Gündem Hayatları gibi ölümleri de iz bıraktı

Hayatları gibi ölümleri de iz bıraktı

01.06.2012 - 14:19 | Son Güncellenme:

Bu yılın ilk 5 ayında toplum hayatında yer eden önemli isimler arasında yaprak dökümü yaşandı. Sanat, spor, iş dünyası pek çok ünlü ismini son yolculuğuna uğurladı.

Hayatları gibi ölümleri de iz bıraktı


AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ömrünü Kıbrıs davasına adayan KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ocak ayında son yolculuğuna uğurlandı. Sanat dünyası Yusuf Kurçenli, Seyfi Teoman, Baykal Kent, Ekrem Bora, Orhan Boran gibi isimlerini kaybederken, spor camiası Fenerbahçe’nin efsanevi futbolcusu Lefter ve Erdoğan Arıca’yı yitirdi.

İş dünyası Saffet Ulusoy ve Yılmaz Soyak’ı kaybetti. Senarist ve oyuncu Meral Okay hayatını kaybeden ünlüler arasında yer alırken, Ayten Alpman’ın ölümü ”Memleketim” şarkısını öksüz bıraktı. Türkiye’nin ilk ”Dünya Güzeli”Keriman Halis de bu dönemde sonsuzluğa uğurlandı.

Sanat dünyasındaki yaprak dökümü Yeşilçam’ın unutulmaz oyuncularından Hamit Haskabal’ın 3 Ocak’taki vefatıyla başladı.

65 yaşında hayatını kaybeden Haskabal, ”Hababam Sınıfı” ve ”Maskeli Beşler” gibi çok sayıda filmde rol almıştı.

-Rauf Denktaş’ın vefatı-

Haberin Devamı

Ömrünü, Kıbrıs davasına ve Kıbrıs Türkleri’nin devlet sahibi olmasına adayan KKTC’nın kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 13 Ocak’ta hayatını kaybetti. Tedavi gördüğü Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi’nde vefat eden KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın naaşı, hastanedeki törenin ardından KKTC Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na nakledilmiş ve burada Denktaş için devlet töreni düzenlenmişti.

Rauf Denktaş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki genel başkanlar Deniz Baykal, Hikmet Çetin, Altan Öymen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, DSP Genel Başkanı Masum Türker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, merhum Başbakan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Alparslan Türkeş’in oğulları MHP Milletvekili Tuğrul Türkeş, AK Parti Milletvekili Ahmet Kutalmış Türkeş’in de katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlanmıştı.

Denktaş’ın eşi Aydın Denktaş’ın taziyeleri kabul ettiği törenin ardından Denktaş’ın naaşı Cumhurbaşkanlığı’ndan son kez uğurlanmıştı. Selimiye Camisi’nde cenaze namazı kılınan Denktaş’ın naaşı Cumhuriyet Parkı’nda defnedilmişti.

-”Ordinaryüs”un vedası-

Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin efsanevi futbolcusu Lefter Küçükandonyadis de 13 Ocak’ta tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Kariyerinde 832 gol atan efsane futbolcu Lefter, Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda düzenlenen ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı.

50 kez milli formayı giyen ”Ordinaryüs” lakaplı Lefter Küçükandonyadis, Büyükada Aya Dimitri Kilisesi’ndeki törenin ardından Büyükada Rum Ortodoks Kabristanı’nda toprağa verilmişti.

-Türkiye’nin ilk ”Dünya Güzeli” Keriman Halis’in vefatı-

Haberin Devamı

Türkiye’nin ilk ”Dünya Güzeli” Keriman Halis Ece Tamer de, 28 Ocak’ta 99 yaşında İstanbul’da hayatını kaybetti.

3 Temmuz 1932’de Türkiye’de yapılan güzellik yarışmasında ”Türkiye Güzeli”, 31 Temmuz 1932’de yapılan ve 28 ülkenin katıldığı yarışmada da ”Dünya Güzellik Kraliçesi” seçilen Keriman Halis’e, 1934’te çıkan Soyadı Kanunu ve yarışmadaki başarısından sonra bizzat Atatürk tarafından kraliçe anlamına gelen ”Ece” soyadı resmi olarak verilmişti.

