Son dakika: Irak'ta eller tetikte! Bölge kazan gibi kaynıyor...

Bağımsızlık referandumunun iptal edilmesine yönelik Bağdat merkezi yönetiminin talebinin Kürt yönetimi tarafından reddedilmesi sonrası uygulanan ağır yaptırımlar çatışma riski ortaya çıkardı. Referandum Komisyonu ve 10 milletvekili için tutuklama kararı çıkarılması merkezi yönetimle Kürt yönetimini karşı karşıya getirirken, Irak'ın askeri operasyon için hazırlık yaptığı ileri sürüldü. "Kürdistan Güvenlik Konseyi" tarafından yapılan açıklamada, Irak'lı güçlerin Kerkük ve Musul'dan saldıracağı iddia edildi.

Referandum sonrası Kürt bölgesindeki havalimanlarına uçakların inmesini yasaklayan, ardından GSM operatörlerini Bağdat'a taşıyan Irak merkezi yönetimi, önceki gün ve dün daha ağır yaptırımlara giderek Referandum Komisyonu üyeleri ile referandumda oy kullanan 10 Kürt milletvekili hakkında tutuklama kararı verdi. Bağdat'ın yaptırımları Kürt yönetimi tarafından tepkiyle karşılanırken, karara misilleme olarak Kürt bölgesinde kullanılan "Irak" adı kaldırıldı. Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani başkanlığında toplanan "Kürdistan Siyasi Başkanlığı-Irak" adı “Kürdistan Yüksek Siyasi Meclisi” olarak değiştirildi.

Bu gelişme sonrası Irak merkezi yönetimle Kürt yönetimi arasında yaşanan gerginlik üst seviyeye çıktı. "Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi"nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, aralarında Şii Haşdi Şabi ve federal polis güçlerinin de aralarında bulunduğu Irak güçlerinin Kerkük’ün Güney ve Batısı ile Musul’un Kuzeyi’ne saldıracakları bilgisinin alındığı belirtildi.

"KARARLAR YASA DIŞIDIR"

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, "Irak Başbakanı Haydar Abadi’nin bölgeyi cezalandırmaya yönelik yasa dışı kararlar aldı belirtildi. Açıklamada şöyle denildi:

"Sayın Haydar Abadi, aldığınız kararlar Irak yönetiminde ittifak ve anayasa temelinde uzak kararlardır. Sorunların çözümü, komşuların yardımıyla abluka ve toplumun cezalandırılmasıyla vücut bulmuyor. Çünkü bunlar daha kötü etkilere neden olacaktır. Sayın Abadi, yaptığı haftalık basın toplantısında Kürdistan halkının kutsal değerlerine hakaret etmiştir. Bununla birlikte Kürdistan’a saldırma ve Kürdistan Bölgesi’ne karşı yeni yaptırım kararları almıştır. Haydar Abadi’nin şahsına ve onu destekleyenlere saygı göstermekle birlikte, Irak halkı ve dünya kamuoyuna gerçekleri söyleme gereği duyulmuştur."

"MİLYARLARCA DOLARIN AKIBETİ BULUNMUYOR"

Açıklamada, Abadi'nin yolsuzlukla mücadele edeceğini açıklamasına rağmen, verdiği sözleri yerine getirmediği ifade edilen açıklamada, "Bu konuda verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz. Kürdistan Bölgesi Hükümeti olarak bu konuda nasıl ki kendisine yardım ettiysek, bugün her yönden yine yardım etmeye hazırız. Irak, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün son yayımladığı raporda dünyadaki 176 ülkenin içinde 166’ncı sırada yer aldı. Aynı zamanda Irak, resmi olarak 2003 yılından beri 850 milyar dolar petrolden kazanç sağladı. Irak vatandaşları, dünyadaki yoksul ülkeler konumunda yaşarken, ülke kötü bir ekonomi ve kötü bir alt yapıya sahiptir. Abadi, size yakın üyelerin içinde bulunduğu Irak Parlamentosu üyeleri, bu yıl Irak sınırı ve Irak hava yollarından elde edilen milyarlarca doların akibetini bilmiyor. Irak Federal Hükümeti yönetimindeki bölgelerde günlük onlarca varil petrolün çalındığı konuşuluyor. Irak'taki istikrarsızlık ve Uluslararası Şeffaflık Örgütü sıralamasında Irak’ın temize çıkarılması için her yönden yardım etmeye hazırız" denildi.

