Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İfadeler ortaya çıktıkça 15 Temmuz gecesinin karanlığı yavaş yavaş aydınlanıyor ama hâlâ bu noktaya nasıl gelindiği konusunda ciddi karaltılar var. Örneğin, Truva atları kritik görevlere nasıl geldi, darbenin atlanmasındaki istihbarat zafiyetinin gerçek sorumlusu MİT mi, Genelkurmay mı; MİT’ten uyarı geldiyse neden önlenemedi ya da Cumhurbaşkanı’nı kimin bilgilendirmesi gerekiyordu gibi. Evet, bunlara dönük açıklamalar ya da bilgi sızıntıları var ancak o kadar. Yani bu noktalarda görüntü tam anlamıyla net değil. Buna önceki yazımızda da dikkat çekmiştik. Bunun üzerine bazı askeri yetkililer aradı ve “Aslında olay böyle” gibisinden ilginç detaylar aktardı. İşte anlattıkları:

Haberin Devamı

Genelkurmay’ın böyle bir planlamadan haberinin olması imkânsız çünkü istihbarat kaynağı, istihbarat imkân kabiliyeti yok, kanunen de yasak. Eskiden GES vardı o MİT’e bağlandı. Şu anda bütün istihbarat tamamen MİT, Emniyet İstihbarat ve kısmen de Jandarma’nın bölgeye yönelik istihbaratından alınan bilgilerden sağlanıyor. Duyumla sağdan soldan bazı ihbarlar gelse bile herhangi bir işlem yapamaz. Mutlaka MİT ve Emniyet İstihbarat’a göndermek suretiyle teyit alınır.

İstihbarat paylaşımı deniliyor, nedir istihbarat? Kara Havacılık Okulu’nda üç dört helikopter saat 19.00’da kalkabilir bir faaliyette bulunabilir diye Fetocu, pişman olmuş bir subay gelmiş, bunları ihbarda bulunmuş. Bilgi bu kadar, başka bir şey yok. Buradan nasıl darbe çıkartırsınız? Verilen bilgi bu kadar, zaten kendi haberleri olsaydı da 21.30’da kafalarına mermiler düşene kadar anlamazlar mıydı?

Cumhurbaşkanı neden bilmiyor?

Darbe girişimi olabilir diye bir istihbarat yok, lokal ve ham bir bilgi var. Buna rağmen Genelkurmay Başkanı ilk tedbirleri alıyor. Hatta işi bayağı abartıyor ama iyi ki de abartmış.

Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a telefon açıp da şu duyumları aldık denilmez. Denilirse ‘Cumhurbaşkanı tedbirini’ al der. Bu tür şeyler en üst makamlara söylenmez velev ki darbe girişiminin ‘d’ si hissedilse bile bu Genelkurmay Başkanı’nın değil MİT’in görevidir. MİT açacak, Cumhurbaşkanı’nı ve Başbakan’ı bilgilendirecek. Herkes “Niye aramadı?” diye askere yükleniyor. Kaldı ki herkes derdest edilmiş ve edilmeyenler de Cumhurbaşkanı’nın telefonunu bile bilmez. Üstelik Cumhurbaşkanı MİT’i arıyor, ulaşamıyor, bunların sorgulanması gerekir.

Haberin Devamı

Emre rağmen niye önlenemedi?

Emir her yere ulaşıyor, bazı ulaştığı yerlerde fakslar yırtılıyor ama çok kanallı verildiği için bir şekilde emirler gidiyor. Ancak kalkışmanın olduğu yerlerdeki birlik komutanları Fethullahçı olduğu için veya olmasa da onları derdest eden ondan sonraki adamlar Fethullah’ın çocuğu olduğu için uygulanmıyor. Onlar emirleri zaten başka yerden almışlar.

İlk başta ne olduğunu anlamasa da emri uygulayan “Bizim evlatlarımız” televizyonlardan darbe girişimini duyduktan sonra durumu kavrayıp karşı tedbir alıyor. Bu yönde bir sürü kahramanlık yapan, bu uğurda canlarını feda eden insanlar var. Daha bunlar ortaya çıkmadı...

Truva atları nasıl sızdı?

Kritik görevlere seçilen adamlar Amerika’da kalmış, NATO görevi yapmış, İngilizceyi ana dile yakın konuşan kalifiye insanlar. Herkes sanıyor ki adamın gözünden Fethullahçı olduğu anlaşılacak. Bunu anlamanız mümkün değil. Bunu anlayacak kimdir, istihbarattır. Onun için MİT ve Emniyet İstihbarat’a bunlarla ilgili araştırma yaptırıldı. Bunların hepsi isim bazında verildi ve teker teker tarandı.

Haberin Devamı

TSK’daki paralel yapılanmayla bağlantılı olduğu gerekçesiyle birçok askerin adı konuşuluyordu. Sivil adli makamlarca yürütülen çalışma kapsamında zaten 1700 kişi pazartesi ya da salı günü (18-19 Temmuz) alınacaktı. Bir kısım insanlar alınmaya başlamıştı bile. Bundan dolayı paniğe girdiler.

Bu tamamen bir kamikaze saldırısı, başarılı olmazsak da en azından Türkiye’de bir iç savaşı tetikleyebilir miyiz zihniyetiyle yapılmış olabilir. Böyle bir mantık da var bu işin içinde. Halkı birbirine düşürme, ateş açma var. O sırada gerici zihniyetli insanlar çıkıp dışarıda bambaşka bir şeyler yapabilirler diye düşünmüş olabilirler. Ya da darbe yapıp Genelkurmay Başkanı’na da bunu imzalattırabilirsek halk destek verir diye bir düşünceye mi kapıldılar belli değil. Çok acayip bir şey...