-Şubat ayı ölümlerle geçti-

Bursa’da yaşamını sürdüren tiyatro ve sinema oyuncusu Baykal Kent, 6 Şubat’ta tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Baykal Kent’in cenazesi İstanbul’da toprağa verilmişti.

Eski Milletvekili, gazeteci-yazar Yılmaz Öztuna da 9 Şubat’ta Ankara’da hayatını kaybetti. ”Bir Darbenin Anatomisi”, ”Türk Tarihinden Yapraklar”, ”Osmanlı Padişahlarının Hayat Hikayeleri”, ”Türk Tarihinden Portreler”, ”Tarih Sohbetleri” gibi eserleri bulunan Öztuna, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da cenaze namazına katıldığı Fatih Camisi’nden son yolculuğuna uğurlanmıştı.

Devlet Tiyatroları sanatçısı Adnan Başer ise 13 Şubat’ta Ankara’da, Şehir Tiyatroları emekli sanatçısı Kahraman Acehan da 18 Şubat’ta İstanbul’da, Devlet Tiyatroları sanatçısı Hikmet Atalay ise 20 Şubat’ta Ankara’da vefat etti.

Şubat ayında iş dünyası ünlü bir ismini de yitirdi. İstanbul’daki Güllüoğlu baklavalarının kurucusu Hacı Mustafa Güllü, 21 Şubat’ta hayatını kaybetti.

-Türk sinemasının acı kaybı Yusuf Kurçenli-

Haberin Devamı

Türk sineması şubat ayında ünlü bir ismini kaybetti. Yönetmen ve senarist Yusuf Kurçenli, 22 Şubat’ta vefat etti. Kurçenli’nin cenazesi İstanbul’da toprağa verilmişti.

Türk sinemasında önemli filmlere imza atan Yusuf Kurçenli, ilk filmi ”Ve Recep ve Zehra ve Ayşe”yi 1983 yılında çekmişti.”Baba Evi” ve ”Kurşun Kalem” gibi TV dizilerini de yöneten Kurçenli, 13. İstanbul Film Festivali’nde (1994) ”En İyi Yönetmen”, 16. SİYAD Türk Sineması Ödülleri’nde (1994) ”En İyi Film”, 7. Ankara Film Festivali’nde (1995) ”En İyi Özgün Senaryo” ve ”En İyi Yönetmen” ödüllerini kazanmıştı. Kurçenli, ”Karartma Geceleri (1990)”, ”Raziye (1990)”, ”Taşların Sırrı (1992)”, ”Umut Taksi (1993)”, ”Çözülmeler (1994)”, ”Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey (1995)”, ”Antika Talanı (1997)”, ”Çemberler (2000)”, ”Gönderilmemiş Mektuplar (2002)”, ”Bebeğim (2006)”, ”Gurbet Kuşları (2008)” ve ”Yüreğine Sor (2010)” gibi çok sayıda filmi de yönetmişti.

-İş dünyasının kaybı-

Haberin Devamı

Ulusoy Holding kurucularından eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’un babası Saffet Ulusoy, 23 Şubat’ta İstanbul’da hayatı kaybetti.

Uzun yıllar Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanlığı’nı yapan Ulusoy, Ro-Ro alanındaki uluslararası başarısı dolayısıyla İtalya’nın en büyük onur ödülü olan ”Commendatore” nişanına layık görülmüştü. 18 Ocak 2002’de Almanya Flenburg şehrinin valisi ve belediye başkanı tarafından ”Liyakat Nişanı” ile ödüllendirilen Ulusoy, İstanbul’da toprağa verilmişti.

-Türk moda fotoğrafçısı David Natu’nun vefatı-

ABD’de yaşayan Türk moda fotoğrafçısı David Natu da şubat ayında hayatını kaybedenler arasında yer aldı.

İzmir’de doğan ve New York’ta kariyerine devam eden David Natu, 22 Ocak’ta Kolombiya’da geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanmış ve 26 Şubat’ta vefat etmişti.

