Pazar Neden onlar hedef seçildi?

Neden onlar hedef seçildi?

05.02.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bir grup üniversiteli tarafından mezuniyet projesi olarak hazırlanan “Faili Meşhur” belgeseli ve kitabı; Abdi İpekçi, Uğur Mumcu ve Hrant Dink suikastlerini gazetecilikleri üzerinden inceliyor

Neden onlar hedef seçildi

Elimde kırmızı kitabımla Abdi İpekçi Caddesi’nin yolunu tutuyorum. “Faili Meşhur - 3 Gazeteci 3 Suikast”... Elimdeki bu kitap aslında gazeteci Derya Sazak öncülüğünde Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin bitirme tezi olarak hazırladıkları belgeselin albümü. Bu öğrencilerden Damla Durak, Ece Ozan, Koray Başpınar, Mübeccel Hamlacıbaşı, bu ekin sayfalarından aşina olduğunuz Güliz Arslan, hocaları Derya Sazak ve Kader Tuğla ile buluşuyorum. Sazak’ın fikriyle başladıkları bu proje sürecinde öğrendikleri, öğrencilerini derinden etkilemiş belli ki.

Haberin Devamı

“Uğur Mumcu’nun odasına girdik. Her şey bıraktığı şekliyle duruyordu. Daktilosu, arşivi, bilgisayarı...”

* Belgesel için neden özellikle bu üç gazeteci seçildi?

Kader Tuğla: Bu üç gazetecinin öncelikle suikaste uğramaları ortak noktalarıydı. Öldürülme şekilleri, faillerinin meçhul kalması ya da meşhur olması... Abdi İpekçi modern Türk basınının kurucusu olarak çok önemliydi bizim için, bugün bildiğimiz birçok yeniliği o getiriyor. Uğur Mumcu ise araştırmacı gazeteciliğin öncü ismi olarak biliniyordu. Hrant Dink bir azınlık gazetesini, Agos’u cemaate seslenen bir gazete olmaktan çıkartıp geniş kitlelere hitap eden bir yayın haline getirmişti.

* Bu üç cinayet üzerine bugüne kadar çok yazıldı çizildi, belgeseller yapıldı. Sizin çalışmanız bunlara ne kattı?

Kader T.: Diğerleri bu üç gazetecinin suikastleri üzerine odaklanıyor. Bu insanlar nasıl bir yol izlenerek öldürülmüşler, geri planındaki failler kimler olabilir, niye faili meçhul kalmıştır gibi... Oysa ki bu belgeselde bu üç isim nasıl gazetecilik yapmış, nasıl yazılar yazıyorlardı ki suikaste uğrayacak sürece gitmişlerdi, bunu inceliyoruz.
Ece Ozan: Asıl vurgulanan gazetecilikleri ve kişilikleri.
Mübeccel Hamlacıbaşı: Aynı zamanda yeni yetişen gazeteciler için çok öğretici bir çalışma oldu.
Damla Durak: Çok farklı insanlar, farklı açılardan değerlendirdi. Bu bakımdan suikastlere de çok yönlü baktığımızı düşünüyorum.
Güliz Arslan: Şunun altını çizmeye çalışıyoruz; bu cinayetler birbirlerini tetikledi ya da en azından biri diğeri için uygun ortamı hazırladı. Eğer Hrant Dink’in gerçek katilleri de açığa çıkmazsa bundan yaklaşık 10 yıl sonra yine karlı bir kış günü feryat figan sokaklara dökülmemize sebep olacak bir cinayet yaşanmayacağını kim garanti edebilir?

* Röportajlar sırasında sizi en çok etkileyen kişiler, anlar hangileriydi?

