Kültür Sanat Gençlerin “Öfke”sine kulak verin

Gençlerin “Öfke”sine kulak verin

11.06.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Antik dönemde Anadolu’da yaşayan İyonyalı filozof Heraklitos’un “Her şey akar ve hiçbir şey aynı kalmaz” diyalektik felsefesinden adını alan post-punk, darkwave grubu Akan Bir Nehir, yeni parçalarında “Öfke”sini haykırıyor. Beste, düzenleme ve sözleri V. Bora Uğur’a ait olan parçanın vokalinde Sema Seren yer alırken Güneş Yüzak saksafonuyla öfkeyi perçinliyor.

Gençlerin “Öfke”sine kulak verin

Melisa Vardal - Grup, “Öfke”yi 50 bini aşkın insanımızın ölümüne neden olan depreme adıyor. Parçalarını depremden önce bestelemiş ve kaydetmiş oldukları fakat depremin parçalarına başka bir anlam ve misyon yüklediğini söyleyen V. Bora Uğur, yayınlamaya karar verdikten sonra bazı kısımları değişen parçalarını şu sözlerle anlatıyor: “Şarkının sonu için kaydettiğimiz saksafon solo bu eklemelerin belki de en çarpıcısı. Sessiz savaş naralarının acı çığlıklarla birleştiği, içinden geçtiğimiz kırılma ânında darkwave’in biçimsel yapısı bu özgün durumu ele almamızda bize büyük kolaylık sağladı. Güçlü, kışkırtıcı vuruşlar ile deneysel tınıları bir arada kullandığımız şarkımız dinleyicilerimize fütursuz, tek yanlı bir öfkeden ziyade bize özgü, girift bir deneyim vadediyor.”

Haberin Devamı

Post-rock tarzındaki yolculuklarına 2018 yılında başlayan genç grup, müziklerinin de kendileriyle beraber değişime uğradığını vurguluyor. Toplumsal sorunları kendi müzikleriyle yoğuran ABN, kasvetli tonların egemen olduğu darkwave türünü seçerek ‘camera obscura’ etkisi yaratmayı hedefliyor. Uğur, darkwave’in genel kültürünün aksine, antik çağdan ve mitolojiden beslenerek sıradan hayatların gerçek sorunlarını protest bir üslupla işlemeye çalıştıklarını ifade ederken “Hakikatin göz ardı edilen zifiri karanlığını bir çıkış bulabilmek umuduyla toplumcu yanı ağır basan bir öz ile dinleyicilerimize hissettirebilmek istiyoruz” diyor. Karanlığın sarsıcı yanını açığa çıkarmak için darkwave’in biçimsel özelliklerinden yararlanan grup, kafalarını toplumsal olana çevirdikleri için bu türün kendine özgü bireyselciliğini yıkıyor.