Devlet Tiyatroları (DT) sanatçısı Füsun Aytaç da, 26 Mart’ta vefat etti.

-Soyak Holding kurucusu Yılmaz Soyak’ın vefatı- İş dünyasının diğer bir önemli kaybı da Mart ayında gerçekleşti. Soyak Holding kurucusu ve Onursal Başkanı Yılmaz Soyak, 28 Mart’ta hayatını kaybetti.

Soyak, 30 Mart’ta İstanbul Zincirlikuyu mezarlığında toprağa verilmişti.

-Sanatçı Ekrem Bora hayatını kaybetti-

Yeşilçam’ın usta oyuncusu Ekrem Bora, 1 Nisan’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Gerçek adı Ekrem Şerif Uçak olan Ekrem Bora ilk filmi ”Alın Yazısı”nı 1956 yılında çevirmişti. İki yıl ara ve daha sonra tekrar sinemaya dönen Bora, çok sayıda sinema filminde rol almıştı.

-”Neslişah Sultan”ın vefatı-

Osmanlı ailesinin üyelerinden ”Neslişah Sultan”, 2 Nisan’da vefat etti. Osmanlı Hanedan Defteri’ne kaydı yapılan son kişi olarak bilinen ve Osmanlı ailesinin en yaşlı üyesi olan Neslişah Osmanloğlu (91), Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilmişti.

-Senarist ve oyuncu Meral Okay’ın vefatı- Akciğer kanseri tedavisi gören senarist ve oyuncu Meral Okay (53), 9 Nisan’da hayatını kaybetti. ”İkinci Bahar” dizisiyle ünlenen Meral Okay, ”Muhteşem Yüzyıl” dizisinin senaristliğini yapıyordu.

Meral Okay’ın cenazesi Bebek Hümayun-u Abad Camisi’nde kılınan namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilmişti.

-Teknik Direktör Erdoğan Arıca’nın kaybı-

Bir süredir kanser tedavisi gören teknik direktör Erdoğan Arıca da 10 Nisan’da vefat etmişti.

Türk futbolunun tecrübeli teknik adamlarından Erdoğan Arıca, futbol hayatı boyunca Malatyaspor (1971-1974), Orduspor (1974-1977), Galatasaray (1977-1981), Fenerbahçe (1981-1986), Diyarbakırspor (1986-1987) ve Sarıyer’de (1987-1989) forma giydi.

30 kez A Milli Futbol Takımı forması giyen Erdoğan Arıca, 1990 yılında aktif futbol yaşantısını bırakıp teknik direktörlüğe başladı. Arıca, Dardanelspor, Aliağa, Samsunspor, Gaziantepspor, Malatyaspor, Gençlerbirliği, Çaykur Rizespor, Gaziantepspor ve Hacettepe gibi çok sayıda takımı çalıştırdı.

Erdoğan Arıca, son olarak 2010-11 sezonun ilk 2 haftasında Karşıyaka’yı çalıştırmıştı.

Türk Musikisi bestekarı Rahmi Kalaycıoğlu ise 18 Nisan’da İstanbul’da vefat etti.

-Sanatçı Ayten Alpman’ın vedası-

Türk pop ve caz müziğinin usta sesi Ayten Alpman de Nisan ayında vefat eden ünlüler arasında yer aldı. Alpman, geçirdiği rahatsızlık dolayısıyla kaldırıldığı hastanede 20 Nisan’da vefat etmişti.

En sevilen şarkıları ”İstersen”, ”Memleketim”, ”Sensiz Olmam”, ”Tek Başına” ve ”Yanımda Olsa” şeklinde sıralanabilen Ayten Alpman’ın ölümü, ”Memleketim” şarkısını öksüz bıraktı.

-Yönetmen Seyfi Teoman’ın kaybı-

Geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan yönetmen Seyfi Teoman, tedavi gördüğü hastanede 8 Mayıs’ta hayatını kaybetmişti.

