Gündem Tuz Gölü için tehlike çanları çalıyor! İşte kalan ömrü...

Tuz Gölü için tehlike çanları çalıyor! İşte kalan ömrü...

29.10.2021 - 12:42 | Son Güncellenme:

Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü, iklim değişikliği ve bölgedeki bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle yüzde 30 küçüldü. Bu yaz binlerce flamingo yavrusunun da öldüğü Tuz Gölü'nde neler oluyor? Uzmanlar gölün 'öleceği' tarihi açıkladı...

Can Şişman / milliyet.com.tr - Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü kuraklık nedeniyle alarm veriyor... Türkiye'nin tuz ihtiyacını önemli ölçüde karşılayan, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği göldeki su seviyesi, kuraklık nedeniyle önemli bir oranda çekildi. Uzmanlar, iklim değişikliği ve bölgedeki bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle bunun yaşandığına dikkat çekti.

Haberin Devamı

Yapılan son araştırmalara göre yüzölçümü bin 600 kilometrekare olan göl yüzde 30 küçüldü. Konuyla ilgili Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muazzez Çelik Karakaya ve Konya Teknik Üniversitesi Kimya Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hatice Ünal Ercan ile konuştuk. İşte Tuz Gölü'nün son durumu...

Tuz Gölü için tehlike çanları çalıyor İşte kalan ömrü...

'GÖLDEKİ KÜÇÜLMENİN SEBEBİ...'

Tuz Gölü'nde yaşanan küçülmenin temel sebepleri arasında neler var? Yaşanan küçülmeye yol açan sebep yalnızca küresel ısınma mı? Yoksa bu küçülmenin sebepleri arasında yanlış sulama gibi insan kaynaklı hatalar da mı var? Konuyla ilgili çalışmalar yapan isimlerin başında gelen Prof. Dr. Muazzez Çelik Karakaya, Tuz Gölü havzasında yağışların azlığının haricinde buharlaşma oranının da havzadaki diğer bölgelerden oldukça yüksek olduğunu belirtti. Karakaya, "Tuzlaların bulunduğu Şereflikoçhisar ve Cihanbeyli'de yıllık yağış değerleri gölün diğer kesimlerinden daha az" dedi.

Haberin Devamı

Tuz Gölü havzasındaki büyük bir arazinin tarımsal faaliyetlerde yeraltı suyunun kontrolsüz kullanımı ve artan kuraklık nedeniyle etkilendiğini söyleyen Prof. Dr. Muazzez Çelik Karakaya, şöyle devam etti: "Tuz Gölü kapalı, tektonizma kontrollü bir çöküntü alanında oluşmuştur. Beslenmesi Melendiz, Uluırmak ve Peçenek gibi çay ve derelerle ve yüzey yağışlarıyla sağlanıyor. Yağışın azalmasına bağlı olarak bu dereler gölü daha az besliyor."

Sıcaklık artışının haricinde uzun ve kurak yaz mevsiminin de göldeki küçülmeye sebep olduğunu vurgulayan Karakaya, "Ortalama yağışta eş zamanlı olarak 1.2-11.6 mm arasında bir azalma meydana geldi" dedi. Karakaya, Tuz Gölü'nde küçülmeye sebep olan önemli yanlışları ise şu şekilde anlattı: "Bölgede vahşi sulamaya devam edilmesi, suya ihtiyaç duyan tarımın yaygınlaşması, bitki deseninin değiştirilmemesi daha fazla yüzey ve yer altı suyunun kullanımına neden olmuş ve böylelikle havzanın su beslenmesi azalmıştır."

Tuz Gölü için tehlike çanları çalıyor İşte kalan ömrü...

'YAPILAN EN BÜYÜK HATALARDAN BİRİ...'

Konuyla ilgili çalışmalar yürüten isimlerden Dr. Hatice Ünal Ercan da Tuz Gölü'ndeki küçülmenin en temel sebeplerinden birinin kuraklık olduğunu vurguladı. Global anlamda etkili olan kuraklığın Türkiye'nin orta kesimlerini son yarım yüzyıldır etkilediğini söyleyen Ercan, gölün küçülmesinde tek bir neden aramanın doğru olmadığı görüşünde.

Haberin Devamı

Ercan, insan kaynaklı hataları ise şöyle sıraladı: "Artan nüfus, artan tarımsal faaliyetler ve artan sulama, gölün küçülmesine neden olan insan kaynaklı temel nedenler olarak verilebilir." Yapılan en büyük hatalardan birinin tarımsal faaliyetlerde kullanılan suyun çiftçi tarafından bilinçsizce yani vahşi sulama denilen yöntemle kullanılması olduğunu söyleyen Ercan, "Tarımsal faaliyetler bir taraftan gölü besleyen su kaynaklarını tüketirken bir taraftan da gölün doğal yapısını bozacak şekilde zirai kirlenmeye neden oluyor" açıklamasında bulundu.

Tuz Gölü için tehlike çanları çalıyor İşte kalan ömrü...

