Pazar Bürokrasi şarabın tadını kaçırıyor

Bürokrasi şarabın tadını kaçırıyor

04.08.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Şarap üreticilerini hiç denetlemeyen, içine aroma katılmış sahte şarapların satılmasını bile engelleyemeyen Tarım Bakanlığı, şarapların isimlerine taktı! Adı "Özel" kelimesiyle başlayan şarapların isimleri zorla değiştiriliyor

Bürokrasi şarabın tadını kaçırıyor

Türkiye şarapta işte böyle bir sonsuz "liberalizm" yaşarken, Tarım Bakanlığı kılını kıpırdatmaz, aldatılan aldatıldığıyla, kazıklanan kazıklandığıyla kalırken birdenbire bakanlık uykudan uyandı ve kükreyiverdi! Bunca rezalet göz önünde işlenirken şarap üreticilerine uyarılar gönderdi ve "Etiketlerinizdeki Özel kelimelerini kaldırın! Adı Özel Kav, Özel Rezerv, Özel Kırmızı olan şaraplarınıza yeni isim bulun" buyurdu...Bakanlığa "Bu da nereden çıktı?" diye soran şarap üreticilerine verilen yanıt şöyle: "Sizin şarabınız özel de, öbürününki değil mi? Şarap etiketlerinde bir şarabın öbürlerinden üstün olduğunu belirten üstünlük bildirici ifadelerin kullanılması yasaktır..."Evet, şaka değil. Bir süredir Tarım Bakanlığı işi gücü bırakmış, bununla uğraşıyor. Kavaklıdere bu uyarılar üzerine onca senelik "Özel Kırmızı"sının adını "Carignane-Alicante" yaptı, Doluca da en iddialı şarabı "Özel Kav"ın yerine ne isim koyacağını kara kara düşünüyor...Tarım Bakanlığının, serbest piyasa ve serbest rekabet mantığına aykırı bu uygulaması gıda mevzuatına "Gıda ürünlerine mega, özel, star, süper, spesiyal, 5 yıldız gibi Bir ürünün diğer ürünlerden kaliteli olduğu iddiası etikete konamaz. Etiketler yanıltıcı olamaz" hükümleri eklenmesinden kaynaklanıyor.Bakanlık bu komik yasaklamayla dünyanın hiçbir uygar ülkesinde olmayan bir iş yapıyor. 5 yıldız lüks otellere kamu tarafından verilen bir kategorik sembol olduğu için bir gıda ürününe üreticinin kendisinin yıldız koyması yanıltıcı olabilir ama dünyanın en iyi şaraplarının hemen hemen tümünde "Özel Rezerv", "Özel Kav", "Aile Rezervi", "Mahzen Seleksiyonu" gibi ibareler yer aldığı da bir gerçek. Çok da doğal, aksi takdirde "Bu ürün diğerlerinden daha farklı, daha özeldir, hatta kendi şarabımın daha da özel bir rezervidir" diyemeyeceksiniz. Bu iddiayla satamayacaksanız, daha özel bir ürün niye yapasınız ki? Şu Türkiye ne güzel ülke! Ruhunuzda sahtekarlık varsa "Abi bu şarap işinde de iyi para var" diyerek ellerinizi oğuşturup ağzınızdan salyalar akıtıyorsanız size her şey serbest! Ucuz şarapları alıp elma, çilek, böğürtlen, bal, hatta dünyada eşi benzeri görülmedik şekilde çikolata aromalarını ekleyip "Elma şarabı", "Çikolata şarabı" diye satabilirsiniz. Kanunlarımıza göre yasaktır ama kimin umurunda? Anlı şanlı süpermarketlere malınızı verir, paraya para demezsiniz. Kalecik Karası mı gözde? Hayatınızda Kalecik Karası salkımı bile görmemişsinizdir, hiç fark etmez! Müreftenin en ucuz şarabını alır, "Kalecik Karası" etiketi yapıştırıp 20 milyon liraya satarsınız. Fıçıda kalmış şaraplar mı moda oldu? Etiketin üzerine 225 litrelik Fransız meşe fıçısı demek olan "Barrique" (Barik) kelimesini yazar, hayatınızda barik bile görmediğiniz halde ucuz şaraba meşe aroması ekleyip milyonlarca liraya satarsınız. Meşe aroması pahalı gelir, çam ağacından elde edilmiş reçine esansı koyarsınız, şarabınız reçine kokar, yine de kimse duruma uyanmaz, devlet şaraphanenize gelip "Hani şu fıçılar, göster bakayım" demez. Çare kalite kontrolü Bence Tarım Bakanlığı bu saçmalıkları bırakmalı, şarap üreticilerini gerçek anlamda denetleyerek tüketiciyi korumalı. Meşe fıçı kullandığını iddia edenlerin fıçılarını görmeli. 20 çeşit şarap çıkaran bazı üreticilerin 20 ayrı çeşit imal edecek 20 tankının olup olmadığına bakmalı. Piyasadan rasgele numune alıp kullanılan kükürt oranının gıda tüzüğüne uygun olup olmadığını kontrol etmeli. "Filanca üzümden şarap yaptık" diyen üreticiye, o üzümü aldığı bağcının faturasını sormalı. Şaraplara aroma konulmasına dur demeli. Yoksa etiketlerdeki kelimelerle uğraşmanın, bir zamanlar sokaklarda kan gövdeyi götürürken kibrit kutularının desenlerinde orak-çekiç arayan "zehir hafiye"likten bir farkı olmayacak... Bazı batı ülkelerinde devlet şarapseverin aldatılmasını önlemek için bazı kelimelerin kullanılmasını kayda bağlamış. Mesela İspanyanın Rioja bölgesi şaraplarında etikete "Reserva" yazmanız için şarabın bir yıl fıçıda ve iki yıl şişede beklemesi, "Gran Reserva" yazmanız için iki yıl fıçıda ve üç yıl şişede beklemiş olması lazım. Bunun kontrolünü de İspanyol hükümeti yapıyor ve yanıltıcı etiket kullananı cezalandırıyor. Fransada da bazı yörelerde (Bordo gibi) bağlar sınıflandırılmış ve sadece en iyi bağların listesinde yer alanlar etiketlerine "Grand Cru" yazabiliyorlar. Ancak yine de buna rağmen her şarapçı etiketine "Grand Vin" (Büyük Şarap) yazabiliyor ve buna devlet karışmıyor. Türkiyede de devlet şarapların kalitesine göre bir sınıflandırma yapmadığına göre, kendi şarabının daha özel çeşidini yapan üreticiye bunun ifade edilmesini yasaklamasının bir mantığı yok. Bir firma çok özel bir şarap çıkardığında, ben tüketici olarak etiketten bunu algılamaz isem o şarabın farkını, özelliğini nereden keşfedeceğim?