Ekonomi Hatay turizm ve lojistik için teşvik almak istiyor

Hatay turizm ve lojistik için teşvik almak istiyor

07.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Anadolu kültür mozaiğinin en güzel şehirlerinden Hatay, Suriye’de yaşanan iç savaşın etkisini en ağır hisseden illerden.

Hatay turizm ve lojistik için teşvik almak istiyor

Suriye’de yaşanan olaylardan önce bölgenin lojistik merkezi olan şehre, bütün bu gelişmelerin yansımalarını gözlemledik. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Hatay insanının Suriye ile geçmişten gelen akrabalık bağları olduğunu anımsatarak, bu durumun kente gelen Suriyelilerin uyum sağlamasını hızlandırdığını ancak yoğun Suriyeli nüfusunun Hataylı gençlerin işsiz kalmasına neden olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Savaş, “Gelen Suriyelilerin büyük bir kısmı hizmet sektöründe küçük işletmeci oldu. Böyle olunca küçük esnafımızın işi daraldı. Tarlada olsun, çırak veya kalfa olarak çalışanlar olsun bizim gençlerimiz haftalık 500 liraya çalışırken onlar 100 - 150 liraya çalışmaya başlayınca bizimkiler hem işinden oldu, hem sigortasından oldu” dedi.

Hatay turizm ve lojistik için teşvik almak istiyor

4 - 5 Suriyeli ailenin bir araya gelerek yüksek fiyatlardan ev kiraladığını bunun da şehirde kiralarda anormal bir artış yaşanmasına neden olduğuna da işaret eden Lütfü Savaş, “Tüm bunlar bizim gençlerimizin aile saadetinin bozulmasına, boşanmaların artmasına neden oldu. Bunlar birbirine entegre konular. Ekonomi yoksa sosyal hayat zehir oluyor” diye konuştu.

Sektörler sekteye uğradı

Haberin Devamı

Savaş, Suriye’de yaşanan olaylar nedeniyle sınırın kapatılmasıyla tüccarların işlerini küçülttüğünü de aktararak, şunları söyledi: “Suudi Arabistan’dan tutun Libya’ya kadar 15’e yakın ülkeye sanayi ürünlerimizi doğru düzgün satamaz olduk. Çimento, demir - çelik sektörü, filtre sektörü… Bunların yanında 11 - 12 bin civarında lojistik sektöründe çalışan TIR’ımız vardı. Sadece Ortadoğu’ya değil, Balkanlara, Rusya’ya kadar yapılan ihracatın lojistiğini üstlenen sektörümüz de sekteye uğradı. Şu anda 2 bin - 2 bin 500 TIR’ımız kaldı. İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en büyük filosu bizdeydi. Bütün bunları kaybettik. Şu anda tarım ürünlerimizin, yaş sebze ve meyvelerimizin, sanayi ürünlerimizin yurt dışına gitmesi minimum seviyeye indi.”

Hatay turizm ve lojistik için teşvik almak istiyor

Kredi almak zorlaştı

Ekonomideki daralma nedeniyle özel bankaların 3 - 4 yıldır Hataylı tüccarlara kredi vermekten imtina ettiğini de vurgulayan Savaş, bankaların verdikleri kredileri de hemen tahsil etmeye çalıştıklarını söyledi. Bankaların kredi karşılığı ipotek koydukları ev ve tarlaların bedellerini minimum seviyeden gösterdiklerini de kaydeden Lütfü Savaş, “Tüm bunlar da hem ekonomimizi hem de toplumumuzun psikolojik yapısını etkiliyor” dedi.

Neden teşvik yok?

Büyükşehir Belediye Başkanı Savaş, 8 aydır Hatay için teşvik istediğini bunun için de iktidar ve muhalefet partilerinin Hatay milletvekilleri ile görüştüğünü belirterek, şu saptamaları yaptı:

Haberin Devamı

“Her yerde de bu konuyu dile getiriyorum. Hatay için teşvik konusunda anlaşın ve hükümetimizi bu konuda yönlendirin. Ama maalesef bugüne kadar bu konuda bir adım atılmış değil. Başbakanımız 23 şehre teşvik paketi açıkladı. Gaziantep aldı, Osmaniye aldı, Kahramanmaraş aldı.

Komşularımız alsınlar saygı duyuyoruz ama bize de versinler. Hatay, devlet olmayı bırakmış bu milletin bir parçası olmayı seçmiş. Devletimizin ve hükümetimizin de sıcak elinin omuzumuzda olmasını istiyoruz. Gaziantep ve ileri şehirlere verilen bu teşvikin niye Hatay’a verilmediğini merak ediyoruz. Bugüne kadar Türkiye genelinde vergide 7’nci sıradaydı. 2013’den bu yana 9’uncu sıradayız. Ama sayın devlet büyüklerimizin bilmesini isteriz ki TÜİK verilerine bakıldığı zaman 2013’e kadar 52’nci sırada genel hizmetlerden hizmet almışız, 2013’den itibaren de 57’nci sıradan hizmet alıyoruz. 9’uncu sıradan vergi verip, 57’nci sıradan hizmet almak bizi üzüyor.”

Haberin Devamı

Suriye kapısı kapandıktan sonra Ortadoğu pazarına alternatif pazar arayışına girildiğini dile getiren Savaş, “Çok rahat ulaşabileceğiniz ve yıllardır refleks haline getirmiş olduğunuz bir ticari hacminiz var burada. Onun bütününü kaybediyorsunuz. Daha uzaklara gidip orada pazar elde etmek hele hele Hatay’ın bu şartlarında, artı dünyanın bu kadar gelişmiş telekom ağı ile kendi portföyünü oluşturmuş bir ortamda gidip de onların egemenliğinde olan bu ticaret hacmine sizin müdahale etmeniz gibi bir şansınız yok” ifadesini kullandı.

