Futbolu kirletmeyen, “efendi” bir lig

Mesai arkadaşım Aydil Durgun’un oyuncu Rıza Kocaoğlu’yla yaptığı ve geçtiğimiz hafta yayımlanan röportajı okudunuz mu bilmiyorum. Kocaoğlu röportajında maçları Beylerbeyi Stadı’nda oynanan Efendi Lig’den bahsetmişti. Ben de bir sporsever (daha doğrusu futbolsever) olarak hemen soluğu Beylerbeyi’nde aldım ve Efendi Lig maçlarını yerinde izledim. 30’ar dakikadan iki devre oynanan maçlarda çoğu ligde uzun zamandır görmediğimiz mücadeleye şahit oldum. Cinsel yönelimi nedeniyle hakemlikten men edilen Halil İbrahim Dinçdağ’ın maçları yönetiyor olması ayrıca güzel. Maçları izledikten sonra da Efendi Lig’de top koşturan ünlülere sorularımı sordum. İşte cevaplar...

“Siyaset ve eşitsizlikten uzak olsun istedik”

Kaan Emre Kurtoğlu (Efendi Lig’in kurucularından)
l Üç takım olarak başladık. Sonra beş takıma çıktık. Daha sonra takım sayısı dokuz oldu. Dokuz takımla bir turnuva yapınca çok güzel olduğuna karar verdik. Daha sonra takım sayısı 15 oldu. 2.5 senedir maçlarımızı Beylerbeyi Stadı’nda oynuyoruz. Takımları bir deneme sürecine tabi tutuyoruz. Nedir bu deneme süreci? Kısaca kurucu takımların onayını almak diyebiliriz. Sahaya çıkınca ne 10 atacak ne de 10 yiyecek takımları seçiyoruz; bu maçların renkli geçmesi için. Tabii yere düşen arkadaşını kaldıran, hakemin kararlarına saygı duyan takımları seçmeye çalışıyoruz.
l İnsanlık duyguları ağır basan, centilmenliğe önem veren, “faul” kararı verildiğinde duran, temiz futbol oynayan, düzgün insanları bir araya getiren bir oluşum olsun istiyoruz Efendi Lig. Futbolun endüstriyelleşmesine karşı, siyaset ve eşitsizlikten uzak olsun istedik.
l İlk önce hakemsiz başladık. Halil İbrahim Hoca’yı daha sonra bulduk. Kendisine destek olmak ve mücadelesinde yanında olmak istedik.
l Futbolun kirlenmesine karşıyız. Bizi rahatsız eden şey endüstriyelleşme. Şu an bile lig maçlarında tribünler bomboş. Başkanların demeçleri, futbolcuların tavırları, ortada dönen para,
havuzun içinde olma mücadelesi bizi rahatsız ediyor. Bunlar bizi futboldan soğutan şeylerdi.
l Maçlar herekese açık, herkes gelip izleyebilir. Oyuncuların eşi dostu geliyor zaten. Geçtiğimiz yıl final günü etkinliği yapmıştık, bin kişilik bir kalabalık vardı.
l Her şey nizami. Sadece süre 60 dakika. Oyuncu değişikliğinde sınır yok. Çıkan oyuncu tekrar girebiliyor. Yan hakemleri oyunculardan seçmeye çalışıyoruz. Kendi takımları atak yaparken ofsayt kararı verebiliyorlar.

“Burada içimizdeki çocuğu yaşatıyoruz”

Koray Candemir (Müzisyen)
l 2009’dan beri Ayazma CK takımından haberim vardı. Bir süre Amerika’da yaşadım ben. Amerika’ya gitmeden önce birkaç maçta oynamıştım. Amerika’dan döndükten sonra “Madem artık buradayım benim de oynamam lazım” diye düşündüm.
l Haftada bir olduğu için zaman ayırmakta zorluk çekmiyorum.
l İlk birkaç maçta zorlandık. Orta sahada oynuyorum. O da zor. Zaten en zor iş orta saha oyuncularının ve beklerin.
l Türk futbolunun tadı kaçtı. Bizim ligimizin ismi Efendi Lig zaten. Efendiliği elden bırakmıyoruz hiç. Burada içimizdeki çocuğu yaşatıyoruz.

“İş ikinci planda”

Cansel Elçin (Oyuncu)
l Ben bir senedir Efendi Lig’deyim. Fakat daha önceden Ayazma CK’de beş senedir futbol oynuyorum. Almanya’da Türkiye’yi temsil etmişliğimiz de var.
l Bu sezona yeni başladım. Bir galibiyet, bir de beraberliğimiz var.
İşler yavaş yavaş yerini buluyor.
l Ben işlerimi maçlara göre ayarlıyorum. İş ikinci planda. Zaten şu anda yeni bir kariyere başlıyorum: Futbolculuk.

“Hakemlik hasretimi gideriyorum”

Halil İbrahim Dinçdağ (Hakem)
l Maçlar çok keyifli geçiyor. Yalanın, entrikanın, ikiyüzlülüğün olmadığı bir lig bu. Futbolun gereği olarak zaman zaman itirazlar yaşanabiliyor, serzenişler olabiliyor fakat o orada kalıyor.
l Ben de çok keyif alıyorum. Hem spor yapıyorum hem de hakemlik hasretimi giderebiliyorum.
l Herkesin burada maç izlemesi gerektiğini düşünüyorum. Gelsinler, burada maç izlesinler. Şunu anlayacaklar: Futbol aslında çok keyifli bir oyun.

“İDMANA VAKTİM YOK”

Harun Tekin idmanlara zaman ayıramayan isimlerden biri fakat “Kendimi bildim bileli, her fırsatta futbol oynamaya çalışıyorum” diyor. Ülke futbolundan memnun olmadığını söyleyen Tekin, “Passolig uygulamasının iptal edilmesi gerektiğini ve ülke futbolunun kötü yönetildiğini düşünüyorum. Kendi çevremde de Türkiye liglerine ilginin hızla azaldığını üzülerek gözlemliyorum” diyor.