Dünyanın en çok kazanan sporcusu

Yumruklarla başbakan olacak

ABD’li ünlü spor dergisi ESPN 2011’in en çok kazanan sporcularını açıkladı. Türkiye medyası ağırlıklı olarak listenin 23’üncü sırasındaki basketbolcumuz Mehmet Okur’a odaklandı. New Jersey Nets takımında forma giyen Okur, yıllık 10.9 milyon dolar gelirle Ortadoğu’nun da en çok kazanan sporcusu oldu.
Listenin ilk sırasında yer alan isimse 50 milyon dolarlık geliriyle Filipinli boksör Manny Pacquiao oldu. Aslında Pacquiao’ya yalnızca bir boksör demek haksızlık olur.
O aynı zamanda bir politikacı, şarkıcı, televizyoncu, hayırsever ve kendi giyim markası olan bir girişimci.
Pacquiao geçtiğimiz hafta serveti dışında eşcinsel evlilikle ilgili açıklamalarıyla da gündemdeydi. ABD Başkanı Barrack Obama’nın eşcinsel evlilikleri desteklediğini söylemesinin ardından verdiği röportajda Obama’nın desteğini toplum ahlakına bir saldırı ve Tanrı’nın isteğine karşı gelmek olarak gördüğünü söyleyerek şimşekleri üzerine çekti.

Koliden yaptığı yatakta uyudu, pirinç lapası yedi
2009’da Time dergisine kapak olan bu ilginç adamın “Nasıl oldu da beyazperdeye uyarlanmadı?” dedirtecek bir hayat hikayesi var. Tam adıyla Emmanuel Dapidran Pacquiao 1978’de altı kardeşin dördüncüsü olarak General Santos şehrinde dünyaya gelir. Babası o henüz bir çocukken evi terk eder. Bunun çok olağandışı olmadığını düşünebilirsiniz, o zaman şunu da ekleyelim: Babası, evden gitmeden bir süre önce küçük Manny’nin çok sevdiği köpeğini yemiştir.
Manny ayakkabısız gezdiği, zaman zaman aç kaldığı bir çocukluk geçirir. Öğretmeni onu baş belası bir çocuk olarak hatırlıyor. “Ama karton kolilerden yapılmış bir yatakta uyuduğunu, pirinç lapası yiyerek yaşadığını unutmamak lazım” diye de ekliyor. Pacquiao ailesinin geçimini sağlayabilmek için annesinden gizli sokaklarda boks yapmaya başlar. Bugün milyarder olan Pacquiao o günlerde maç başına yalnızca 2 dolar kazanır.
14 yaşına geldiğinde daha fazlası için evden ayrılır ve başkent Manila’ya gider. Burada gündüzleri ‘Ne iş olsa yaparım’ mantığıyla çalışırken geceleri de spor salonunda boks antrenmanları yapar. Bazen sokakta bazen spor salonunda kaldığı o günlerde profesyonel bir boksör olmanın hayalini kurar. Ancak bu gerçekleşmesi imkansız gibi görünen hayallerden biridir. Çünkü çok zayıf ve çelimsiz bir çocuktur. 16 yaşında, ilk maçına çıkmadan önce dövüşmek için minimum ağırlık olan 47.5 kilogramın üç kilo altındadır. Dövüşten önce tartılırken cebine ağırlıklar koyar ve bu küçük hileyle ilk profesyonel maçına çıkar. Başarılar ardı arkasına gelir...
Pacquiao -ringlerdeki adıyla Pacman- parlamento üyesi olduğu memleketi Filipinler’de bir ilah olarak görülüyor. Bir çeşit piyango sistemiyle insanlara milyonlar dağıttığı televizyon şovu sırasında sahneye çıktığı an stüdyoda çığlıklar ve ağlama sesleri birbirine karışıyor. Program bittiğinde büyüdüğü şehir Sarangani’de yaptıracağı hastanenin temel açma törenine gidiyor. “Düşünebiliyor musunuz, burada 500 bin insan yaşıyor ve bir tane bile hastane yok. Bütün bu paramı kendim için harcayabilirdim aslında ama ben bunu yapmıyorum, bu insanlara karşı bir sorumluluğum var” diyor törende. Politikaya da aynı sebeple girdiğini söylüyor Pacman. 2010’da oldukça fakir bir bölge olan Sarangani adına parlamento üyesi seçilerek politika arenasına resmen giriş yaptı. Pacquiao’nun bir gün başbakan olabileceği de söyleniyor. Danışmanlarından biri olan avukat Franklin Gacal “Filipinler kahramanını arayan bir toplum. İnsanların çoğu fakir ve büyük bir çaresizlik içindeler. Manny umudun sembolü oldu. Bu ülkede daha önce hiç kimse dünya çapında böyle bir üne sahip olmadı, olmayacak da.“ diyor. Katıldığı bir TV programında sunucu “Sence bir gün...” diye başladığı sorusunu bitiremeden gülümsemeye başlıyor. Çünkü ne sorulacağını çok iyi biliyor ve soruya tam bir politikacı gibi cevap veriyor: “Bir gün başbakan olur muyum bilmiyorum. Şimdiden yorum yapmak zor, zaman gösterecek”.

Maçları sırasında Filipinler’de suç oranı neredeyse sıfır

* Sekiz farklı sıklette dünya çapında derece yapmış ilk ve tek boksör olan Pacman için Muhammed Ali’den daha iyi olduğu yorumları yapılıyor.
* Hem sağ hem de sol yumruğu eşit derecede güçlü olan nadir boksörlerden.
* Tam bir Bruce Lee hayranı. Dövüş stilinde Lee’den izler bulmak mümkün. Favori filmi ise “Enter the Dragon”.
* Ringe çıktığı zaman Filipinlerde herkes ekran başına geçiyor, hırsızlar bile! Maçının devam ettiği saatlerde suç oranı neredeyse sıfıra düşüyor.
* Maç öncesi ringe doğru yürürken diğer boksörlerin aksine o hep gülümsüyor. Maça çıkmadan önce ve raund aralarında dua ediyor.
* Şarkı söylemeyi çok seviyor. Piyano çalıyor, albümleri yayımlandı. Black Eyed Peas grubuyla bir düeti var.
* Karısı Maria Geraldine “Jinkee” Jamora ve dört çocuğuyla Los Angeles ve Filipinler’deki evlerinde yaşıyor.

En çok kazanan sporcular

1- Manny Pacquiao,
50 milyon dolar, boks
2- Fernando Alonso,
40 milyon dolar, araba yarışı
Floyd Mayweather,
40 milyon dolar, boks
4- David Haye, 24 milyon
24 bin dolar, boks
Wladimir Klitschko, 24 milyon
24 bin dolar, boks
6- Johan Santana, 23 milyon
145 bin dolar, beyzbol
7- Tim Duncan, 21 milyon
300 bin dolar, basketbol
8- Valentino Rossi,
20 milyon dolar, motor
9- Dirk Nowitzki, 19 milyon
92 bin dolar, basketbol
10- Alfonso Soriano,
19 milyon, beyzbol
Carlos Lee, 19 milyon, beyzbol