Herkesin gözü Selimiye’de

Selimiye Koyu’nu yerli ve yabancı denizciler yıllar önceden keşfetmiştik ama reklamını yapmayıp sakin bir belde olarak kalması için kendimize saklamıştık. Kaçınılmaz son, iki-üç sene önce geldi ve Selimiye hem medya hem de sosyete tarafından keşfedildi. Geçtiğimiz yaz ise Göcek’ten sıkılan büyük motor yatların akınına uğradı.
Bu motor yatlar Göcek’te hareket etmeden koylarda uzun süre demirli kalmış, atıklarını denize vermiş, deniz kirliliğine neden olmuştu. Bu kirliliğin önüne geçmek için Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇK), çipli mavi kart sistemi ile tekne atıklarını takibe almış, Göcek’te kirlilik önlenmişti. Göcek’te mavi kart uygulaması yapılırken hem Göcek Belediyesi’nin hem de Fethiye Belediyesi’nin kanalizasyon ve arıtma sisteminden faydalanıldı.
Özel Çevre Koruma Kurumu ile Turmepa, bu yıl deniz kirliliğini önlemek için Hisarönü Körfezi’ne ağırlık vermeyi planlıyor. Bu sene Hisarönü Körfezi’nde de mavi kart uygulaması yapılacak. Ancak Göcek’e göre şöyle bir zorluk var.: Bu bölgede genellikle köy yerleşimleri bulunuyor ve hiçbirinde kanalizasyon ve arıtma tesisi yok. Teknelerden toplanacak atık suların ne yapılacağı meçhul.

Muhtarlık atık suları ne yapacağını bilemiyor
Örneğin Selimiye köyünde Başbakan Erdoğan’ın talimatı ile yaptırılan bir iskele var. ÖÇK muhtarlıktan bu iskeleye atık alım istasyonu kurmasını istedi. Muhtarlık bir atık alım pompası ve seyyar tank yaptı. ÖÇK ayrıca iskelenin yakınında bulunan ilköğretim okulunun bahçesine 70 tonluk bir pis su atık deposu kurmak istiyor. Muhtarlık burada biriken atık suları ne yapacağını bilemiyor. Kanalizasyonu ve arıtma tesisi olmayan bu köyde muhtarlığa ait 10 tonluk vidanjör ile
70 tonluk pis su nasıl boşaltılacak? Muhtarlık vidanjörle bu atık suları
40 kilometre mesafedeki Marmaris arıtma tesisine nasıl taşıyacak? Muhtarlıklarda böyle para mı var? Çocukların okul bahçesinin altına 70 tonluk pis su tankı inşa etmek ne derece sağlıklı? Bu işe Milli Eğitim Bakanlığı ne diyor? Okul bahçesinin altına kurulacak 70 tonluk depo yerine, bu parayla kanalizasyon ve arıtma projesine destek verilse daha mantıklı olmaz mı?
Denizcilik camiasının önde gelenleri, mavi kart uygulamasının yanı sıra, tüm dünyada yapıldığı gibi teknelerin açık denize çıkıp organik atıklarını boşaltmaya zorlanmasının daha doğru olduğunu savunuyor.


