Gündem ‘Habur kapatılsın petrol akışı kesilsin’

‘Habur kapatılsın petrol akışı kesilsin’

22.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Barzani yönetimi 25 Eylül’de yapılacak bağımsızlık referandumunda ısrarını sürdürürken, uzmanlar ise Türkiye’nin elindeki seçenekler arasında petrol akışının kesilmesi ve ekonomik yaptırımlar olduğunu söylüyor

‘Habur kapatılsın  petrol akışı kesilsin’

Türkiye, Kuzey Irak’ta 25 Eylül’de yapılacağı açıklanan bağımsızlık referandumuna karşı diken üstünde. Uzmanlar ise Türkiye’nin, Barzani yönetimine karşı askeri operasyondan, ekonomik yaptırımlara, Habur Sınır Kapısı’nın kapatılıp, petrol akışının kesilmesine kadar pek çok farklı seçenek olduğunu vurguluyor.
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Türkiye’nin elindeki iki büyük kozdan birinin Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı olduğunu belirterek, “Bilindiği gibi 2014’te Türkiye, Barzani ile bir anlaşma imzaladı. Günde 700 bin varil ham petrolün boru hattı üzerinden taşınması ve gelirinin de IKBY’e aktarılması sağlandı. Barzani bağımsızlık yönünde adım atabiliyorsa yılda kazandığı 10-12 milyar dolarlık petrol geliri sayesindedir. Bu petrolün yakın vadede başka bir tarzda alan dışına çıkarılması mümkün değil. Boru hattından petrol pompalanması durdurulduğunda en önemli gelirini kaybeder” dedi.
‘Her şey bağlantılı’
Yavuz, Habur Gümrük Kapısı’nın kapatılması durumunda Barzani’nin köşeye sıkışacağını da ifade ederek, “Bu aşamada ek askeri tedbirin de gerekli olduğunu düşünmüyorum. Yapılan tatbikat kararlılık göstergesi. Bağımsız Kürt devleti, ikinci İsrail olacaktır. Bu durum büyük Ortadoğu projesinin en temel hedeflerinden. Türkiye’de son 10 yıldır yaşanan her şey bölgede olup bitenle bağlantılı. Hatta Ergenekon-Balyoz ve 15 Temmuz darbe girişimi süreciyle de bağlantılı bir mesele” diye konuştu.
‘NATO’yla toplantı’
Emekli Tuğa. Türker Ertürk ise referandumda sonucun ‘evet’ çıkması durumunda bölgenin yüz yıllık statükosunun değişeceğini belirterek, şunları söyledi:
“ABD ve İsrail, bölgede Kürt devletinin kurulmasını çıkarları açısından elzem olarak görüyor. Kürt devletinin kurulması, büyük Ortadoğu projesinin olmazsa olmaz başlıklarından. Referandum iptal edilmediği takdirde Türkiye’nin ekonomik ambargo ve askeri müdahale dahil, her türlü tertip ve tedbirleri alacağı derhal ilan edilmeli. Bölge ülkelerinin merkezi yönetimleri olan Tahran, Bağdat ve Şam derhal acil eylem için toplantıya çağrılmalı ve Washington, Moskova, Pekin ve Tel Aviv ile mekik diplomasisi başlatılarak, durumun Türkiye tarafından asla kabullenilmeyip müdahale edileceği anlatılmalı. NATO da acil toplantıya çağırılmalı. Petrol boru hattından akışın durdurulması, Dicle’den verilen suyun miktarının azaltılması ve ticari ambargo konulması da, uzun zaman diliminde sonuç verecek yaptırımların sonraki aşamaları.”

‘Sınır ötesi operasyon başlayabilir’

Özel Harp Subayı Abdullah Ağar askeri seçeneğin masaya yatırılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “TSK’nın başlattığı tatbikat olası durumlara karşı kararlılık mesajı üreten bir hamle. Türkiye, dozaja, duruma ve konjonktüre bağlı olmak üzere sınır ötesi operasyona başlayabilir. Sınır kapılarının kapatılması, IKBY’nin izole edilmesi, var olan işbirliklerinin dondurulması gündeme alınmalıdır. Ekonomik kriz içinde bulunan IKBY’nin en önemli gelir kaynağı Türkiye üzerinden sattığı petrol. Bununla birlikte Türkiye üzerinden yaptığı ticaret, Sınır kapılarından elde ettiği gelirler, Türkiye’deki yatırımları gibi konular temel gelir kalemlerini oluşturuyor. Türkiye’nin kararlılığına bağlı olarak bunlar üzerinden büyük bir gelir kaybı yaşayacak. Bağımsız Kürt devleti sadece İsrail’in güvenliği ile ilgili değil, Batı dünyasının bekasına hizmet eden bir proje.”

ABD’den uyarı: Referandumun bedeli ağır olur

ABD yönetimi, IKBY Başkanı Mesut Barzani’ye, bağımsızlık referandumunu iptal etmesi yönündeki baskısını artırıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, IBKY’yi, referandumun iptal edilmemesi halinde Bağdat’la müzakerelere uluslararası desteği çekmekle tehdit etti.
Bakanlık Sözcüsü Heather Nauert, yaptığı açıklamada, 25 Eylül için planlanan referandumu düzenlemenin, “Kürtler dahil tüm Iraklılar için” ağır bedelleri olacağı uyarısında bulundu.
Nauert, Kürtleri, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimle Bağdat hükümeti arasında ABD ve BM’nin de yardımıyla müzakereler yapılmasını içeren “alternatifi kabul etmeye” çağırdığını belirtti. Nauert, “Referandum yapılırsa, Bağdat’la müzakerelere gidilmesi bir hayli zora girecek ve müzakerelere uluslararası destek önerisi de engellenmiş olacak” ifadesini kullandı.

‘İlişkiler Erdoğan’ın sayesinde’

IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani, gündem değerlendirmesinde Erbil-Ankara ilişkilerine vurgu yaptı. Bir gazetecinin, ‘İlişkilerinizi korumak adına Erdoğan’a mesajınız nedir?” yönündeki sorusuna Başbakan, şu yanıtı verdi: “Türkiye ile ilişkilerimizde, Erdoğan’ın temel rol oynadığını görüyoruz. Şimdiyle kıyasladığımızda, ilişkilerimizde ciddi gelişmenin yaşandığını görüyoruz. Bunlar onun yaptığı liderliğe dayanıyor.”

Haberin Devamı