Korhan Futacı: Yürekten çıkan sesin iyileştirici ve birleştirici gücüne her zaman inanmışımdır

İhsan Dindar - milliyet.com.tr / ihsan.dindar@milliyet.com.tr

Pek çok insan hayata bir buçuk sene mola vermiş ya da kendisini kısıtlamış gibi hissediyor. Pandemi sürecinde içinde bulunduğunuz ruh halini nasıl tanımlarsınız?

Bu zorlu dönemde bir sanatçı olarak yaşadığım kayıpları ve acıları yine de bir şekilde üretime dönüştürmek şartların tüm zorluğuna rağmen motivasyonumu kaybetmeden bir ifade yaratmak beni bir şekilde ayakta ve o sıkışmışlık hissinden uzak tutan güç oldu.

2020'den itibaren tüm insanlık zor günler yaşıyor. Sanat ve sanatçılar da bundan üzerine düşen o kötü payı aldı. Bu süreçte üretmeye devam eden insanlardan oldunuz. Haluk Bilginer ve Jehan Barbur ile şarkılar kaydettiniz. Nasıl bir süreçti her ikisi de?

Haluk Bilginer ile pandeminin başlangıcından hemen önce bir araya geldik ve “Ah Güzel Kafam “ şarkısını kaydettik. Kendisiyle tanışmak ve beraber bir iş üretmek benim için hem müthiş bir tecrübe hem de inanılmaz zevkli bir süreçti. Daha önceden yayınladığım “Ayin “ isimli şarkımı Jehan’ın sesiyle buluşması ve tekrar yepyeni bir formda hayat bulması ise yine çok heyecan verici bir deneyimdi. Son olarak da Nova Norda ile pandeminin göbeğinde dönemin anlam ve önemine uygun olarak Cehennem isimli bir parça yayınladık.

Daha önce defalarca konserinize gelmiş biri olarak sizin canlı performanslarınızda bir ayin havası hissedenlerdenim. Böyle düşünen çok insan var. Bu ayin atmosferinin bir parçası da seyirciydi ve uzun süre sessizlik hakimdi. Korhan Futacı konserlerinin ambiyansına siz nasıl tarif edersiniz?

Ayin. Yürekten çıkan sesin iyileştirici ve birleştirici gücüne her zaman inanmışımdır. Konserlerimize gelen dostlarımızın böyle hissediyor olması beni gerçekten çok mutlu ediyor. Bu yorumu her duyduğumda amacıma ulaşmış olduğumu düşünerek mutlu oluyorum. Hep bir ağızdan şarkılar söylemek müziğin coşkulu ritminde dans etmek insanlığın temel ihtiyaçlarından biri ve o noktada ben değil biz demeyi başarmış oluyoruz.

Nihayet konserlere kavuşuyoruz. Müzikseverlerle Zorlu PSM Vestel Amfi'de buluşuyorsunuz. Bu müzikal ayinin orkestra şefi olarak neler hissediyorsunuz bu buluşmaya dair?

30 Haziran akşamı uzun bir aradan sonra sosyal mesafe kuralları yüzünden fiziksel olmasa da ruhen çok yakınlaşacağımıza eminim. Bu kadar uzun bir aradan sonra sahnemle kavuşuyor olmamın heyecanını umarım müziğimle sizlere de yansıtabileceğim.

Pandemi öncesinde İsmail Tunçbilek ile dikkat çeken birkaç konsere imza atmıştınız. "Bilmediğim Ne Çok Şey" bence son yılların en başarılı canlı performanslarından birine dönüştü. Müzikseverler tabii şu an her şeyi çok özlemiş durumda. Bu seriyinin devamı gelir mi?

İsmail Tunçbilek gibi usta bir müzisyenle aynı sahnede olmak ve müzik yapmak müthiş bir his. Ben de umuyorum ki bol bol birlikte ses çıkartırız ve daha nice performanslar gerçekleştiririz.

Yakın gelecekte gerçekleşecek olan yeni bir proje ya da müzikal iş birliği hazırlığınız var mı?

Yaz ayları bitmeden iki yeni albümüm yayınlanmış olacak. İlki İngiliz plak şirketi State51 için kaydettiğim enstrümantal albümüm. İkincisi ise uzun süredir kayıtları devam eden ve yeni tamamlanan 9 parçadan oluşan sözlü albümüm.

Son olarak geleceğe nasıl bakıyorsunuz? İnsanlık bu musibetten alması gereken dersi alacak mı sizce?

Bence denizlerin son hali bu soruya mükemmel bir cevap. İnsanoğlu yaptıklarından dersler alıyor olsaydı ne mezbahalar açık olurdu, ne silahlar yollara dökülürdü ne de denizlerimiz salya sümük ağlıyor olurdu.