Masa tenisinin yeni efendisi

Kürşat özel çocuklardan biri. İtalya’da düzenlenen Avrupa Paralimpik Masa Tenisi Şampiyonası’nda, Macar rakibini yenerek Avrupa şampiyonu oldu. Henüz 17 yaşında. Tam adı Zabit Kürşat Çağlayan. İlk ismi olması nedeniyle, kendisine birkaç kez “Zabit” diye seslendiğimi fark edince uyarıyor: “Kürşat desek?”
Zeka geriliğine bağlı olarak davranış bozuklukları ile çeşitli rahatsızlıkları bulunan Kürşat’a, tanı geç konmuş. Antrenörü Yusuf Kılınçkaya’nın eşinin önerisi üzerine birtakım testlerden geçtikten sonra, “özel sporcu” kategorisinde bulunduğu tespit edilmiş. Kürşat ilkokuldan beri masa tenisi oynuyor. İlkokula giderken, aynı zamanda beden eğitimi hocası olan Kılınçkaya’nın, “Masa tenisiyle ilgilenen var mı?” sorusu, hayatını değiştirmiş Kürşat’ın. Oynamaya başlamış ama bir süre sonra bir dönem bırakmak zorunda kalmış. “Yeteneğim yoktu” diyor ancak hocaları tekrar çağırınca yeniden başlamış ve o günden beri de masa tenisini hiç bırakmamış.

“Heyecanlanma Esra”
Fotomuhabiri arkadaşım Yavuz çekimler için hazırlanırken, Kürşat’tan yaşça küçük bir kız öğrenci, raketini alıp Kürşat’ın karşısına geçiyor. Delikanlı, rakibine “moral” verirken gayet ciddi. Ne de olsa o, artık bir Avrupa şampiyonu: “Heyecanlanma Esra.”
Hedefi dünya şampiyonluğu. Kürşat’ı Hong Kong’da iki ay sonra düzenlenecek olan dünya şampiyonası bekliyor.
Onu tanıyanlar, yemeden içmeden sabaha kadar antrenman yapabilecek kadar masa tenisini sevdiğini anlatıyor. Sadece bu sene içinde, yurt dışı turnuvalarında beş madalya sahibi olmuş. Müsabakalardan bahsederken gözleri parlıyor. Özellikle de Avrupa şampiyonu olduğu son maçta Macar rakibi Peter Palos’u nasıl yendiğini anlatırken: “İtalya’da en zor rakip en sona kaldı. Biraz korku da vardı. Palos’u yendiğim zaman çok heyecanlandım.”

Bıktıran ilgi
Annesi Emre Hanım, oğlunun Avrupa şampiyonu olduğunu internetten öğrenmiş. “Bu kadarını beklemiyorduk” derken, oğlunun özgüveninden gururla bahsediyor. Emre Hanım oğluna aşırı düşkün olan annelerden. Rahatsızlıklarının yanı sıra halen ergenlik çağını yaşayan Kürşat, annesinin ilgisinden deyim yerindeyse bıkmış. “Her şeyime karışıyor” diyor. Söyleşi boyunca, tatlı tatlı atışmalarını hafif bir gülümsemeyle izliyoruz.
Emre Hanım yatıp kalkıp antrenör Yusuf Kuluçkaya’ya dua ettiklerini anlatıyor: “Hocamız oğlumun rahatsızlıklarını bizimle paylaştı. Kürşat küçük yaştan beri hiperaktivite nedeniyle aralıklarla tedavi görüyordu. Hocanın eşi bize deyince, tekrar götürdük. O zaman da zeka geriliği tespit edildi.”
Kürşat’ın babası görme engelli. Bundan 10 sene önce beyninde bir kütle çıktıktan sonra ameliyat geçirmiş ancak görme yeteneğini yitirmiş. Üç kişilik aile, Beytepe’de memur olan babanın maaşıyla geçiniyor.

Voleybol maçlarını izliyor

Kürşat yoğun antrenman hayatıyla derslerinden arta kalan zamanını, müzik dinleyerek değerlendiriyor. Türkçe müzik Kürşat’ın ilgisini hiç çekmiyor. En beğendiği isim DJ Antoine imiş: “Bir gün Rihanna dinlerken, DJ Antoine ismini gördüm. Çok hoşuma gitti. Bu aralar sadece onu dinliyorum.”
Televizyonda voleybol maçlarını izlemeye bayılıyor Kürşat. Okul hayatını sorunca, Samanyolu Koleji’nde burslu okuduğundan, arkadaşlarıyla arasının iyi olduğundan bahsediyor. Peki Avrupa şampiyonu olduktan sonra, kendisini kıskanan arkadaşları oldu mu?
“Şampiyonluktan değil de, 17 yaşıma rağmen, birçok ülkeye gitmiş olmamdan dolayı benim yerimde olmak istediklerini söyleyenler var.”
Kürşat masa tenisi oyuncuları arasında en çok, kadınlar klasmanında Dünya Masa Tenisi Şampiyonu Çinli Ding Ning’e hayran. Hayali, dünyaca ünlü kadın oyuncu ile bir gün antrenman şansı yakalamak.