2004’te çektiği kısa filmi ”Apartman”, ulusal ve uluslararası pek çok festivalde gösterilerek, ödüle değer görülen Seyfi Teoman’ın ilk uzun metraj filmi ”Tatil Kitabı”, 58. Berlin Film Festivali’ne kabul edilen tek Türkiye yapımı film olmuştu.

Teoman’ın 2008’de Berlin Film Festivali’nin forum bölümünde dünya galası yapılan filmi, Türkiye’de ulusal yarışma bölümünde yer aldığı 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde ”En İyi Film” ve ”FIPRESCI” ödüllerini kazanmıştı. Seyfi Teoman, ”Bizim Büyük Çaresizliğimiz” adlı filmle Berlin Film Festivali’nin yarışma bölümüne katılmıştı.

-Usta sunucu Orhan Boran’ın vefatı-

Yaklaşık 2 yıldır kemik iliği hastalığıyla mücadele eden usta sunucu Orhan Boran da ünlüler dünyasının son kaybı oldu. 26 Mayıs’ta 84 yaşında vefat eden Boran, İstanbul’da toprağa verilmişti.

Sivas Kongresi’nde Mustafa Kemal’e hitaben yaptığı Manda’ya karşı oluş konuşmasıyla meşhur olan askeri doktor Hikmet Boran’ın oğlu olan Orhan Boran, 1928 yılında İstanbul’da doğdu.

Boran, Edremit Cumhuriyet İlkokulu’nu bitirdikten sonra 1938 yılında yatılı olarak Galatasaray Lisesi’ne girdi. İlk sahne deneyimini Galatasaray Lisesi’nde okurken, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda rejisör olan ve okul temsillerini sahneye koyan Necdet Mahfi Ayral tarafından Moliere’in bir oyununda oynamak üzere seçildiğinde yaşadı.

Galatasaray Lisesi’nden 1946 yılında mezun olan Boran, Türkoloji Fakültesi’ne yazıldı. Aynı yıl, Necdet Mahfi Ayral, kendisini Muhsin Ertuğrul ile tanıştırdı. Boran, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda işe başladı ve Vasfi Rıza Zobu’nun talebi üzerine, birlikte oyunlar sergilediler.

En çok radyoya ilgi duyan Boran, İstanbul Radyoevi’nin açılmasından itibaren okuduğu Türkoloji Fakültesi’ni 3. sınıftan terk edip, Ekrem Reşit Rey’in asistanı olarak girdiği memuriyet hayatında, temsil yayınları rejisörlüğü yaptı.

Boran, 1956 yılında BBC’nin açtığı sınavı birincilikle kazanarak Londra’ya gitti.

Dünya Gazetesi’nin Londra muhabirliğini üstlenen Boran, 17 Şubat 1959’da merhum Başbakan Adnan Menderes’in de içinde bulunduğu uçağın, Gatwick Havaalanı civarında inişi sırasında düştüğünü dünyaya ilk duyuran kişi oldu.

Boran, 2002 yılında yakalandığı kolon kanseri sebebiyle iki defa ameliyat geçirdi. Boran, ”Hayatımın son yıllarını saçlarım dökülmüş olarak geçirmek istemiyorum. Öleceksem insan gibi bu halimle öleyim. Şu dünyayı sefil halde terk etmek istemiyorum. Hayranlarım beni hep bu halimle hatırlayacak, saçları dökülmüş olarak değil!” diyerek kemoterapi tedavisini reddetti.

Boran, Beşiktaş Kültür Merkezi’nin (BKM), 10 Haziran 2005’de ”Orhan Boran Show” adıyla Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda organize ettiği jübilede, 59 yıl emek verdiği meslek hayatına ve 25 yıl uzak kaldığı sahneye veda etmek üzere son kez sahne aldı.

Türkiye’de 1960’lı yıllardan itibaren, gece kulüplerinde ”Ayaküstü Gırgırı” adıyla ilk stand-up geleneğini başlatan Boran, televizyonun henüz olmadığı radyolu günlerde, mükemmel Türkçesi ile kibar esprileri, unutulmaz pürüzsüz sesi, nezaketi ve beyefendiliğiyle tanındı.