Siyaset Hayalet gemiden Kıbrıs'a baktılar

Hayalet gemiden Kıbrıs'a baktılar

28.09.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

GÜL ile Erdoğan dün Pendik'te, tamamen yerli üretim olan ilk savaş gemisi Heybeliada'nın donanmaya katılım törenindeydi. Radara yakalanmadığı için İhayalet gemi' olarak adlandırılan Heybeliada'nın içini gezen iki lider büyük ekranda, Kıbrıs çevresindeki gemileri izleyip, Rumların doğalgaz aradığı bölgeyi inceledi ler.

Hayalet gemiden Kıbrısa baktılar

Türk Deniz Kuvvetleri dün Pendik’teki İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erndoğan’ın da katıldığı törende üç gururu bir arada yaşadı. Preveze Deniz Zaferi’nin 473’üncü ve Deniz Kuvvetleri Günü kutlanırken, Milli Gemi Projesi (MİLGEM) kapsamında yapılan, tasarımı ve silah sistemleriyle tamamen milli üretim ilk savaş gemisi olan Heybeliada Fırkateyni’ni donanmaya katıldı. Aynı törende MİLGEM kapsamındaki Büyükada Gemisi de denize indirildi.
Törende konuşan Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin ilk milli savaş gemisi Heybeliada’yı ülkeye kazandırmanın heyecanını ve gururunu paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, Türkiye’nin “savaş gemisi tasarım ve inşasını gerçekleştirebilen 10 ülke arasına girmiş olduğunu” söyledi.
Heybeliada’nın 2004 yılında hayata geçirilen Milli Gemi (MİLGEM) Projesikapsamında inşa edildiğini anlatan Erdoğan şunları söyledi:

2023 vizyonunu anlattı
“Bugün MİLGEM Projesi ile ne kadar doğru bir adım attığımızı ispat etmiş olmanın da memnuniyetini yaşıyorum. Milli savunma, ancak milli bir sanayi ile milli bir anlayışla etkin ve mümkün olur. Emeği geçen herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Burada şu müjdeyi de sizlerle özellikle özellikle paylaşmak istiyorum. Türkiye artık dünyada savaş gemisi tasarım ve inşasını gerçekleştirebilen 10 ülke arasına girmiş bulunuyor.
Hangi alanda olursa olsun ülkeler dışarıya bağımlı bir şekilde güçlerini idame ettiremezler. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümü olan 2023 yılında kendi milli tüfeğini, topunu, tankını, helikopterini, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir Türkiye vizyonunu hep birlikte başaracağız, bu hedefe birlikte ulaşacağız.”
Türk Silahlı Kuvvetlerinin silah ve teçhizat ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranına dikkat çeken Erdoğan, “Yüzde 50’ye çıkardık. Bu sektörümüzdeki kararlı çalışmalarımız neticesinde ihracatımız 1 milyar dolara, ciromuz ise 2.3 milyar dolar seviyesine çıkmış durumdadır” diye konuştu.

Askeri teçhizatta başarı
Türkiye’nin 2004-2010 arasında dünyada en çok askeri teçhizat ithal eden ülkeler arasında 6’ncı sıradan 14’üncü sıraya indiğini ve dışarıya bağımlılığın önemli ölçüde azaldığını belirten Erdoğan, aynı süre içerisinde askeri teçhizat ihracatında 27’nci sıradan 21’inci sıraya yükseldiğini söyledi.
Askerlerin kullanacağı piyade tüfeğinin ülkede tasarlandığını da anımsatan Erdoğan, “Milli tank ‘Altay’ın üretimi için bütün altyapı hazır. 10 bin metre yükseklikte uçabilen ve 24 saat havada kalabilen “Anka” isimli insansız hava aracının deneme uçuşlarına başlandık. İlk savaş helikopterimiz ‘Atak’ın tüm yazılım ve tasarımlarını tamamladık” dedi.

‘Menfaatlerimizi koruyacağız’
Erdoğan gurur verici törenle aynı zamanda Preveze Deniz Zaferi’nin de 473’üncü yıl dönümünün “idrak edildiğini” belirterek koruşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu vesile ile Türk Deniz Kuvvetleri Günü olarak kutlanan bu anlamlı günde, Barbaros Hayreddin’den, Piri Reis’e, Turgut Reis’ten Kılıç Ali Reis’e bütün kahraman denizcilerimizi rahmetle şükranla anıyoruz.
Türkiye artık ‘Üç tarafımız denizlerle, dört tarafımız da düşmanlarla çevrili’ deyip kendi içine kapanan bir ülke değildir. Bizim denizlerdeki ülke çıkarımız çevre denizlerinden Süveyş Kanalı’na, oradan da Hint Okyanusu’na kadar uzanır. Türkiye’nin ekonomik menfaatlerini ve güvenliğini sonuna kadar koruyacağı bilinmelidir.
Nitekim Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de tek taraflı olarak giriştiği petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine karşı da hemen gerekli tedbirlerimizi aldık. Bundan sonra da milli menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa onu tereddütsüz ekilde hayata geçirmeye devam edeceğiz.”

Hayalet gemiden Kıbrısa baktılar


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve diğer katılımcılar, törenin sonunda “Heybeliada” gemisini gezdi, özellikleri ile donanımı konusunda bilgi aldı.






Gül: Barışı tesis etmek için savaşa hazır olmak gerekir


İstanbul Tersanesi Komutanlığı’ndaki törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı ve bir konuşma yaptı. Bir ülkenin güçlü olmasının, onun toplam milli gücünün güçlü olmasından geçtiğini belirten Gül özetle şunları söyledi:
“Bir ülkenin milli gücünün en önemli ayaklarından birisi ordusudur. Barış istiyorsanız, istikrar istiyorsanız, hak ve hukukunuzu korumaya hazırsanız savaşa da hazır olmanız gerekir. Savaş en son tercih edilen bir olaydır. Savaşı hiç kimse tercih etmez. Aslında en kötü senaryodur ama savaşmamak ve savaşı önlemek, barışı tesis etmek ve barışa herkesi mecbur kılmak için savaşa da hazır olmak gerekir. Müttefiklerimizin bile yeri geldiğinde, bütün geçmişteki ilişkilerimizi unutup silah ambargosuna maruz kaldığımız bir ülkeyiz. Dolayısıyla artık gururlanabiliriz. Türkiye, sadece standart sınıfta değil, ateş gücü yüksek olan, dışarı ile yarışabilen, üstün nitelikli silahlar da yapmaya başlamıştır. Kara ve hava kuvvetlerimizde olduğu gibi deniz kuvvetlerinde bunun başlamış olmasından büyük bir gurur duyuyorum.”




O bir hayalet gemi

Hayalet gemiden Kıbrısa baktılar


Heybeliada Fırkateyni, “stealth” yani radara yakalanmama özelliğine sahip. Geminin radara yakalanma olasılığını azaltmak için, iz yönetimi çalışması yapıldı. Bu kapsamda hidrodinamik, akustik, manyetik, kızılötesi ve radar izlerini en aza indirmek için çaba harcandı. Bu çalışmaların sonunda tanımlanmış düşük gizlilik (stealth) seviyesine ulaşıldı. Geminin su içinde hareket ederken yaydığı motorun hareket ve suyun yarılma sesi en az seviyeye indirildi. Böylece “hayalet gemi” teknolojisine ABD, Büyük Britanya, Norveç, Fransa,Almanya, İsveç, Hollanda, Çin, Finlandiya, Şili, Singapur ve Hindistan’ın ardından Türk donanması da katılmış oldu.