‘Vatanseverler Kuvvetler'deki 5 sanığa tahliye

DİYARBAKIR'da işsizleri kamu kurumlarına yerleştirecekleri, çiftçilere gelir desteği sağlayacakları, tutuklu ve hükümlülerin davalarını Yargıtay'da bozarak cezalarını düşürecekleri vaadiyle çok sayıda kişiyi dolandırmakla suçlanan 20 sanıklı Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği ile Temiz Toplum Derneği üyelerinin davasında tutuklu 12 sanıktan 5'i tahliye edildi.
Geçen yıl 1 Kalaşnikof tüfek, çok sayıda tabanca ve bu silahlara ait mermi, şarjör ve örgütsel dokümanlarla yakalanan 12'si tutuklu, 7'i tutuksuz, 1’i gıyabi tutuklu sanığın yargılanmasına 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya getirilen tutuklu sanıklar suçlamaları kabul etmezken 1.5 yıldan bu yana cezaevinde tutulduklarını, ve mağdur edildiklerini belirterek tahliye isteminde bulundu.
Mahkeme sanıklardan Temiz Toplum Derneği İl Başkanı Cihan Kayaalp, Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi üyeleri Abdurrahman Yona, Mehmet Hanifi Demirtaş, Ahmet Dilmen ile Mustafa Taş'ın tahliyelerine karar verdi. Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği Güneydoğu Bölge Başkanı Yüksel Bayrak, İl Başkanı Mehmet Çoban, Genel Sekreter Mehmet Erkuş, üyeler Süleyman Bozan, eski başkan Burhan Deniz, üyeler Süleyman Evren, VKGH 2. Başkanı Servet Deniz'in tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Mahkeme, hakkında yakalama kararı çıkarılan VKGHD Genel Başkanı Taner Ünal'ın yakalanmasının beklenmesine, tutuksuz sanıklar Hür-Parti İl Başkanı Hasan Özmen, Abdurrahman Acar, Zeynel Çan, VKGHD Genel Başkan Yardımcısı ve eski köy korucusu Soner Akmeşe, Mersin Şube Başkanı Mesut Sezer, Abdullah Yekdeş, Şeyhmus Ercan'in duruşmada hazır bulunmaları için adreslerine tebligat çıkarılmasına karar verip duruşmayı erteledi.
Sanıklar, 26 ayrı suçtan dolayı ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kamu görevlileriyle ilişkili oldukları görüntüsü verip bir işin görüleceği vaadiyle dolandırıcılık yapmak, ruhsatsız uzun ve kısa namlulu silah bulundurmak' suçlarından 30'ar yıl hapis istemiyle yargılanıyor.

Sanıklar hakkındaki suçlamalar
DİYARBAKIR Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede sanıkların kişi ve kurumlar üzerinde etkili oldukları imajını verip kendilerine çıkar temin ettikleri, maddi menfaatleri çerçevesinde cezaevinden adam çıkarma, ceza indirimi sağlama, iş arayan işsizleri işe yerleştirme ve ihaleye fesat karıştırma suçlarını işledikleri, “Biz bu ülkeyi MHP'den bile çok seviyoruz. Çok milliyetçiyiz, vatanı böldürtmeyiz" diyerek vatandaşları dolandırdıkları, parasını isteyenleri ölümle tehdit ettikleri, adam yaralamaktan tutuklanan Berat Gezer'in ailesine tahliye sözü verip 15 bin YTL aldıkları, Gezer'in 9.5 yıl ceza alması üzerine sanıkların aileye, “Şimdi işimiz daha kolaylaştı, Yargıtay’da tanıdık hakim, savcılar var. Onları devreye sokacağız, ama bu işlere de çok para gidiyor. Hakim, savcıların karılarına bilezik alıyoruz. Bunlar para yemeden iş yapmıyor. İşi olmuş bilin. Oğlunuz 15 gün sonra evdedir” dedikleri, ancak ailenin dolandırıldıklarını anlayıp paralarını geri istemesi üzerine sanıkların bu kez, “Arkamızda asker var. Canımız isterse maske takar, istediğimiz adamı götürüp öldürürüz” diye tehdit ettikleri belirtildi.
Sanıkların ayrıca çiftçilerin arazilerinden inandırıcı olsun diye toprak numunesi alarak, “Size 1 milyon YTL teşvik kredisi çıkaracağız. Ankara'dan işi hallettik, ama bu masrafları karşılayın” diyerek köylülerden 10 bin YTL para aldıkları, dolandırıldıklarını anlayan köylülerin paralarını geri istemesi üzerine VKGHD Bölge Başkanı Yüksel Bayrak'ın, “Kime şikayet edersen et, zaten devlet dediğin benim ulan” dediği belirtildi. Sanıkların ayrıca cinayet suçundan 42 yıl hapis cezasına çarptırılan Sercan Oruçlu’nun Yargıtay’daki dosyasında ceza indirimi yapacakları ve yargı organları üzerinde etkili oldukları vaadiyle ağabeyi Murat Oruçlu’yu 17 bin YTL dolandırdıkları, yine adam öldürmekten 60 yıl ceza alan Hasan ve Abdulvahap Güçlü’nün Yargıtay’daki dosyalarının bozulması için 15 bin YTL para istedikleri, aile avukatının, parayı temin etmek için müvekiline ait evi satlığa çıkardığı, sanıkların valilikten silah ruhsatı alabilmek için, “Biz Leyla Zana ve Ahmet Türk hakkında suç duyurusundu bulunduğumuz için sürekli takip ediliyoruz. PKK bizi vurabilir” dedikleri ve inandırıcı olmak için kendilerine ait otomobili kurşunlattıkları kaydedildi.