye zarar gelmemesi için diğer hiçbir ülke ordusunun göstermediği duyarlılığa sahip. Hem planlama, hem icra safhasında bu duyarlılığı gösteriyoruz. Bununla ilgili ülkemizin, bu vatanın evlatlarının, anayasal kurumlarının açık ve net şekilde tavrını göstermesi, tarafını belli etmesi lazım. Buna müsaade etmemeleri lazım. Şu ana kadar da siyasi partiler, kuruluşlar ciddi şekilde bu iddiaları lanetlediler."

Haberin Devamı

BAHÇELİ: VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMALI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de kimyasal silah iddialarına çok sert çıkmıştı. Bahçeli şöyle konuşmuştu:

Türk Tabipleri Birliği Başkanı da bu konferansta, terör örgütleriyle iltisaklı oldukları gerekçesiyle hapis cezası alanların hak ihlaline uğradığını ileri sürmüş, kimyasal silah yalanının ardında olduğunu dile getirmiştir. Şerefli Türk hekimlerini hariç tutuyorum. Türk Tabipleri Birliği'nin başkan ve yöneticileri hakkında en ağır cezai işlemlerin tatbik ve temin edilerek, bu birliğin kapısına kilit vurulmasını, doktorlarımızın bu kuruma mecburi üyelik şartlarının kaldırılarak özgürleşmelerini tarihi önemde addediyorum.

Türk düşmanı bir birliğin isminin başında Türk olamaz, Türk yazılamaz. Türk askerine; hainlerin ve zalimlerin ağzıyla kimyasal silah çamuru atanları, mesela Türk Tabipleri Birliği Başkanı ile diğerlerinin Türk vatandaşlığından çıkarılması, vatansız ve ülkesiz olmaya mahkum edilmesi akla en yatkın yollardan birisidir. Zira tahammülümüz bitmiş, sabır taşımız çatlamıştır. Türk Tabipleri Birliği'nin tıpla, hekimlikle, sağlıkla uzaktan yakından ilgisi kalmamıştır. Bunların tahrikleri çizmeyi aşmıştır.