Gündem Öcalan HDP’ye çalıştı

Öcalan HDP’ye çalıştı

22.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Çözüm Süreci’nde Abdullah Öcalan’ın silahlı mücadelenin sonuna gelindiğini açıkladığı 2013 Nevruz’unun üzerinden 2 yıl geçti.

Öcalan HDP’ye çalıştı

Sürecin kamuoyuna duyurulduğu 2013 yılı başında ortaya atılan senaryolar da kısa vadede çözümün geleceğini, PKK’nın silah bırakacağını ileri sürüyordu. Ancak bu iyimserliğin yerini giderek ihtiyatlı bir bakış aldı. Sürecin başlamasından bu yana hükümet ile Kürt cephesini zorlayan birçok gelişme yaşandı ama süreç her defasında ağır aksak da olsa devam etti. Öcalan’ın 10 maddelik müzakere başlıklarının okunduğu Dolmabahçe’daki ortak açıklamanın ardından Nevruz’da PKK’ya silah bırakma çağrısı yapabileceği ifade ediliyordu ancak bu sürecin seyri içinde aşırı iyimser bir beklentiydi. Nitekim Öcalan da silah bırakmaktan değil, Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi sonlandırmaktan söz etti ve bunu da Hakikatlerle Yüzleşme Komisyonu kurulması şartına bağladı.
Seçimden önce kongre zor
Diyarbakır’daki Nevruz’da okunan Öcalan’ın mesajındaki kritik kelimeler şunlardı:

Haberin Devamı

- Umarım: Öcalan’ın PKK’ya yaptığı kongre toplama çağrısının hemen arkasından gelen “Umarım” kelimesi anlamlıydı. Öcalan, bu kelimeyle Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu’nun kurulmasını apaçık bir şart koştu. Bu komisyonda “parlamento üyelerinin de bulunmasını” isteyen Öcalan böylece 7 Haziran seçimlerine kadar süreçte bir gelişme olmayacağını da örtülü biçimde ilan etmiş oldu. Bu durum İzleme Heyeti’nin İmralı’ya gidişi ile sınırlı kalabilecek bir süreci işaret ediyor ve PKK’nın da seçimden önce bir kongre toplama olasılığını oldukça zayıflatıyor.
- Dini inançlarımız: Öcalan’ın 2013’teki mesajı İslami vurgular taşıdığı için sol çevrelerde eleştiri konusu yapılmıştı. Bu mesajda ise bu vurgular yoktu ancak acil çözüm ihtiyacının bir dayanağı olarak “dini inançlarımız” ifadesini kullandı.
- Emperyalist kapitalizm ve despotik yerel işbirlikçileri: Öcalan’ın mesajı önceki iki mesaja göre sol söylemin öne çıktığı bir mesaj oldu. Emperyalist kapitalist sistem, neoliberal politikalar ve bunların bir ürünü olarak ulus devlet anlayışını odağına yerleştiren Öcalan’ın “emperyalizmin böl-yönet politikası”ndan bahsetmesi de oldukça dikkat çekiciydi. PKK’ya mesafeli sol çevrelerin daha çok kullandığı bu söylemi Öcalan’ın altını çizerek ifade etmesi ve IŞİD’in de emperyalist politikaların bir ürünü olduğunu söylemesi de birlikte okunduğunda Öcalan’ın Çözüm Süreci’nde dış etkenlerin oynayabileceği olumsuz role dikkat çekmek istediği değerlendirmesi yapılabilir. Bu söylemin HDP’nin yüzde 10 barajını geçmesi için ihtiyaç duyduğu sol çevrelere bir mesaj olarak algılanması da mümkün. Özellikle kimlik savaşlarına son verilmesi amacının ifade edilmesi HDP’nin de söylemleriyle örtüşüyor.
- Silahlı mücadeleyi sonlandırmak: PKK’nın Ortadoğu şartlarında silah bırakmasının beklenmeyeceğini hükümet çevreleri bile ifade ederken Öcalan, malumu ilam etti ve hedefin bütünüyle silah bırakma değil, Türkiye’ye karşı silahlı mücadelenin sonlandırılması olduğunu belirtti. Bu da süren ateşkesin tahkim edilmesinin yanı sıra silahlı güçlerin sınır dışına çekilmesinin yeniden gündeme getirilmesi anlamına geliyor.
- Eşme ruhu: Öcalan, bu ifadeyle hem PYD’nin operasyonu desteklediğini hem de türbenin yeni yeri olan Eşme’nin PYD tarafından korunduğunu ifade etti.

Haberin Devamı

‘Ölüm bile yorulduysa’

Haberin Devamı

- Rüzgar ve yağmur, protokole zor anlar yaşattı. Protokol tribünündeki branda rüzgardan havalandı. Kazayı önlemek için branda toplanırken protokol kutlamaları yağmur altında izlemek zorunda kaldı.
- Törene damgasını vuran dövizde barış özlemi şu ifadelerle dile getirildi: “Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir barıştır.”
- Karacadağ’dan gelen köylüler süsledikleri atlarıyla alana geldi.
- Basın mensuplarının çalıştığı bölüm de katılımcılar tarafından işgal edildi. Platforma çıkmak isteyen gençlerle görevliler arasında yaşanan kavgada bir kişi yaralandı.
- Kutlama boyunca 15 ton odun ve üç yüz litre yakıtla ateş yakıldı.
- Alanda yüzü kapalı bir grup tarafından akreditasyonu olmadığı öne sürülen bazı gazetecilerin fotoğraf makinesi ve kameralarına el konuldu.
- Törene damgasını vuran dövizde barış özlemi bir süre önce yaşamını yitiren yazar Yaşar Kemal’in şu cümlesiyle dile getirildi: “Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir barıştır”