Gündem Öcalan kitabında barışı savunuyor

Öcalan kitabında barışı savunuyor

06.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Öcalan’ın terör hükümlüsü olmasının düşüncesini açıklaması önünde bir engel olamayacağını belirken AYM, “Çözüm olmazsa savaş olur demesi şiddeti teşvik anlamına gelmez” dedi

Öcalan kitabında  barışı savunuyor

AYM, Öcalan’ın, “Kürdistan Devrim Manifestosu, Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü (Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunma)” isimli kitabının bazı nüshalarına basım aşamasında el konulması ve ardından da mahkeme kararıyla toplatılarak imha edilmesiyle ilgili başvurusuna ilişkin gerekçeli kararını tamamladı.
Mahkemenin el koyma kararını, “kitabın yazarının silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan hükümlü Abdullah Öcalan olmasına, kitabın kapağında Irak, İran ve Türkiye topraklarında bir bölgenin ayrılarak içinin yazılarla belirginleştirilmesine ve kitapta PKK’nın propagandasının yapılmasına” dayandırdığı hatırlatılan kararda şöyle denildi:
“Mahkeme kitabın yazarının kişiliğini terörle mücadele bağlamında değerlendirerek el koyma kararı vermiştir. Herhangi bir kimsenin yalnızca kişiliğine bağlı olarak düşünce özgürlüğüne müdahale edilmesi haklı kılınamayacağı gibi yasaklanmış bir örgütün bir mensubunun veya yöneticisinin görüş ve düşüncelerini açıklaması da tek başına düşünce özgürlüğüne müdahale edilmesini haklı kılmaz.”

‘Harita’ yorumu
El koyma kararında kitabın kapağında, “Irak, İran ve Türkiye topraklarında bir bölgenin ayrılmış ve içi yazılarla belirginleştirmiş olduğu” gerekçesine yer verilmiştir. Başvurucu (Öcalan), bu bölgenin Kürtlerin yaşadığı, “Kürdistan” coğrafyasını tanımladığını, resmedilen sınırların siyasi değil kültürel ve coğrafi sınırlar olduğunu, kitabın içeriğinde “Kürdistan” olarak tanımlanan bölgenin kültürel bir coğrafya olduğunun belirtildiğini ileri sürmüştür. Belirli bir insan topluluğunun yaşadığı coğrafi bölgenin resmedilmesi tek başına, o bölgenin bulunduğu ülkenin bütünlüğüne yönelik bir ifade açıklaması olarak nitelendirilemez.
Türkiye topraklarının bir kısmının “Kürdistan” olarak nitelendirilmesi veya resmedilmesinin ne anlama geldiği ancak kitapta kullanılan ifadelerle ve yayınlandığı özel koşullarla da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebilir.
Kitabın toplatılmasına gerekçe olarak gösterilen düşüncelerin bir kısmı, toplumun büyük kesimi ve devlet yetkilileri için kabul edilemez olmakla birlikte bir bütün olarak kitapta yer alan düşünceler, başvurucunun ifadesiyle Kürt gerçeğinin tanınması ve silahlı yöntemlere başvurmak yerine Kürt sorununun çözülmesi için barışçıl yöntemlerin kullanılması çerçevesinde temellendirilmiştir.
Terör örgütü PKK üzerindeki etkisi devam eden başvurucu, temel olarak, demokratik çözüm olanaklarına şans verilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu itibarla kitapta yer alan ve demokratik çözümün gerçekleşmemesi halinde, “nihai bir savaş aşamasına geçilebileceği” yönündeki ifadeler, kitabın yazıldığı bağlam ile birlikte değerlendirildiğinde, başvurucunun şiddeti teşvik ve terör eylemlerinin yapılmasına çağrıda bulunduğu anlamına gelmemektedir.
Kamu otoriteleri veya toplumun bir kesimi için hoş olmayan düşüncelere, şiddeti teşvik etmediği, terör eylemlerini haklı göstermediği ve nefret duygusunun oluşmasını desteklemediği sürece sınırlama getirilemez. Bu sebeple, kitabın toplatılmasına gerekçe gösterilen nedenlerin başvurucunun düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ve bu kapsamda basın özgürlüğüne yönelik müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olmadığı sonucuna varılmıştır.

Paksüt’ten karşı oy
AYM kararı 3’e karşı 14 oyla alındı. Osman Paksüt, Zehra Ayla Perktaş ve Burhan Üstün, Öcalan’ın kitabının toplatılmasının ihlal olmadığını savunarak karara karşı çıktı. Paksüt, Öcalan’ın “Kürt sorunu” ile ilgili olarak kuvvete ve şiddete başvurmayı somut ve ciddi bir seçenek olarak değerlendirdiği ve ilgililere, “savaşa hazırlık” talimatı verdiğini belirtti.

Yazarlar