Kalıcı barışı sağlayabiliriz

Yılmaz, Diyarbakır ziyaretiyle neyi amaçladığını ve taleplerini Milleyet’e şöyle anlattı:
BARIŞ İÇİN GEÇ DEĞİL: Sadece barıştan bahsetmiyoruz, kalıcı barıştan bahsediyoruz. CHP gençliği olarak kalıcı bir barışı istiyoruz. Türkiye’nin gençleri olarak yeni bir kurucu kuşağın bunu mümkün kılabileceğine inanıyoruz. Bu kurucu kuşağın yani şimdiki kuşağın, o Gezi kuşağının bu ülkede kalıcı barışı sağlayabileceğini düşünüyoruz. Bu barışın hakikatler ışığında ortak akılla, ortak örgütlenme üzerinden gelmesini savunuyoruz. Bunun da eşit yurttaşlık ve eşit yaşam hakkı temelinde olması gerektiğini söylüyoruz. Bu talebimizin ötesinde hayalimiz aynı zamanda. Barış için hala geç değil.
LAİKLİK ORTAK TEMEL PAYDA: Bu noktada sadece Kürt meselesiyle alakalı barışın değil, Ortadoğu sorunuyla alakalı da bir barışın mümkün olduğundan bahsediyoruz. Zaten temel kurucu felsefemizin ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ olduğunu hatırlatmamızda fayda var. Sınır komşularımızın politikalarına müdahale eden, ülkeyi terör sarmalına sürükleyen, orduyu ÖSO gibi gerici bir terör örgütüyle Suriye’ye sokan anlayışı reddediyoruz. Ortadoğu’da diğer komşularımızın sınırlarına saygı duyan temelde bir anlayışı benimsiyoruz. Bu ülkede laikliği kazanmamız gerekiyor. Bu ülkede laikliğin ortak bir temel payda olması gerektiğini savunuyoruz. Ortadoğu bataklığına sürüklenirsek laiklikten daha da uzaklaşacağımızı biliyoruz.
ÖTEKİLERİN VE DIŞLANMIŞLARIN TEMSİLCİSİYİZ: Savaşa, gericiliğe ve emperyalizmin bizi sindirmeye çalışmasına izin vermemeliyiz. Sağ ve gerici iktidarların yok saydığı, ötekileştirdiği tüm kesimlere başka bir gelecek borçluyuz. Temel felsefemizi bunun üzerine kuruyoruz. Biz, ötekilerin ve dışlanmışların temsilcisiyiz.