'VAHŞİ SULAMADAN MUTLAKA VAZGEÇİLMELİ'

Peki Tuz Gölü'nü kurtarmak için kısa ve uzun vadede neler yapılabilir? Suya ihtiyacı olan tarımsal ürünlerden ziyade susuz ya da daha az suya ihtiyaç duyan bitki desenine geçilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Muazzez Çelik Karakaya, şunları söyledi: "Tuz oranı yüksek olan topraklarda halofilik (tuz seven, tuzlu ortamda gelişen) bitkilerin yetiştirilmesine yönelik daha fazla araştırma yapılabilir.  Tuza dayanıklı bitkiler, Tuz Gölü çevresindeki tuzlu toprakların ıslahı için etkili olabilir."

Haberin Devamı

Tıpkı Dr. Hatice Ünal Ercan gibi vahşi sulamadan mutlaka vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Muazzez Çelik Karakaya, toprakların hızla çoraklaşmasının önlenmesi için daha az su kullanımını teşvik edici uygulamalara geçilmesi gerektiğini belirtti. Karakaya'nın bir diğer önerisi de Tuz Gölü'nün tuz üretimi yapılmayan alanlarına güneş panelleri yerleştirilmesi yönünde. Karakaya, bu paneller ile sulu-kısmen sulu ve nemli alanlardaki hızlı buharlaşmanın önlenebileceğini ve temiz enerji sağlanabileceğini söyledi.

Dr. Hatice Ünal Ercan da bölge iklimine uygun olmayan bitki yetiştiriciliğinin çiftçiyi daha çok su kullanmaya ittiğini, bu sonucun da dolaylı olarak Tuz Gölü'nün kurumasına neden olduğunu ifade etti. Ercan, çiftçileri ise şu sözlerle uyardı: "Bölge halkı ve çiftçiler toprak özelliklerine ve iklimine uygun ürün yetiştirmeye teşvik edilmeli, suyun akılcı ve rasyonel kullanımı konusunda bilinçlendirilmeli. Ayrıca yine çiftçilere tarım ve doğa ile ilgili farkındalık eğitimleri verilmeli." Global ölçekte gerçekleşen kuraklık için kısa vadede bir çözüm yolunun olmadığını söyleyen Ercan, "Bölgesel anlamda uygulanacak uygun adımlar Tuz Gölü'nü kurtarmamızı sağlayacak" dedi.

Haberin Devamı

Tuz Gölü için tehlike çanları çalıyor İşte kalan ömrü...

TUZ GÖLÜ'NÜ NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR?

Tuz Gölü'nü ileride bekleyen tehlikeler neler? Yeterli önlemler alınmadığı takdirde Tuz Gölü'nü nasıl bir gelecek bekliyor? Tuz Gölü'nün hatalı yönetim ve ekolojik olarak uyumsuz arazi kullanımı nedeniyle tehdit altında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Muazzez Çelik Karakaya'ya göre bu tehdit düzeyi her geçen gün artıyor. Tuz Gölü özel koruma alanı topraklarının genellikle kalsit, kil ve sülfat içeriğince zengin topraklar olduğunu söyleyen Karakaya, "Tuz Gölü'nün sulu alanı azaldıkça bu tür topraklara tuzlu topraklar da eklenecek" diye konuştu. Söz konusu toprakların rüzgârlarla taşınması sonucunda özellikle tarımsal alanlarda üretim kayıpları ve çevre sağlığı açısından da negatif etkiler yaşanabileceğini vurgulayan Karakaya, "Tuz Gölü özel koruma alanında yer alan toprakların alanı gölün küçülmesiyle daha da artıyor ve toprakların tuzlanma içeriğinin daha da artması büyük bir sorun olarak ortaya çıkıyor" bilgisini paylaştı.

Tuz Gölü'nün özel koruma altındaki alanının yüzde 15.1'inin tarımsal faaliyetlere uygun olmadığının tespit edildiğini belirten Prof. Dr. Muazzez Çelik Karakaya, gerekli tedbirlerin alınmamasının sadece Tuz Gölü'nü etkilemeyeceğini söyledi. Karakaya, gerekli önlemler alınmadığı takdirde Bolluk ve Tersakan gibi soda göllerini de kaybedebileceğimiz yönünde uyarıda bulundu. Karakaya, koruma alanı ilan edilen Akgöl, Köpek Gölü, Acıgöl ve Eşmekaya gibi göllerin de kuruduğuna dikkat çekti.

Tuz Gölü için tehlike çanları çalıyor İşte kalan ömrü...

'TUZ GÖLÜ'NÜ İKİ TEHLİKE BEKLİYOR'

Dr. Hatice Ünal Ercan'a göre ise Tuz Gölü'nü bekleyen iki önemli tehlike var. Bunlardan biri yok olma tehlikesi, öteki ise kirlilik... Son yıllarda artan sıcaklıkların ve azalan yağışların Tuz Gölü Havzası'ndaki iklim özelliklerini olumsuz yönde etkilediğini belirten Ercan, "Bilinçsiz tarım faaliyetleri ve kentleşme gölü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getirdi" dedi.