"DENETLENMEYE HAZIRIZ"

Kürt bölgesinden çıkarılan petrolün denetlenmesine hazır olunduğu ifade edilen açıklamada, "Kürdistan Bölgesi’nin petrolüne ilişkin ise; Kürdistan Bölgesi Hükümeti şu anda uluslararası tanınmış 2 büyük firmayla ayrıntılı ve denetleyici bir şekilde çalışma yürütüyor. Mevcut durumda da geçmişten şimdiye kadar Irak Federal Hükümeti’yle ortak inceleme yaparak, Kürdistan Bölgesi’nin petrol geliri olmak üzere, 2003 yılından beri Irak’ın genelindeki petrol gelirini hesaplanmasına da hazırız" ifadesine yer verildi.

IRAK HÜKÜMETİNDEN YALANLAMA

Öte yandan Irak hükümeti, "Kerkük vilayetine yönelik operasyon hazırlığında oldukları" yönündeki iddiaları yalanladı.

Hükümet Sözcüsü Saad Hadis, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Güvenlik Ajansı'nın yaptığı "Kerkük'e askeri saldırı" iddiasını yalanlayarak, "Bu yönde arazide hiçbir somut adım veya planımız mevcut değil." dedi.

Irak güçlerinin Kerkük'e bağlı toprakların yüzde 40'ını terör örgütü DEAŞ'tan geri aldığını kaydeden Hadisi, "uyuyan hücrelerin faal duruma geçmemesi, güvenliğin sağlanması ve sığınmacıların evlerine geri dönmesi için buranın güvenliğinin merkezi yönetime bağlı güçler tarafından sağlanacağını" ifade etti.

Hadisi ayrıca Musul'da DEAŞ'a karşı operasyonlar sonrası güvenliğin merkezi yönetime bağlı güçler tarafından sağlandığını hatırlatarak, bu güçlerin de burada kalmaya devam edeceğini vurguladı.

"IKBY SORUMSUZ DAVRANDI"

"IKBY gayri meşru referandumu gerçekleştirmekle sorumsuz davrandı." diyen Hadisi, "Bu referandumla Irak ve IKBY'yi çıkmaza sürüklediler. Bugünlerde de daha önce eşine rastlanmayen şekilde (IKBY tarafından) olayları tırmandırma girşimiyle karşı karşıyayız. Bu da Irak'taki bileşenler arasında korku, panik ve nefret yaratıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Hadisi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"IKBY'deki Kürtler gibi diğer gruplar da bizim vatandaşlarımız ve onların da güvenlik ile istikrarını sağlamakla görevliyiz. Irak merkezi yönetimi, Kerkük başta olmak üzere tartışmalı bölgeler adı verilen yerlerde güvenliği sağlama yetkisi ve görevine sahiptir. Hükümet, bu bölgelerde güvenliği ve otoriteyi sağlayacak, hiçbir grubun can ve mal güvenliğine zarar verilmemesi için azami çaba harcayacak."

IKBY Güvenlik Ajansı'nın Twitter hesabından yapılan yazılı açıkamada, "Irak güçleri, Haşdi Şabi ve federal polis güçlerinin Kerkük'ün güney ve batısıyla Musul'un kuzeyinden saldırıya geçeceğine dair mesajlar alıyoruz." denilmişti.

IKBY Başkanı Mesut Barzani'nin Başdanışmanı Hemin Havrami de resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada "olası herhangi bir saldırıdan Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin sorumlu olacağını" ifade etmişti.