Atlarla liderlik koçluğu

Uluslararası alanda yaklaşık 20 yıldır uygulanan atlarla liderlik koçluğunun Türkiye’deki öncü ismi Sevgi Saybaşılı, kurumların genellikle orta ve üst düzey yöneticilerine liderlik eğitimlerini atların yardımıyla veriyor ve bir üniversitede bu konuda eğitmenlik yapıyor.

Atlarla liderlik koçluğunda atların yardımı ve rehberliğinde, bireylerin liderlik, güç, iletişim, duygusal zeka, sezgisellik, takım çalışması gibi geliştirmeleri gereken becerileri deneyimleyerek içselleştirmelerine ve kendilerini daha iyi tanımalarına yardımcı olunuyor.

Atlarla düzenlenen eğitim ve atölye çalışmalarıyla kişilerin tam potansiyellerini gerçekleştirmelerinin önünde duran engellerin farkına varmaları ve bunların üstesinden gelebilmeleri için ihtiyaç duydukları beceriler, bakış açıları, stratejiler gibi araçların kazandırılması sağlanıyor.

Kuruma özel içerikler

Kurumlara yönelik özel olarak geliştirilen Atlarla Özgün Liderlik programında bütüne hizmet eden, sürdürülebilir bir liderlik modelinin, deneyimsel öğrenmeyle içselleştirilmesi ve kişinin kendi liderliğine dair öz farkındalık kazanarak, işe yaramayan stratejilerinin değiştirilmesi amaçlanmakta.

Eğitmen olan eşi Çağatay Saybaşılı ile altı yıl önce Starseed Training & Consultancy şirketlerini kurduklarını belirten Sevgi Saybaşılı, “Starseed ile karşılamayı hedeflediğimiz öncelikli iki ihtiyaç vardı: eğitimlerin tam olarak kurum ihtiyacına yönelik tasarlanması ve katılımcıların davranış değişikliğine yol açacak dönüşümlere neden olması. Biz bu nedenle çalışacağımız kurumun ihtiyaç analizini derinlemesine yapıyor, her bir kurum hatta takım için bambaşka ihtiyaçlara cevap veren, tamamen onlara özel içerikler düzenleyip, neredeyse her bir eğitimimizi baştan kurguluyoruz. Katılımcıda davranış değişikliği yaratması için, başlığı ne olursa olsun her eğitimin, katılımcıya kendi içsel süreçlerini düşündürten ve farklı bir pencereden bakmasını sağlayan bir yapısı oluyor” dedi.

Liderliğin ancak kişinin kendi engelleyici ve güçlü yanlarını fark etmesi ve kendi özgün hedefini oluşturması ile mümkün olacağını işaret eden “Özgün Liderlik” modeli temel alınıyor. Bu doğrultuda katılımcılara atlarla birlikte yapacakları egzersizler verilip, deneyimsel öğrenme ortamı yaratılıyor.

Y ve Z kuşakları için şart

Özgün liderliği geleceğin liderlik modeli olarak tanımlayan, günümüzde yaptırımlara ve zorlamalara dayanan liderlik modelinin geçerliliğini yitirdiğini söyleyen Saybaşılı özgün liderliğin Y ve Z kuşaklarına liderlik etmede izlenebilecek tek yol olduğunu vurguladı.

“Özgün lider, kendinden başkalarına da hizmet eden hedeflere koşan, kişilere ilham vererek onların gönüllü katılımını sağlayan ve bunu yapabilmek için de öncelikle öz farkındalığını geliştirmiş olan liderdir. Bu tür bir liderliği içselleştirmeyi öğrenmek ancak onu atlar yardımıyla deneyimlemekten geçer” diyen Saybaşılı, atların yan yana geldiğimiz anda lideri belirleme içgüdüsüne sahip olduklarını, onları kandırmanın mümkün olmadığını belirtti.

Bir ata liderliği kabul ettirmek için, farkındalığı yüksek, duygusal açıdan tutarlı, vizyonu net ve liderliğin gerektirdiği becerileri içselleştirmiş biri olmak gerekiyor. Katılımcı eğer kendi kısıtlayıcı inanışların üstesinden gelemiyor, kafasındaki olumsuz sesleri durduramıyor, hedefini net belirleyemiyor ve duygularının mesajlarını algılıyamıyorsa, at tarafından lider olarak görülmüyor, verilen egzersizi tamamlayamıyor. Atlardan anında ve tam olarak geri bildirim alma imkanı kişiye nerede hata yaptığını hemen işaret ederek, duygu durumunu kalibre etmesini sağlayabiliyor. Starseed eğitmenleri bu aşamada NLP, somatik psikoloji, Gestalt, koçluk gibi araçlardan faydalanarak aralarındaki iletişimi yorumlayarak, kişide davranış değişikliğine engel olanları fark ettirerek, bu engellerin üstesinden gelmesini sağlıyorlar.

Kendini bilmek her şeyin başı

Kendini bilmenin her şeyin başı olduğunu ifade eden Saybaşılı, bu eğitimle kişilerin duygularını tanıdığını, onların mesajlarından nasıl faydalanacaklarını öğrendiklerini, kısıtlayıcı yargılarının ve inançlarının farkına vardığını, güçlü yanlarını keşfettiklerini, bedenine ve enerji alanlarına dair farkındalık sahibi olup, özgün benliğini tanıdıklarını, kısacası kendine uyandıklarını şu sözleriyle ifade etti:

“Atlar kişiye iyi gelen hayvanlar dolayısıyla katılımcı sırf o eğitimde ata dokunduğu için bile kendince farklı ve hoş bir deneyim yaşamış olabiliyor. Ancak bizim eğitimlerimizden sonra hiçbir katılımcı sadece ‘hoş bir deneyimdi’ diyerek ayrılmaz. Hatta genellikle ‘Hayatım değişti artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak’ der. Bizim eğitimlerimizde atlar da aktif bir öğretmendir, onların geri bildirimleri katılımcının farkındalığı açısından son derece değerlidir. Bu nedenle atı doğru okuyabilmek, etkin bir eğitim için şarttır. Eğitimlerde insanlar da çeşitli bilinçaltı süreçlerden geçerler, kendi şeytanlarıyla karşılaşırlar. Bunları doğru adlandırmak, günlük hayatlarına uyarlayabilmeleri için gerekli çıkarımları yapmak şarttır. Yoksa kişilerin psikolojilerini sarstığınızla kalırsınız. Eğitimler insanı kendisiyle yüzleştirir, karşılaştığı bu yeni gerçeklerle başa çıkması için araçlar sunar. Verilen bilgilerin hepsi psikoloji alanındaki çalışmalara, kanıtlanmış araştırmalara, liderlik ve iş yönetim modellerine dayanır. Yılların tecrübesiyle harmanlanarak sistematik bakış açısıyla kurumsal açıdan da farkındalık yaratır.”

Saybaşılı, atlarla “ilişki sorunlarımızın üstesinden gelmek”, “güç duygusunu yeniden kazanmak”, “aile içi iletişimi iyileştirmek” gibi farklı konularda da koçluk verdiklerini, kişilerin özgün benliklerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olmayı ve atların kişisel gelişim, şifa ve terapi alanlarında da faydalı olduğunun ülkemizde tanınmasıyla kabulünü sağlayarak bu olağanüstü varlıklara yeni bir yaşam alanı açmayı hedeflediğini sözlerine ekledi.