Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, müfredat programıyla ilgili ayrıntıları paylaştı.
Yeni programı askıya çıkarttı.
İsteyen öneri getirebilecek, isteyen de karşı çıktığı maddelere itiraz edebilecek.
Demokrasi dediğin böyle olur diyenler mutlaka olacaktır.
Umarız öyle olur!..
Ayrıntılarıyla ilgili detaylara girmek için henüz erken. Önce sonucu görmek gerekir, çünkü Ankara’daki tasarıların başıyla sonu çok farklı olabiliyor.
Bu noktada, müfredattan daha önemli olan, öğretmen yetiştirme ve atama sistemi.
Daha da önemlisi, onların moralleri.
Çünkü eğitimin bel kemiği öğretmenlerdir.
Moral değerlerini kaybetme noktasına gelmiş öğretmenlerle yol alamazsınız!
Atama bekleyen yüz binlerce öğretmenin morali kış koşullarından çok daha kötü.
Bir açıklama bekliyorlar, o bile yapılmıyor!
Eğitim fakülteleri lime lime dökülüyor, kimsenin umurunda değil.
Pek çoğu daha iyi bir iş bulsa hemen kaçacak ama niye diye soran bile yok!
Öğretmenlik bir idealizmdir.
Ve elbirliğiyle onların bu idealizmini yok etmeye çalışıyoruz.
İdealist olmayan öğretmenlerle, idealist öğrenciler yetiştiremezsiniz.
Keşke her şeyden önce bu konuya kafa yorabilseydik...
Peki, bugünün okulu, bugünün öğretmeni, bugünün yenilenen müfredatı, bugünün kitapları, bugünün çocuğuna, bugünün gencine, bugünün dünyasına hitap edebiliyor mu?
Evet demek çok zor?
Müfredat değişikliğine gidilirken, keşke biraz da bu konulara kafa yorulsaydı!
ÖSYM adaleti?
ÖSYM, geçen yılki sınavlarda 5 bin 566 adayın, sınavını iptal etmiş.
Kopya çekse ya da kopya verse, söylenecek söz olamaz ama yanında cüzdan, metal takı ya da kol saati var diye sınav iptal edilir mi? Bu kadar kolay hayatı karartılır mı?
Maalesef karartılıyor!
Ama nedense, kevgire dönen ÖSYM’de, aynı güvenlik kriterleri uygulanmıyor!
Sınavların güvenliği elbette çok önemli!
Kural varsa da uymak gerekir.
Peki ya o kurallardan bir bölümü abartılı ya da yanlışsa?..
Daha da önemlisi, önce ikaz edilemezler mi?
Örneğin sınav başlamadan önce, üzerinizdeki şunları, şunları çıkartın diye son bir hatırlatma daha yapılamaz mı?
Birilerinin hayatını altüst etmek çok kolay ama önemli olan, onları kazanmaktır.
Eğitimin amacı da budur.
Eğer yaptıkları hatalar nedeniyle birileri kapı önüne konulacaksa, inanın, bu konuda kesinlikle ve kesinlikle ilk sırada ÖSYM’nin olması gerekir!..
Niye mi?
FETÖ dava dosyalarına bakın yeter!
Keşke bu konuda herkes biraz empati yapabilse...
Anayasa’yı ve yasaları çiğneyenlere değil de ÖSYM’nin “dandik” kurallarını çiğneyenlere çok ağır ceza verilmesi ülkemiz açısından yüz karasıdır!..
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı sınav sorularının sızdırılmasına ilişkin soruşturmalar kapsamında ÖSYM’nin geçen 15 yıldaki sınav sorularının bulunduğu bilgisayarların imajlarını ve bu bilgisayarların log kayıtlarını incelemek üzere Bakanlar Kurulu’ndan izin almış.
Kolunda saati, başında tokası, bırakacak yer bulamadığı için cebinde telefonu olanların sınavlarını iptal eden ÖSYM, bakalım kendi başkanları ve personeli için nasıl bir karar alacak!..
Özetin özeti: Güvenin olmadığı yerde hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Eğitim sistemimiz ve eğitim kurumlarımız, her şeyden önce, erozyona uğrattıkları o güveni yeniden kazansınlar. Yoksa yol almaları mümkün değil!..