Damla D.: Güldal Mumcu, Uğur Mumcu’nun çalışma odasına girme şansını sağladı bize. Her şey Uğur Mumcu’nun bıraktığı şekliyle duruyordu. Daktilosu, arşivleri, bilgisayarı... Bu bizi çok duygulandırdı. Ailesinin onun hatırasına ne kadar çok saygı gösterdiğini gördük.
Koray Başpınar: Benim için de Uğur Mumcu’nun ailesinin o evde yaşıyor olması çok etkileyiciydi. Duvarından bedenin parçalarının kazındığı evde...
Güliz A.: Röportaj yapılan isimlerin suikasti haber aldıkları anı anlattıkları bölümlerden etkilendim. O günlere dair hafızalarında kalan, hiç bilinmeyen ayrıntıları kesik kesik cümlelerle, gözleri dolarak, sesleri titreyerek anlatıyorlar.

* Yapım aşamasında ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

Mübeccel H.: Röportaj yaptığımız kişileri ikna süreci zorlu oldu zaman zaman. Derya hoca sayesinde bizi kırmadılar, hepsi bize açık gönüllülükle konuştular.
Kader T.: Kurgu aşamasında en büyük zorluklardan birini yaşadık. Çünkü topladığımız malzemelerin hepsi o kadar kıymetliydi ki bizim için hiçbirini atmak istemiyorduk. Ama tabii zaman sınırı var.

* Sizler yalnızca Hrant

Dink’in öldürüldüğü günü hatırlıyorsunuzdur heralde. Haberi ilk aldığınız anki hislerinizi hatırlıyor musunuz?
Damla D.: Ne olduğunu anlayamamıştım, niye olduğunu... Katili olarak bir çocuktan bahsediliyordu. “Bir çocuk neden böyle bir şey yapar?” diye düşündüm kendi kendime.
Koray B.: Benim de hatırladığım Hrant Dink’in katili Ogün Samast yakalandığı zaman devlet görevlileriyle birlikte Türk bayrağı tutarak çektirdiği fotoğraftır. Aslında bütün cinayetlerin özeti o belki de.
Derya S.: Kahramanlaştırma. Aydını koruyamıyor, tetikçiyi kahramanlaştırıyor.

Haberin Devamı

“Benzer özellikler nedeniyle fail artık tahmin edilebilir”

Haberin Devamı

Bülent Özükan - Kitaba ismini veren Boyut Yayın Grubu Genel Yönetmeni

* Kitabın adı neden “Faili Meşhur”?

Bir cinayetin faili bilinmiyorsa buna “faili meçhul” denir. Ama bu cinayetlerin sayıları artar, öldürülen kişilerin ortak
özellikleri olur ve öldürülme yöntemleri de ortak özellik taşır ise burada organize bir olaydan bahsedilir. Benzer özelliklerle benzer olaylar yaşandığı zaman bu herkes tarafından organize ve sistematik bir olay olarak bilinir. Herkesin bildiği şey de “meşhur” bir şeydir. Burada anlatılmak istenen bu olaylardaki benzer özellikler
nedeniyle failin toplum tarafından artık tahmin edilebildiğidir.

Haberin Devamı

Derya Sazak: “Bir ekip ruhuyla, gazetede nasıl çalışıyorsak öyle çalıştık

Haberin Devamı

* Bu proje benim çok idealize ettiğim bir şey. Ben Ankara ekolünden gelen bir gazeteciyim, üniversiteyi insan kaynağı olarak görüyorum. Öğrencilerle bu işi başlatma hayali kafamda canlandığında, ortaya çok iyi bir iş çıkacağını biliyordum. Bir ekip ruhuyla gazetede nasıl çalışıyorsak okulda da öyle çalıştık.
* Kurgu ve çekimlerde başta Fikri Kekilli olmak üzere Radyo Televizyon Bölümü öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin çok büyük katkıları oldu. Nebil Özgentürk de bu çalışmaya hakikaten çok ciddi katkılar sağladı. Çünkü araştırmalar, yazım ve röportajlar dışında bir de işin kurgu kısmı önemli.
* Birçok aydın cinayeti var Türkiye’de. Bu anlamda toplumsal belleği, kötü anıları canlandırmak, genç kuşaklara taşımak gerekiyor. Üniversite ile biz gazeteciler arasında böyle bir köprü kurmak gerekiyor. Bu çalışma işte bu köprüyü kuruyor. Bunun devamını da getireceğiz. Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Musa Anter, Metin Göktepe, Onat Kutlar... Onlarca isim var.