Tunceli’deki fişlemeyi ‘herkes’ biliyormuş!

Tunceli Hozat’ta aralarında belediye başkanının da yer aldığı 70 kişinin emniyet tarafından fişlendiği, bu kişilerin görüşlerinin, aile yaşamlarının düzenlenen fişlerde saklandığı açığa çıkmış, Tunceli Valiliği, skandalın açığa çıkmasının ardından soruşturma başlatıldığını açıklamıştı. Valilikten gelen bu açıklamaya karşılık, valiliğin, emniyetin, mahkemenin ve savcılığın fişlemelerden haberdar olduğu hatta anayasa ve yasalara uygun buldukları açığa çıktı.

Her şey 2006’da başladı
Çakmak ailesine yönelik aile boyu fişleme, halen Tunceli Üniversitesi’nde akademisyen olan Çakmak’ın, Ankara’daki öğrencilik yıllarında başladı. 2006’da Hacettepe Üniversitesi’ndeki bir protestoya katılan Çakmak, yüzü maskeli bir asker tarafından ayağından vuruldu. 4 kez ameliyat olan, 2 yıl koltuk değnekleriyle yaşayan Çakmak, Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan 6 ay ceza da aldı. Ancak ceza hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kapsamına sokuldu. Çakmak, 2007’de de bir protesto gösterisi nedeniyle terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla yargılandı, ancak beraat etti.

‘Ağabeyi sakıncalı’
Yalçın Çakmak’ın öğrenciliğinden bu yana yaşadıklarının faturası kardeşine kesildi. Çakmak’ın kardeşi Yasin Çakmak 2009’da özel güvenlik görevlisi olmaya hak kazandı. Sertifika alabilmek için Hozat Kaymakamlığı ve Tunceli Valiliği’ne başvuran Çakmak’a olumsuz yanıt verildi. İdare mahkemesine başvuran Çakmak, ağabeyi nedeniyle fişlendiğini gördü. Emniyet Müdürlüğü’nden mahkemeye gönderilen yazıda, “Çakmak’ın sol terör örgütlerinin destekçisi olduğu, ağabeyi hakkında 2007’de suçu ve suçluyu övmek suçundan adli işlem yapıldığı anlaşılmıştır” denildi.

Anayasaya rağmen...
Mahkeme, anayasa değişikliği ile fişlemenin yasak olmasına rağmen halen yürürlükte olan Özel Güvenlik Genelgesi’ni gerekçe göstererek, davayı reddetti. Bu süreçte, Elazığ’a taşınan Yasin Çakmak, Elazığ Valiliği’ne başvurdu ve sertifikasını aldı. Ancak valiliğe, bir süre sonra Tunceli’den Yasin Çakmak hakkındaki fişleme evrakı ve bu nedenle sertifika verilmediği kararı gönderildi. Elazığ Valiliği, gönderilen evrakı gerekçe göstererek verdiği sertifikayı iptal etti. Anayasal engele rağmen Hozat Savcılığı da fişleme konusunda yapılan suç duyurusunu takipsizlikle sonuçlandırdı. Yeni suç duyurusu üzerine, savcılık, bu kez Hozat Emniyeti’ndeki polisler hakkında düzenledikleri fişler nedeniyle soruşturma izni istedi. Ancak bu kez Hozat Kaymakamlığı fişlemeyi yapan polislerin soruşturulmasına izin vermedi.

Tarih olacaktı
12 Eylül 2010 referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliğinin, fişlemeleri tarihe karıştıracağı iddia edilmişti. Referandumla, anayasanın 20. maddesine “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir.

Belgelere el konuldu
Fişleme skandalının ortaya çıkması ardından Hozat Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma kapsamında İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlçe Jandarma Komutanlığı’nda hafta sonunda arama yaptı. Aramada polis ve jandarmadaki bütün bilgisayarların hard diskler kopyalanıp alınırken, birçok belge ve dokümana da el konuldu. Savcılık soruşturma kapsamında 5 yıl içinde ilçede görev yapan ve İstihbarat Şubesi’ne bağlı olarak çalışan birçok polis ve astsubayın da bilgisine başvurmak üzere savcılığa davet ettiği ileri sürüldü. Soruşturmada ilçede geçmiş dönemlerde görev yapan jandarma komutan ile emniyet amirlerinin ifadesine de başvuracağı belirtildi.
Tunceli Valiliği’nin başlattığı soruşturma kapsamında İçişleri Bakanlığı’ndan istenen müfettişlerin de kısa sürede ilçeye gelerek çalışmalara başlayacağı bildirildi. Bakanlığın soruşturma kapsamında 3 müffetiş görevlendirdiği belirtildi.
FERİT DEMİR Tunceli DHA