Kültür Sanat MÜZİK

MÜZİK

16.05.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

BİR RİTiM GRUBU OLAN YARKIN İLK ALBÜMÜNÜ YAPTI

MÜZİK


Efkan Kula
MÜZİK
Yarkın, "Ten (Skin)" adlı albümünde sadece vurmalı çalgılar kullanıyor. Grubun konserleri ilginç geçiyor. Çünkü farklı enstrümanları var: Testi, sini, küp, su ve ip gibi... Efkan Kula Yarkın adlı ritim grubu Türkiye'de yalnız vurmalı çalgıların kullanıldığı ilk albümü yaptı. Albümün ismi bir Türkçe (Ten), bir de İngilizce (Skin) olarak yazılıyor. Grup üyeleri iki dilden eyni anlama gelen kelimeleri kullanarak "tenin tene dokunuşu" anlamı vermek istediklerini söylüyorlar. 1994'te kurulan topluluk Fahrettin Yarkın, Ferruh Yarkın, Bekir Sakarya ve Baykal Doğan'dan oluşuyor. Grup yurtdışında daha çok tanınıyor. Konser verecekleri zaman biletleri iki ay önceden bitiyor. Bizde de geçen yaz Fahir Atakoğlu'yla Dolmabahçe Sarayı ve Aspendos'da 75. yıl kutlamaları için verdikleri iki konserle isimleri duyuldu.
Grup asma davul, def, bendir, darbuka gibi vurmaların dışında küp, testi ve siniyi de müziğin içine katıyor. Siniyi ilk çaldıklarında insanlar gülerek tepki vermiş. Fahrettin Yarkın, "Varsın gülsünler; zaten sonra bizim siniden ilginç sesler çıktığını fark edince dinlemek zorunda kaldılar," diyor. Albümün kayıtlarında Ferruh Yarkın iki aleti birleştirip yeni bir enstrüman icat etmiş. İsmini de "tık" ve "bau" diye ses çıkardığı için "Tıkıbau" koymuşlar. Yarkın'ın kullandığı ilginç enstrümanlardan biri de su...
Ferruh Yarkın sadece bunlarla da sınırlı olmadığını anlatıyor: "İçi su dolu bir kabın altına vurunca ilginç sesler çıkıyor. Hatta bir gün ben tencereye izmarit attım; Baykal da akoru bozuldu diyerek bir daha doldurdu. Çok güldük. 'Sis' şarkısında ip çaldım. Bildiğin ipi gerdim çaldım. Bekir akordeonun körüğünü sadece açtı ve kapattı. Nefes verdik, dizlerimize vurduk, ellerimizi çırptık. Böyle basit şeyler de yaptık."
Yarkın'ın üyeleri akademik bir müzik yaptığını söylüyorlar. Halktan çok müzisyenlere ulaşmak istiyorlar. Amaçları bu aletlerin, usüllerin dünyaya tanıtılması. Şarkılarında söz yok. Kullanmayı da düşünmüyorlar. Bu akademik dedikleri çalışmanın içinde yer alan Roman havasını sırf o ruhu yansıtmak için çalmışlar. Ferruh Yarkın, "Aman, Balık Ayhan muhabbeti olmasın," diyor.
Gruba yurtdışında ilgi büyük. Fahrettin Yarkın'a göre sadece bir ritim grubunu izlemek insanlara çekici geliyor. Bunun örneğini şöyle veriyor: "Amsterdam radyosunda bir canlı yayına katıldık. Bize şarkıları dörder dakika çalın, dediler. Biz yedi dakika çaldık, kesmediler. O kadar etkilenmişler ki kesmeyi unutmuşlar. Adam, 'Babamın oğlu olsa keserdim ama sizden çok etkilendim,' dedi."
Albüm insanların henüz böyle bir çalışmaya hazır olmadığı düşünülerek vurmalıların dışında kopuz, ney, klavye gibi aletlerle de tamamlanmaya çalışılmış. Ama ikinci albümde başka hiçbir enstrüman kullanmayı düşünmüyorlar. Ferruh Yarkın'a göre aslında ritim sazlara büyük talep var. Ama bu aletler konservatuvarlardan da eğitimi kaldırılarak Türk müziğinden soyutlanıyor. Öyle ki müzisyenlerin bile çoğu aleti tanımadıklarını, asma davula hala ramazan davulu gözüyle baktıklarını söylüyor. Bunu Cumhuriyet'in 75. yılı konserlerinde de fark etmiş:
