Müziklerini dinlemeniz gereken 3 dizi

The Gold: 1980’lerin Londra’sında geçen gerçek bir soygun hikâyesine odaklanıyor. Soyguncuların 26 milyon pound’luk (bugünün döviz kuruyla 1.2 milyar TL) külçe altını yanlışlıkla çaldığı bir hikâye. O yılların Brit müziğine dalmak için harika bir fırsat. The Smiths, New Order, Echo and The Bunnymen, The Fall ne ararsanız var.

Last of Us: Oyun uyarlaması, şu ara açık ara televizyonlardaki en iyi şey. Oyun uyarlamalarına şüpheyle yaklaşanları dahi içine çekecek güçte bir drama. Müziklere gelince, orijinal müzik ve girişteki kimilerine “Game of Thrones”u hatırlatan tema Gustavo Santolalla’ya ait. Bölümlerde sıkça bu temanın çeşitlemelerini duyuyoruz. Ancak Pearl Jam’den A-Ha’ya, Agnes Obel’dan Fleetwood Mac’e farklı dönemler ve tarzlardan sanatçılar hikâyeye güzelce eklemleniyor.

You: Şu ara 4. sezonu ilgiyle izlenen ‘sevimli -kazara- seri katil’in maceralarını eleştirmek serbest. Dizi ilgi çekici ama illa izleyin diye savunmam. Öte yandan soundtrack’inde yer alan şarkıları başarılı buldum. Vampire Weekend’den Minuit’ye, FINNEAS’den Yeah Yeah Yeahs, Beginners ve Jungle’a güzel bir keşif yelpazesi.