Pazar CHP’nin “Star Wars” hayranı genç umudu

CHP’nin “Star Wars” hayranı genç umudu

30.05.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Ekrem Kerem Oktay geçen hafta yapılan kurultayda CHP’nin yeni Parti Meclisi’ne 27 yaşında girerek dikkatleri üzerine çekti.

CHP’nin “Star Wars” hayranı genç umudu

Oktay’la Ümitköy’deki evinde buluştuk. Ev hanımı annesi Nazan Oktay ile birlikte evinin bahçesinde konuştuk. Oktay iş dünyası, siyaset ve okul üçgeninde kendisine çok fazla zaman ayıramadığını belirtse de bu durumdan şikayetçi gözükmüyor.


“Hem okudum hem gezdim”
“Hollanda’daki eğitim benim için bir ‘ufuk açma süreci’ydi. Hani ‘Çok okuyan mı çok gezen mi bilir?’ diyorlar ya, ben hem okudum hem de gezdim. Farklı ülkelerden gelen öğrencilerle Kıbrıs, Ermeni ve Güneydoğu sorunlarını tartıştım. Yıllarca kendi tezlerimi öğrenmişim, karşımdakiler de kendi tezlerini. Bu süreçte empati yapma yeteneğim gelişti. Karşıdaki insanı dinlemeyi, karşıdaki insanı anlamayı ve kimseyi öteki olarak görmemeyi öğrendim. Bolca mukayeseler yaptım. Türkiye’deki sorunların nedeninin insanımızdan değil, bozuk olan sistemimizden kaynaklandığını net olarak gördüm.”

Önder Sav ile baş başa üç saat görüştü
“Yüksek lisansımı tamamladıktan sonra 2005’te Türkiye’ye döndüğümde elimde kalın bir dosya ile CHP Genel Sekreteri Önder Sav’dan randevu istedim. 15 dakikalık ayak üstü kısa bir görüşme yapmayı beklerken Sav ile baş başa üç saat geçirdim ve siyasi kariyerime başladım. 2005’ten bu yana parti içinde görevim olmamasına karşın sık sık Çankaya İlçe Teşkilatı’na gittim. Hiç hayal kırıklığına uğramadan, hiç pes etmeden ısrarla çalışmaya devam ettim.”
“Hayatımda ilk defa bir dersten kaldım”
“Doktora tezimi ‘Siyasal Partilerin Taban Değişikliği’ üzerine yapmayı düşünüyorum. Son dönemde tartışılan bir konu. Merkez-çevre dengesi. 1970-80 arasında CHP’nin siyasal tabanı neydi, şimdi ne? Bunun üzerine çalışmayı düşünüyorum. Yoğun tempom nedeniyle hayatımda ilk kez bir dersten kaldım, Doç. Dr. Ayhan Yalçınkaya’nın verdiği ‘Siyasal Düşünceler Tarihi’ dersinden... Çok şaşırdım ama böyle şeyler olabiliyor.”

“1980 öncesinde 30’larında olan bakanlar vardı”
“PM üyesi seçildikten sonra yüzlerce telefon aldım, bu benim açımdan sevindirici. Ama bir açıdan da üzücü. 1980 öncesinde pek çok siyasetçi, 30’lu yaşlarda bakan, milletvekili olurken,
27 yaşında bir gencin PM’ye girmesinin bu kadar etki yaratabilmesi aslında gençliğin siyasette ne kadar geriye gittiğini gösteriyor. Bu geriye gidişi durdurmak için gayret edeceğim.”
Annesinin tek şikayeti, az uyuması
“Üç senedir her gece evime 12’den sonra gidiyorum. Annem bundan çok şikayetçi. İş hayatı, okul ve siyaset üçlüsünü aynı anda götürebilmek için çok az uyuyabiliyorum ama annemin aksine ben şikayetçi değilim.”
“Spor yapmak kafamı berraklaştırıyor”
“Her gün bir saat koşuyorum, haftada iki kere de arkadaşlarımla futbol oynarım. Spor yapmak kafamı berraklaştırıyor. Hafta içi işimde çalışıyorum, hafta sonu ders çalışıyorum, kalan vakitlerimde de siyaset yapmaya çalışıyorum. En son Paulo Coelho’nun yazdığı ‘Işığın Savaşçısının Elkitabı’ adlı eseri okudum. Ben üreten bir fabrikayı oluşturmaya çalışıyorum.”
“Babamı erken yaşta kaybetmek beni çocukluktan çıkardı”
“1995 yılında henüz 12 yaşındayken kalp krizi geçiren babamı kaybettim. Kariyer planlamamı onu kaybettikten sonra yaptım. 12 yaşında bir çocuktum ama babamın öldüğünün ertesi günü çocukluktan çıktım. Daha farklı sorumluluklarım olduğunu hissediyordum. Ben üzüldükçe ailemin daha fazla üzüldüğünü görüyordum. Benim için hayatımın en önemli anıdır.”


“Sezen Aksu ve Coldplay’i seviyorum”
“En beğendiğim müzisyenler Sezen Aksu, Manga, Edip Akbayram, Yavuz Bingöl, Coldplay ve Parov Stelar. Rock müziğini çok seviyorum, onun dışında elektronik müzik de şu sıralar ilgimi çekiyor. Türkülerin de yeri bende başkadır. İnsanımızı, değerlerimizi en iyi anlatan müzik türünün türküler olduğunu düşünüyorum.”

“Evde film izlemekten büyük zevk alırım”
“En beğendiğim film ‘Star Wars’ serisi. En son izlediğim film ise Russell Crowe’un oynadığı ‘Robin Hood’. Dünya tarihi ile ilgili kitaplar ilgimi çekiyor. Felsefe, insanın kendisini keşfetmesine olanak sağladığı için takip etmekten hoşlandığım bir alan. Türkiye’de en yaratıcı bulduğum yazarların başında İhsan Oktay Anar gelir. Bu arada bütün siyaset severlere Stephan Zweig’in ‘Bir Politikacının Portresi: Joseph Fouche’ isimli kitabını tavsiye ederim. Siyaset yapmak isteyenler için pek çok dersi içinde barındıran bir baş ucu kitabı.”


Kimdir?
-Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nü bitirdi.
-Jean Monnet bursuyla Hollanda’daki Leiden Üniversitesi’nde AB hukuku alanında yüksek lisans yaptı.
-Şimdi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde doktora eğitimi görüyor, aynı zamanda TEPAV’da araştırmacı olarak çalışıyor.