Arıtma işini vali çözer
Selimiye’yi ziyaret ettiğimde muhtarlığa uğradım. Muhtar Osman Coşkun köye kanalizasyon ve arıtma sistemi kurulması için bir mühendisten brifing alıyordu. Brifingi veren mühendise sordum. Proje hazırlamak için yaklaşık 30 bin lira, kanalizasyon ve arıtma tesisisin tamamlanması için de 300 bin lira gerektiğini söyledi. Bu derecede güzel bir yerleşim merkezi için aslında çok küçük bir miktar. Brifingi veren mühendis, bugün çalışmaya başlanırsa, sistemin haziran ayında tamamlanacağını da söyledi. Bu durumda mavi kart uygulamasına çok daha kolay ve sağlıklı geçilebilir. Okul bahçesine de atık alım deposu yapmaya gerek kalmaz.
Ancak muhtarlığın projeyi hazırlatmak için 30 bin liraya ihtiyacı var. Projeyi hazırladıktan sonra Muğla Valiliği’ne başvurup kanalizasyon inşası için para isteyecekler.
Yaz başında Muğla’ya atanan Vali Fatih Şahin’le tanışmadım. Ancak görüşlerine değer verdiğim kişilerden hakkında çok iyi sözler duydum. Çalışkan, çevreye önem veren, sorun çözen bir kişiliği olduğunu anlattılar.
Sayın Valim, hakkınızda anlatılanlara göre, proje hazırlandıktan sonra kanalizasyon ve arıtma tesisi için para bulacağınız konusunda hiçbir şüphem yok. Ancak muhtarlığın ilk sorunu, projenin hazırlanması için gereken 30 bin lirayı bulmak... ÖÇK ile görüşseniz de, okul bahçesine pis su deposu yaptırmak yerine o paranın daha azı ile projeyi finanse etse... Eş zamanlı olarak, Hisarönü, Orhaniye, Selimiye, Turgut, Söğüt köyleri ile Bozburun beldesinin kanalizasyon ve arıtma sorunu ele alınsa...
Eminim biliyorsunuz. Selimiye’de 10 kadar lokanta sahibi, kanalizasyon ve arıtma olmadığı için, denizi korumak adına kendi olanakları ile arıtma tesisi kurdular. İlgi gösterseniz de, esnafın, denizi korumak için kendi olanakları ile arıtma tesisi yaptığı yerlere devletin de eli uzansa... Aksi takdirde mavi kart deniz kirliliğini önlemeyecek, daha da kirlenmesine neden olacak...


KASIM AYI FIRTINA TAKVİMİ
-2 Kasım Kuş Geçimi Fırtınası
-7 Kasım Fırtına
-11 Kasım Mevsimsiz Sıcaklar
-12 Kasım Lodos Fırtınası
-17 Kasım Koç Katımı Fırtınası
- 24 Kasım Ülker Dönümü Fırtınası


Vodafone’dan balık sporuna destek
Vodafone dördüncü kez düzenlenen Alaçatı Balık Turnuvasının ana sponsoru oldu. Vodafone Alaçatı Fishing Tournement, Avrupa’nın en büyük üç balıkçılık turnuvası arasında sayılıyor. Turnuva kıyıdan
20 ile 40 mil açıkta uluslararası sularda gerçekleştiriliyor, 10 kg. altında balık tutulduğu zaman da denize bırakmak zorundasınız. 46 teknenin katıldığı turnuvada en büyük balık ödülünü Süleyman Atay ve ekibi, en fazla balık yakalayan Ömer Atay ve ekibi, en fazla yakala bırak ödülünü de Gökhan Çarmıklı ve ekibi kazandı.


KAPTANIN MUTFAĞINDAN
Balıkçı tabağı
Selimiye’deki Sardunya restoranın sahibi Muhammed Özdemir dede mirası Balıkçı Tabağı’nı günümüze taşıyor.
Malzemeler: Soğan, sarmısak, biber ve her tür deniz mahsulü... Ancak restoranda her türlü deniz mahsulü olduğu için bizim önümüze gelen tabak zengindi. İçinde, ahtapot, kalamar, karides, midye, balık vardı.
Yapılışı: Ahtapot iyice dövülür. Su koymadan ağzı kapalı olarak 40 dakika pişirilir. Suyunu salar. Buna yerel ağızda böğürtme deniyor. Sonra bir tencereye tercihen toprak kapta, zeytinyağı ile kalamar çevrilir. Pişme süresi dikkate alınarak, kalamardan sonra sırayla midye, fileto balık, soğan, biber karides ve suyunu salmış, vantuzları ayıklanmamış ahtapot dilimleri kavrulur. Tuz-karabiber eklenir. Ocağın altı kapatılıp dinlenmeye geçtiğinde üzerine biraz kaşar peyniri konur (orijinalinde peynir yok). İnce kıyım dereotu ve maydanoz ile servis edilir.