"Konserden önce prova yaparken Fahir Atakoğlu uzun saçlı, küpeli öğrencilerimi görünce şaşırdı. 'Abi, ben hala yumurta topuklu, şalvarlı adamlar bekliyordum,' dedi. Bunu Fahir söylüyor. Herkesin aklında ramazan davulu imajı var. Davulcularımız da bendiri birlikte konser verdiğimiz Jack De Janette'i beğendikten sonra merak ettiler," diyor.
Fahrettin Yarkın (39), TRT İstanbul Radyosu'nda ritim sanatçısı olarak çalışıyor. Ferruh Yarkın (35), İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı'nda öğretim görevlisi. Bekir Sakarya (24), İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Halk Oyunları Bölümü mezunu. Baykal Doğan da (24) aynı okulda okuyor. Ayrıca halk oyunları öğretmenliği yapıyor. İnatçı çeşitlemeler
MÜZİK
Tom Waits'in yeni albümü "Mule Variations" çıktı. Altı yıl aradan sonra neyle karşılacaklarını merak edenler albümü almadan önce Kadıköy Karga Bar'daki tanıtım gecesine gidebilirler. Rock ve alternatif müziğin önde gelen isimlerinden Tom Waits altı yıl aradan sonra "Mule Variations" isimli yeni albümünü çıkardı. Akustik bir albüm, Waits hayranlarının beğeneceği nitelikte... Ama almadan önce bir dinlemek isteyenler için "Mule Variations"un tanıtım partisi yapılıyor. 19 Mayıs 1999 Çarşamba gecesi Kadıköy Karga Bar'da Mule Variations dışında Waits'in diskografisinde yer alan tüm önemli parçalar çalınacak. Norveçli anne ve İrlandalı bir babanın çocuğu olan Tom Waits, 7 Aralık 1949'da Kaliforniya'da doğdu. Müziğe çok erken yaşlarda başladı. Piyano ve gitar çalmayı öğrendi. Duvarına poster yerine Bob Dylan'ın şarkı sözlerini astı. Kariyerine Los Angeles'ta başladı. Bu dönem onun sık sık gezdiği ve içkiyle sigarayı çok kullandığı yıllara rastlıyordu. O zamanlarda çıkardığı "Blue Valentine" albümü Waits'in önemli ürünlerinden biri olarak gösterilir. Francis Ford Copolla ise Waits'in yaptığı müziği en çok etkileyen isim... Bu birçok albüme de yansıdı. 1980'de Kathleen Brennan ile evlenen Waits'in "Asylum Records" ve "Swordfish Trombones" albümlerinden sonra müzik kariyerinde yeni bir dönem başladı. Artık sözler arka sokak temalarından uzaklaştı ve daha da derinleşti. Zaten asıl ününü de bu değişimden sonra kazandı. Waits folk ve caz kökenli ilginç enstrümanlar da kullanıyor. Karga Bar: Kadife Sokak No: 16 Kadıköy Tel: 0216 449 17 25 Kendini sabitledi
MÜZİK
İstanbul Blues Kumpanyası, 22 mayıs günü saat 21.30'da Babylon konser Salonu'nda sahneye çıkacak. İkinci albümleri "Sair Zamanlar"da geleneksel Türk müziği melodi ve enstrümanlarını blues'la birleştiren grup; Sarp Keskiner, Salih Nazım Peker, Tuğrul Aray, Vefa Karatay ve Erkan Tekin'den oluşuyor. İstanbul Blues Kumpanyası, 1993 yılında kuruldu. Önce Afro - Amerikan müzik geleneklerinden yola çıkan grup, birinci albümleri olan "Kökler" ile blues, soul, emprovize ve etnik müziklerle ilgilenen müzisyenler için deneysel bir platform oluşturdu. Birçok müzisyen bu sayede topluluğun bünyesinde kendine yer bulabiliyordu. Bu yıl yayınlanan ikinci albüm "Sair Zamanlar"da ise bu gelenek bozuldu ve grup kendisine sabit bir kadro oluşturdu. Müzik de biraz değişti. İçindeki karışım azaldı. Efes Pilsen Blues Festivali tarihinde ilk ve tek çalan Türk grubu olma özelliği de taşıyan "İstanbul Blues Kumpanyası" şimdiye kadar otuz konser verdi. Babylon'daki de izlemeye değer olacaktır. Bilet satış noktaları: Lale Plak - Tünel, Kod Müzik - Atlas Pasajı, Akusta - Nişantaşı ve tüm Vakkorama'lar. Fiyatlar ise mağazalarda 3 milyon, kapıda 4 milyon, öğrenciler için 2 milyon lira olarak belirlenmiş.