Pazar Kadınlar suçlanıyor

Kadınlar suçlanıyor

05.02.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kadınlar tecavüze uğradıklarında suç kendilerinde mi? İngiltere'de bu soruya "evet" yanıtını veren pek çok kadın var

Kadınlar suçlanıyor

İlk soru şu: "Barlar artık 24 saat açık. Tecavüz olayları daha da artacak mı?" İkinci soru da ardından geldi: "Kadınlar tecavüze uğradıklarında suç kendilerinde mi?"Şu sorular da geliyor akıllara: "Erkek dergilerinin onlara nasıl iyi bir sevgili olabileceklerine dair sık sık yüzlerce ipucu sunmalarına ve tavsiye vermelerine rağmen birçok erkek neden komalık olacak kadar sarhoş bir kadınla seks yapmak istiyor?" Ya da "Kadınlar tecavüzcü erkekleri lanetleyeceklerine, neden tecavüzün faturasını hemcinslerine çıkarmaya çalışırlar?" "Kadınlara Karşı Şiddet" kampanyasının bir parçası olarak Uluslararası Af Örgütü'nün kısa süre önce yaptığı anketteki soruları yanıtlayan kadınların yüzde 25'inden fazlası açık saçık giyinen kadınların uğradıkları tecavüzden kendilerinin sorumlu olduklarını; yüzde 28'i samimi ve cilveli davranılırsa sorumluluğun bir bölümünün kadınlarda olduğunu; yüzde 8'i çok cinsel partneri varsa hatanın yine kadında olduğunu; yüzde 3'ü sarhoşsa yine hatanın tamamen kadında olduğunu düşünüyor. Tecavüz sanığı erkekleri mahkemeye sevk eden savcıların, bu erkekler için "suçsuz" kararı veren jüri üyelerinin çoğunun kadınlardan oluştuğunu söylemelerinde bir gerçek payı var demek ki. Bu jüri üyesi kadınları en çok etkileyen de ne biliyor musunuz? Tecavüzcünün avukatının, saldırıya uğrayan kadının "hafif" olduğunu savunmasının temeli yapması. İngiltere'de tecavüz kurbanı kadınların yüzde 46'sının tecavüze uğradıkları anda sarhoş olduklarının açıklanmasının ardından hükümetin barların 24 saat açık kalmasına olanak sağlayacak yasayı yürürlüğe koyması çok eleştirildi. Aslında samimi ve cilveli davranmanın, açık giysiler giymenin, içki içmenin tecavüze yol açtığı düşüncesi erkeklerin cinsel isteklerine "dur" diyemeyeceklerine ilişkin geleneksel bir teori. Belli bir yaşın üstündeki kadınlar göğüslerin bir kısmını açıkta bırakan yakanın erkeklerde kontrol edemeyecekleri bir cinsel istek uyandıracağı düşüncesiyle büyütülmüşler. Bu kabullenmeden, tecavüze uğramak istemeyen kadının "ona göre" davranması gerektiği sonucu çıkıyor tabii.İnsanlar kadınların sarhoşluklarından söz ediyorlar ama sarhoş bir erkeğin neler yapabileceğini pek düşünmüyorlar. Bence asıl tehlike alkolün erkeklere yaptığı etki. Garip olan ise bunu göz ardı eden kadınların sayısının çokluğu.Geçtiğimiz yıl İngiltere'de tecavüz davalarının yalnızca yüzde 5,8'i tecavüzcünün suçlu bulunmasıyla sonuçlandı. Bir tecavüz davasında İngiliz hakim 21 yaşındaki bir öğrencinin çok sarhoş olduğundan sekse rıza gösterip göstermediğini hatırlamadığı yolunda ifade vermesi üzerine, jüriye tecavüz sanığını aynı fikirde olmasalar da suçsuz bulmaları gerektiğini söyledi. Savcı "Sarhoş rıza da rızadır" diyerek davayı düşürdü. Gazetenin biri "Burnunun ucunu göremeyecek kadar sarhoş olan kadınlar tecavüze uğradıklarını iddia etme haklarını kaybediyorlar" diye başlık attı. Cinsel Suçlar Kanunu "Uyuyan veya herhangi bir sebepten dolayı şuuruna malik olmayan bir kişi rıza göstermiş sayılamaz" diyor. Böyle bir durumda sanığın "rıza aldığı"na dair "makul" bir delil göstermesi gerekmez mi? Geçtiğimiz yıllarda, Edinburgh'da bulunan Sıfır Tolerans Vakfı, 14-21 yaşları arasındaki 2 bin genci kapsayan bir anket düzenlemiş. Anket sonuçlarına göre erkeklerin yüzde 50'si, kadınların da yüzde 33'ü bir kadına vurmanın kabul edilemeyeceğini söylemiş. Zorla seks ise vurmadan daha fazla kabul görmüş. Tecavüzle ilgili olan yeni tartışmalar artık daha yapıcı olacak mı yoksa eski dogmalar devam mı edecek? Bu dogmalar, zor kullanan erkeklerin hareket ve güdüleri yerine kadınların davranışlarını hedef alıyor. Geleneksel teori Uluslararası Af Örgütü'nün araştırmasına göre iyi bir gelişme de var. Toplumun çoğunun artık tecavüz olaylarının tek bir suçlusunun bulunduğunu, onun da tecavüzcü olduğunu düşünmesi. Peki, toplumun fikirlerinin değişmesine rağmen niçin polise gelen tecavüz iddialarının yüzde 80'i araştırma safhasından öteye gitmiyor? Sebep alkolün etkisiyle davranışları değişen kadınların genç erkeklere akıl karıştıran mesajlar verdikleri türünden basit bir açıklama olabilir mi? Londra Kraliyet Hastanesi'nin tam karşısındaki Haven adlı kurum cinsel taciz ve şiddet görmüş kişilerin yardım gördüğü üç merkezden biri. Geçen yılın temmuz ayında hizmete girdi ve şimdiye kadar 900 kadına, çocuğa ve az da olsa erkeğe yardım etti. Dr. Beata Cybulska genç kadınların alkol ve uyuşturucu kaynaklı tecavüze uğrama vakalarının gittikçe arttığına dikkat çekiyor. Tecavüze uğrayıp merkeze sığınan kadınlardan adli deliller toplanıyor. Kendilerine hamilelik ve cinsel ilişki ile geçen hastalıklar konusunda bilgi veriliyor. Uzun vadeli destek de mevcut. Mahkemeye gitme durumunda merkezde çalışanlar "uzman şahit" de oluyor. İngiltere gibi insan haklarını savunan bir ülkede kadınlar da kendilerini tecavüz konusunda suçlu görüp gerekli yerlere gidemiyorsa, kadın haklarının nereye gittiğini sormak gerekmez mi? Olumlu bir gelişme