Turizm de etkilendi

Savaş, turizm sektörüyle ilgili de şunları söyledi:

“5.5 yıl önce Hatay’a yılda 360 bin turist geliyordu. Bu rakamı 1 milyona çıkarmak istiyorduk. Ancak şimdi 50 bini gördüğümüzü zannetmiyorum. Her gün televizyonlarda Suriye’deki kargaşanın Hatay’da yaşanıyormuş gibi verilmesi ve yaratılan bu imaj, turizmimizi de vurdu.”

Şehre gelen turist sayısında Suriye’de yaşanan savaş sonrası büyük ölçüde düşüş yaşandığını vurgulayan Büyük Antakya Oteli Genel Müdürü Muzaffer Biçer de, bu durumun Hatay’la ilgili yaratılan olumsuz algının sonucu olduğunu, turist sayısındaki düşüşün Hatay ekonomisini olumsuz etkilediğini kaydetti.

Haberin Devamı

6 milyar dolarlık ticaret hacmi olabilirdi

Hatay turizm ve lojistik için teşvik almak istiyor

Antakya Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin, 2005 yılında Türkiye-Suriye ilişkilerinde başlayan yumuşama ve 2009 yılında başlayan vize muafiyeti ile bölgede hızlı bir ekonomik büyümenin yaşandığını anımsattı. 2009-2011 yılında dünyada yaşanan global krizin etkilerinin Hatay’da hissedilmediğine de işaret eden Çinçin, “İki tarafın düzelen ilişkisi ticari sinerjiye dönüştü, hem morali, hem ilişkileri düzeltti. Bu arada Hatay da AVM, otel gibi yatırım almaya başladı” dedi.

Suriye’de başlayan iç savaşın hem Hatay, hem de Türkiye ekonomisine yük oluşturduğunu belirten Çinçin, “Savaş öncesi Suriye ile aramızda 2 milyar dolarlık bir ticari hacim vardı. Suriye’de bu olaylar yaşanmamış olsaydı ve ilişkiler devam etseydi bugün Suriye ile Türkiye arasında 6 milyar dolarlık bir ticari hacmin oluşacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Türk mallarına darbe

Suriye’de ciddi bir üretimin olmadığını, çok kısıtlı beyaz eşya ve çok az traktör üretimi yapıldığını anlatan Çinçin, şunları söyledi: “Dolayısıyla her şeyi ithal eden bir ülke ve bizim cari fazla verdiğimiz bir ülke. İkili sınırlı anlaşmalar yapılmış ve her zaman bu anlaşmalarda Türkiye kârlı olmuştu. Suriye toprakları bizim Ortadoğu’ya açılan kapımız olmasıyla çok önemliydi. Bu kapı güvensizleşince bizim Ortadoğu’ya transit geçişimiz engellendi.”

Bavul ticareti bitti?

Rusya’nın yaşadığı ekonomik kriz ve sonrasında Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak krizinin Hatay ekonomisini etkileyen bir diğer gelişme olduğunu da ifade eden Hikmet Çinçin, “Alternatif pazar arayışı derken Hataylıların Afrika pazarına bir ilgisi var. Ufak çaplı yatırımlar da oralarda yapıldı. Ancak Ortadoğu’nun yerini alacak rakamlara ulaşmak kısa sürede mümkün değil” dedi.

Hatay ekonomisinde yaşanan daralma nedeniyle Hatay’ın ekonomik paket kapsamına alınmasının şart oluğunu söyleyen Çinçin, “Suriye iç savaşından, Mısır karayolları anlaşmasından, Rusya uçak krizinden en olumsuz etkilenen il Hatay” diye konuştu.

Çinçin, Hatay’da Suriye’deki savaş öncesi yapılan bavul ticaretinin Hatay ekonomisine katkısının resmi olamayan rakamlarla günlük 400-500 bin dolarları bulduğunu belirterek, “Şimdi buradaki daralmaya baktığımızda 100 puandan 0 puana gelmiş durumda” dedi.

Hatay turizm ve lojistik için teşvik almak istiyor

Ortadoğu taşımaları yüzde 75 azaldı?

Hatay Ro-Ro Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Güler de, Hatay’da bulunan lojistik firmalarının yıllardır Suriye üzerinden Ortadoğu ülkelerinde taşımacılık yaptığını belirterek, şöyle konuştu: “Suriye sınır kapısının kapanmasının ardından bu taşımalar durma noktasına gelmiştir. Ekonomi Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı desteğiyle ihracat taşımalarının Ro-Ro ile yapılması gibi bir alternatif yaratılmıştır. Ekim 2014’te başlayan bu anlaşmayı Mısır hükümetinin Nisan 2015’te uzatmayacağını duyurması üzerine seferler Süveyş Kanalı geçilerek yapılmaya başlandı. Bu durum ise araç başına yaklaşık olarak 1.500-1.600 dolar ek maliyete yol açmıştır.

Geçmiş dönemde taşımacıya yansıyan gemi maliyeti 3. 600 dolarken, Süveyş Kanal geçiş ücretlerinin yüksekliği nedeniyle artık 5 bin dolar olmaktadır. Bu durum ise ihracat taşımalarımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Suriye krizi öncesine göre iki katın üzerindeki maliyet artışı yaşanan taşıma maliyeti ihracatı olumsuz etkilediği gibi ağırlıklı olarak Antakya’da yerleşik taşımacıların Ortadoğu’ya yönelik taşımalarını yüzde 75 oranında düşürmüştür.”

Yarın: KiLiS