Kültür Sanat Kral’ın ‘Gönülçelen’li Boğaz turu

Kral’ın ‘Gönülçelen’li Boğaz turu

07.10.2011 - 00:31 | Son Güncellenme:

Bir akşam önce bir çengelin ucuna ayağından asılı bırakmıştık onu. Ve ardından sırtında kamburu, üstü başı kan içinde, üç buçuk saat ter dökmüş ama yine de enerjisi yerinde bir halde defalarca selama çıkarken...

Kral’ın ‘Gönülçelen’li Boğaz turu

İktidar uğruna bütün ailesini kırıp geçiren bir tiranın korkunç hikayesini o nefes nefese oynamış, biz de nefesimizi tutup izlemiştik. Ertesi gün öğle saatlerinde Çırağan Four Seasons Oteli’nin önünden kalkan tekneye binen ise son derece dinlenmiş, dinamik bir Kevin Spacey idi. İstanbul seyircisini “III. Richard” ile buluşturan İKSV ve Vodafone’un, Kevin Spacey ve Old Vic Tiyatrosu ekibi için düzenlediği bir geziydi bu. Biz de, Spacey özellikle bu projede basınla yakın temasta olmayı tercih etmediği için, biraz ‘aile dostu’, biraz ‘hayran’ kategorisinden bindik tekneye. Biraz sonra o da bir elinde Starbucks kahvesi, diğerinde kitabıyla çıkageldi. Merak edip baktık: Salinger’ın“Gönülçelen”i.
Antalya Altın Portakal Festivali’nden biliriz, sıcakkanlı ve kibar bir kişidir kendisi, nitekim hemen geldi ve “Hello girls” (Selam kızlar) diye girdi söze. Ama aşağı yukarı bu kadar. Sonra kitabını aldı çıktı teknenin üst katına, uzun süre kendisinden haber alamadık.
Özellikle sanat yönetmeni olduğu Old Vic Tiyatrosu söz konusu olduğunda sürekli kendisini geri planda tutmak, bunun bir ekip işi olduğunun altını çizmek gibi çok haklı bir derdi var. O yüzden de hep ekibin arasında bir yerlerde, kimseyle ayrıca bir diyaloğa girmiyor.
Bu arada oyuncuların geri kalanı sökün ediyor ve yola çıkıyoruz. Bir yandan rehber yapıları anlatıyor. İstisnasız herkes İstanbul’a hayran. İki gün önceden gelmiş, sahnede çalışmalar yapmışlar. Pazartesiye kadar da buradalar ama çoğunun tatil için İstanbul’a tekrar gelme planları oluşmaya başlamış bile. Ekibin tartışmasız en sıcakkanlı kişisi, Nijerya asıllı Chuk Iwuji.
“Sizi çok sevdik” diyoruz, “Bunun için yapıyorum bu işi” diyor coşkuyla... “Peki siz İstanbul seyircisini sevdiniz mi?” sorusunu soruyoruz. İlk geceki seyirciyi biraz “ürkek” bulmuş. “Galiba” diyor, “Çeviriyi takip ederken esprileri biraz geç yakalıyorlar. Rahat rahat gülemiyorlar. Bunu İspanya’da da yaşadık. İngilizce konuşulan ülkelerde seyirci daha rahat.”
Ama ilk gece davetli ağırlıklı olduğu için, ikinci geceden daha umutlu. “Fazla şık bir seyirci kitlesi vardı” diyor kahkahalar atarak, “Belki makyajları bozulmasın diye çok gülmek istememişlerdir.”

Haberin Devamı

Kral’ın ‘Gönülçelen’li Boğaz turu