Pazar AB destekli "Othello"da oynayacak

AB destekli "Othello"da oynayacak

03.07.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Asıl hayali NBA'de basketbol oynamaktı. Annesi elinden tutup konservatuvara götürdü

AB destekli Othelloda oynayacak

yyazicioglu@milliyet.com.tr Türkiye için operayı kapalı kapılar ardından dışarıya çıkarmayı arzulayan Aysev, AB ve İtalya'nın Ankara Büyükelçiliği desteğiyle "Othello"nun sinemaya aktarılacağını söylüyor. Aysev, İngiliz yazar Shakespeare'in kitabını opera eserine dönüştüren İtalyan besteci Giuseppe Verdi'nin "Othello"sunu, Vincenzo Grisostomi'nin sinemaya aktarmayı hedeflediğini ifade ediyor. Amerikan basketbol liginde yıldız oyuncu olmayı hayal etmesine karşın tesadüfler sonucunda kendini konservatuvarda bulduğu yıllardan sonra Türkiye'nin en ünlü tenorlarından Hakan Aysev, önümüzdeki aylarda Avrupa Birliği (AB) desteğiyle çekilecek opera filminde başrol oynayacak. İtalya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden gelen film teklifi, Aysev'i çok heyecanlandırmış. Filmin Türkiye ortağının Devlet Opera Balesi olacağını anlatan Aysev, "Eğer bu proje gerçekleşirse, benim rol aldığım ilk opera filmi olacak" diyor. Kıbrıs Gazimağusa'da "Othello"nun orijinal öyküsüne bağlı kalınarak çekilecek filmde Othello Kalesi gibi mekalar kullanılacak. Filmin bütçesi ve diğer detaylar ise henüz netlik kazanmamış. Kasımda Barselona Senfoni Orkestrası ile sahneye çıkacak olan Aysev, aralık ayında Hollanda Ninjegen Orkestrası ile "Cavellana Rusticana" operasını seslendirecek. Bilkent Senfoni Orkestrası'nın eşliğinde "Aria ve Napolitenler" albümüyle müzikseverlere ulaşan Aysev, ekim ayında da tango parçalardan oluşan bir albüm çıkaracak. "Türk Pavarotti" benzetmesi nedeniyle biraz çekinerek kilosunu sorduğumuz Aysev, şöyle yanıt veriyor: "Elbette kilolu olmakla şarkı söylemek arasında hiçbir alaka yok. Temsillerde kahraman savaşçıyı oynamışsınız, hep güçlü karakterleri seslendirmişsiniz, eh operadan çıktıktan sonra eve geldiğinizde bir tabak salata yiyemiyorsunuz. Makarnalar pişiyor, çeşit çeşit yemekler sofraya geliyor. Tabii sonuçta kilo alınıyor. Ama kilolu diye insan opera parçası seslendiremez diye bir şey yok."Time dergisinin hazırladığı listede, en zor meslekler sıralamasında maden işçiliği ile beyin cerrahlığının arasında opera şarkıcılığının ikinci olduğunu anlatan Aysev, "Bizim enstrümanımız, vücudumuz ve ses telimiz. Bu nedenle kendimize iyi bakmalıyız. Çok gülmek veya çok ağlamak bile ses telinizi etkileyebilir. Bu yüzden çok üzülmek ve çok sevinmek de yasak" diyor. "Sahnede kahramanı oynayıp evde salata yemek olmuyor" Aysev soprano Leyla Çolakoğlu ile birlikte Almanya Büyükelçiliği'nin bahçesinde Zülfü Livaneli şarkılarını da seslendirdi. İnsanların bildikleri ezgileri duyunca etkilendiğini ve operayı sevmeye başladığını söyleyen Aysev şunlar söylüyor: "Çoksesli müziği yaymak için operacılar Livaneli gibi bestecilerin şarkılarını seslendirebilir. İnsanlar 'Cayır cayır bağırıyorsun' diye eleştiriyor. Oysa opera arabeske kıyasla bizim kültürümüze daha yakın. Biz derdimizi şarkılarla anlatan milletiz. Bizim işimiz de operada şarkılarla öykü anlatmaktır." Bu nedenle Bulutsuzluk Özlemi ile rock opera, Kerem Görsev ile de caz opera yaptığını belirtiyor: "Böylece operayı kapalı kapılar ardından dışarıya ve özellikle de gençlere taşımayı amaçlıyorum."Aysev bundan 10 yıl önce insanlara kendisini "diş hekimi" diye tanıtıyormuş. Son zamanlarda ise opera sanatçısı olduğunu söylediğinde daha az yadırganır olmuş. Ona göre en büyük sorun Türkiye'de görkemli sahnelerin ve salonların olmaması: "Ne yazık ki Ankara ve İstanbul'da bile hiçbir salonumuz kültürel amaçlı veya opera sahnesi olarak yapılmamış. Yurtdışı turnelerinde her zaman Türkiye'nin salon eksikliğini hissediyorum." "Opera, kültürümüze arabeskten daha yakın"

Yazarlar