Hükümet kanadından eylemlere tepki büyük

HDP’nin, IŞİD’in Suriye’nin Kürt bölgesindeki Kobani’ye yönelik saldırılarını ve Türkiye’nin bu konuda üzerine düşeni yapmadığını gerekçe göstererek halka sokağa çıkma çağrısında bulunmasıyla başlayan olaylara ilişkin açıklama yapan Çiçek, şunları kaydetti:
Kabul edilemez
“Sınırlarımız dışında cereyan eden çatışmaları bahane ederek ülkemiz içini karıştırmaya çalışan grupların tahrikleriyle, bazı illerimizde yapılan gösteriler demokratik hak arayışı olmaktan çıkarak, terör eylemine dönüşmüştür. Yurtdışındaki çatışmaları ülke içine taşıyarak barış ve huzur ortamına zarar verilmesi son derece yanlıştır. Mala ve cana zarar verilmesi kabul edilemez.
Bu olaylar sırasında yaralanan ve hayatını kaybeden yurttaşlarımız olmuştur. Bundan dolayı da büyük üzüntü duydum. Ortalığı yakıp yıkarak esnafa, sivil halka, kadın ve çocuklara zarar verilmektedir. Saldırganlık boyutuna varan bu eylemlerin, bazı siyasiler tarafından da tahrik edilmesi büyük bir sorumsuzluk örneğidir.
Bugüne kadar Irak ve Suriye’den gelen 2 milyona yakın insan, ülkemizde misafir edilerek güvenli şekilde yaşamalarını sağlayacak ortam sağlanmıştır. Ülkemize sığınan bu insanlara gıda, sağlık, barınma, ulaşım ve giyim gibi yardımlar için bugüne kadar milyarlarca lira kaynak ayrılmıştır. Türkiye’nin bütün imkanlarını seferber ederek yaşanan büyük acıyı dindirmeye çalışmasının karşılığı, sokaklarımızı kan gölüne çevirmek olmamalıdır.

BM’ye çağrı
Ülkemizin istikrarına zarar verici eylemlerden kaçınılması gerekmektedir. Başta bölücü terör örgütü PKK olmak üzere, her türlü terör örgütünün provokasyonlarından geçmişte de çok büyük acılar çektiğimizi unutmamalıyız. Yaşadığımız tecrübelerden dolayı, bu konuda siyasetçiler başta olmak üzere, herkesi daha soğukkanlı ve sağduyulu davranmaya davet ediyorum.”

Kurtulmuş: Bunun adı siyaset değil

Türkiye’nin dışında olan bir gelişmeyi bahane ederek, hiç kimsenin Türkiye’deki barış ve istikrar ortamını bozmaya hakkı yoktur. Halkların Demokratik Partisi’nin ‘sokağa çıkın’ çağrısını yapması bir akıl tutulmasıdır. Siyasi anlamda da kendilerine hiçbir faydası olmayacak bir davranıştır. Bir siyasi partinin yolu, evet sorunlar varsa, bu sorunları demokratik bir dille, barış diliyle, esenlik diliyle dile getirmektir, böylece çözüme katkıda bulunmaktır. Ama hayır biz sorunların çözümü için ya da herhangi bir konuyu gündeme getirmek için sokağın dilini kullanacağız derseniz bunun adı siyaset olmaz. Bunun adı terör olur, bunun adı şiddet olur. n ÜSKÜP AA

Mücadelemizi yapacağız

Emniyet güçlerimiz bütün olayların üzerine gerekli müdahaleleri yapacak ve iç huzuru sağlayacaktır. İşte bizim Kızılay’ın araçlarını yakıyorlar. Halk otobüslerini yakıyorlar. Acil servislerimizi basıyorlar. Dün mesela Esenyurt’ta... Biz burada insana hizmet ediyoruz. Muhtemelen o olayları çıkartanlar da bir sıkıntıları olduğu zaman o acile gelecekler. Dolayısıyla insanlığın kabul etmeyeceği hiçbir yanlışı hiçbir vatandaşımız yapmamalı, o yapanlara karşıda emniyet güçleri ve hukuk gerekli cezayı vermeli. Bizim hekimlerimize, bizim acilde çalışan hekimlerimize baskı yapmaya korkutmaya, kırıp dökmeye, oraları talan etmeye hiç kimsenin hakkı yok. Bunlarla ilgili mücadelemizi en acımasız şekilde yapacağız. (AA)