Pazar "Kocanın hanımına iyi davranması günah mı?"

"Kocanın hanımına iyi davranması günah mı?"

05.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Allah karı-koca ilişkisinde "koca"dan taraf mıdır? Allaha inanan ama kocaları izin vermezse yaptıkları ibadetin bile kabul olmayacağını sanan kadınlar bu fikre nereden, nasıl kapıldılar?

Kocanın hanımına iyi davranması günah mı

Ama kadınların kendilerini dinen erkeğin her emrini yerine getirmekle yükümlü hissettiklerini mesela, bilmiyordum. Kendilerine eziyet eden adamlardan "günah" diye boşanamadıklarını... Kocalarının onaylamadığı her şeyin, evet her şeyin günah olduğunu; hatta kocaları istemiyorsa eğer yaptıkları ibadetin bile geçersiz olacağını sandıklarını... Kocalarının günahını da çekeceklerine inandıklarını, hatta kocaları istiyorsa dinen yasaklanmış şeyleri bile -içki içmek gibi- yapmaları gerektiğini düşündüklerini... Bilmiyordum.Nevin Meriçin İstanbul Müftülüğüne gelen fetva taleplerinden hareketle hazırladığı "Fetva Sorularında Değişen Kadın Yaşamı" (Elest Yayınları, Kasım 2004) kitabında sorulan sorular elbette kitabın yazılış amacına uygun olarak kentleşme ve modern hayatın, dini algılayış tarzını nasıl etkilediğini gösteriyor.Ama bana daha çok İslami kesimde kadın-erkek ilişkisini, kadının bu ilişki içinde hakikaten ne kadar pasif olduğunu, üstelik -kitaba göre Müslümanlıkta da yeri olmamasına rağmen- tüm hayatını nasıl da kocasının iznine tabi olarak düzenlediğini, en azından buna nasıl gayret ettiğini gösterdi: Kocam beni sürekli dövüyor. Ben de onu dövebilir miyim? Günah mı?Kocam birkaç ay kaybolur, sonra gelir. Bu sürede dışarıdaki kadınlarla birlikte oluyormuş. Bana gelince de onlar gibi davranmamı istiyor. Ben çok zorlanıyorum. Kocamın isteklerini yerine getirmesem bana günah olur mu? Kocamdan gizli para biriktirsem günah mı?Kadın ev işleri yapmak zorunda değilmiş. Kocasının ailesine bakmak zorunda değilmiş. Öyleyse çalışabilirim. Televizyonda söylediler. Doğru mu?Kocam ramazanda oruç tutmama izin vermiyor. Kocadan izinsiz tutulan orucu Allah kabul eder mi?Kocam zekatını vermez. Bu beni çok üzüyor. Bileziklerimi satıp kocamın zekatını veriyorum. Kabul olur mu?Beyim ev işlerine yardımcı olsun diye kadın çalıştırılmasına karşı. Kocama haber vermeden temizlikçi alsam günah mı?Beyim dindar ama birkaç ayda bir az da olsa içer. Geçen gün içki masasında ona eşlik etmemi istedi. Tek başına içmek istemiyormuş. Televizyondakiler gibi yaparsak tadı çıkarmış. Eğer kabul etmezsem kadın çok diyor. Beyimin dışarıda başka kadınlarla içmesini istemiyorum. Ama içki de içemem. Bana yardım edin.Beyim hasta. Cinsel yönden ilişkiye giremiyor. Benden olmayacak şeyler istiyor. Başkalarıyla gireceğim ilişkiyi seyredecekmiş. Çaresiz kalırsam, beyimin taleplerini yerine getirirsem, nikahım bozulur mu? Kocama hakkımı helal etmesem günah mı? Helal etsem yaptıkları yanına kalacak.Ve zirve:Kocamla çok iyi anlaşıyoruz. Bana da çocuklarına da iyi bakıyor, sayıyor, seviyor. Ama bu durum arkadaşları arasında alay konusu oluyormuş. Kocanın hanımına iyi davranması günah mı?* * * Türban sorunu, türbanlıların üniversiteye girememesi, milletvekili ve bakan, hatta başbakan eşinin türbanlı olduğu için Çankayadaki resepsiyonlara katılamaması... Geçenlerde bu konuyla ilgili hazırlanmakta olan bir kitap için bana da, işte tüm bunlarla ilgili neler düşündüğümü sordular. Böyle düşünüyorum, şöyle düşünüyorum derken en nihayetinde ama şunu da söyleyivermiştim: "Şu türban meselesi hallolduktan sonra İslamcı kesimde kadınlardan büyük bir feminist hareket bekliyorum." Haksız mıymışım?Bekliyorum! İki gündür okudukça şaşırıyorum, gülüyorum, gülünce üzülüyorum... İslami kesimde, daha doğrusu geleneksel ailede erkek egemen bir düzen olduğunu, kadının o aile düzeni içinde "yatakta kocasını memnun etmekle, yemek yapıp evi temiz tutmakla ve çocukları yetiştirmekle" yükümlü olduğunu az-çok biliyordum herhalde, bilmiyor değildim. Ardahana atanan ilk kadın vaiz Sümeyra Sav "Çocuğa cenneti anlatın, dine ilgi duysun" demiş. Çocuklara cennet de şöyle anlatılacakmış. "Cennette çikolata ağaçları, gazoz nehirleri var" diye.Çocuklara illa bir şey anlatılacaksa cehennem yerine cennet anlatılması yeğdir tabii de... Tam da Sağlık Bakanlığı çocuklara yönelik şekerleme, çikolata, cips, gofret ve asitli içecek reklamlarının saat 21.30dan sonra yayınlanmasını istemişken... Aileler çocuklarına cennet reklamını saat kaçla kaç arasında yapacak, bunu da bir karara bağlamak gerekecek şimdi. Çikolatalı, gazozlu cennet tanıtımı Bu memlekette dizi ya da film yapacaksanız önce her meslek grubuna karşı hassas olacaksınız. Maazallah ayaklanırlar sonra. Hamamcılar, kapıcılar, tellaklar, bankacılar, hemşireler, doktorlar, okul müdürleri... Hepsi zaman içinde, aman şu film bizi yanlış tanıtıyor, bu dizi yanlış gösteriyor diye ayaklandılar, hatırlarsınız...Diyanet, imamları "kötü" gösteren bir diziyi bile beklemeden tavrını koydu. Yapımcılardan ricacı olundu: "İmamları saçı sakalı karışmış, göbekli, bakımsız kişiler oynamasın."İmam Murat Aydın da bu hassasiyetin şimdilik ilk temsilcisi. "Düzgün görüntüsü" ile "Melekler Adası"nda imam rolünü kapıp kıvırmış bile.Vallahi iyi fikir. Meslek odaları toplaşsınlar; ne bileyim dizide eczaneden ilaç mı alınacak, eczacıyı "düzgün görüntülü" eczacı oynasın. Arkadan hamal mı geçecek, hoop "düzgün görüntülü" hamal çağrılsın.Oyuncuya ne gerek var zaten! tubakyol@yahoo.com Meslek odaları dizilere kast yapsın bari...