Dr. Hatice Ünal Ercan, olumsuz şartların devam etmesi durumunda gölün sadece yarım yüzyıl kadar ömrünün kaldığına işaret etti. Yapılan incelemeler sonucunda gölün ağır metal kirliliğinin her geçen gün arttığını hatırlatan Ercan, göldeki kirliliğin tuz üretimi açısından olumsuz etkiler yaratacağını vurgulayarak göl içinde ve çevresinde yaşayan canlıların sağlığının tehlike altına gireceğini söyledi.

Tuz Gölü için tehlike çanları çalıyor İşte kalan ömrü...

'ÇOK SAYIDA KUŞ TÜRÜNÜN YAŞAM VE ÜREME ALANI'

Türkiye için Tuz Gölü'nün stratejik önemi nedir? Biz neden Tuz Gölü'ne sahip çıkmalıyız? Tuz Gölü'nün, Türkiye'nin yaklaşık yüzde 45 ila yüzde 50 oranındaki tuz ihtiyacını karşıladığını hatırlatan Prof. Dr. Muazzez Çelik Karakaya, koruma alanındaki Tersakan ve Bolluk göllerinden de soda üretimi yapıldığını vurguladı. Üretilen hammadde ve işlenmiş ürünler sayesinde bu göllerin ülke ekonomisine katkı sunduğunu söyleyen Karakaya, Tuz Gölü'nün uluslararası kriterlere göre A sınıfı bir sulak alan olduğunu belirtti.

"Tuz Gölü ve havzadaki diğer göller biyolojik çeşitliliğe sahip alanlar. Korunmaları büyük önem taşıyor" diyen Karakaya, Tuz Gölü'nün çok sayıda kuş türünün yaşam ve üreme alanı olduğunun altını çizdi. Tuz Gölü'nün sağlık turizmi açısından da büyük bir öneme sahip olduğunu söyleyen Karakaya, uzun vadede Hirfanlı Barajı'ndan Tuz Gölü'ne su aktarımının fizibilitesinin yapılabileceğini, kısa vadede ise havzadaki resmi ve gayri resmi kaçak kuyuların kontrole alınması gerektiğini belirterek, "Sadece damlama sulama kullanımına izin verilecek düzenlemeler yapılmalı" dedi.

Tuz Gölü için tehlike çanları çalıyor İşte kalan ömrü...

'YER ALTI SULARININ KONTROLSÜZ TÜKETİMİ...'

Koruma alanındaki su çekilmesiyle ilgili hatırlatma yapan Prof. Dr. Muazzez Çelik Karakaya, "Uzun vadede koruma alanındaki su çekilmesi sonucu oluşan killi, kireçli, sülfatlı topraklar rehabilite edilerek ağaçlandırma alanına ve tarıma uygun hale getirilebilir. Böylece hem oluşacak tozun yan etkileri önlenmiş olur hem de tarıma kazandırılır" diye konuştu. Tuz Gölü kapalı havzasında yer altı sularının akışının Tuz Gölü'ne doğru olduğunu söyleyen Karakaya, "Bu yüzden yer altı sularının kontrolsüz tüketimi tuz üretiminin de azalmasıyla birlikte Karapınar benzeri obruk oluşumunu tetikleyebilir" dedi.

Tuz Gölü için tehlike çanları çalıyor İşte kalan ömrü...

'TUZ GÖLÜ'NE SAHİP ÇIKMALIYIZ'

Dr. Hatice Ünal Ercan da Tuz Gölü'nün eski çağlardan beri önemli ticaret yolları üzerinde bulunduğunu hatırlattı. Sanılanın aksine üretilen tuzun sadece yüzde 6 ila 8'inin sofra tuzu olarak kullanıldığını belirten Ercan, geri kalan kısmın ise cam, kağıt, kauçuk ve tekstil sanayinde, ayrıca kimya endüstrisinde de geniş bir alanda kullanıldığını söyledi. Tuz Gölü'nün önemli özelliklerinden birinin eşsiz doğal yapısı ve içerdiği canlı potansiyeli olduğunu söyleyen Ercan, "Yok olan, kaybolan her canlı Tuz Gölü'nün dokusundan bir şeyleri geri dönülemez şekilde götürüyor" dedi.

Tuz Gölü'nde bu yaz binlerce flamingo yavrusunun öldüğünü hatırlatan Ercan, Tuz Gölü'ne sahip çıkmamız gerektiğini şu sözlerle ifade ediyor: "Sayısız göçmen kuşun bir anda öldüğünü görmek herkesi çok derinden yaraladı ve gölün sadece bizlere ait olmadığını çok acı bir şekilde tecrübe ettik. Hem ekonomik hem de doğal bir hazine olan Tuz Gölü'ne sahip çıkmalıyız."