Pazar Rehineniz itinayla kurtarılır

Rehineniz itinayla kurtarılır

11.03.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tüm dünyada adam kaçırma olaylarının sayısı artınca, eski CIA ajanları, Scotland Yard müfettişleri ve işsiz casuslar şirket kurup rehine pazarlığında arabuluculuk yapmaya başladılar

Rehineniz itinayla kurtarılır

Rehineniz itinayla kurtarılır

Tüm dünyada adam kaçırma olaylarının sayısı artınca, eski CIA ajanları, Scotland Yard müfettişleri ve işsiz casuslar şirket kurup rehine pazarlığında arabuluculuk yapmaya başladılar

MEFARET AKTAŞ

Başrollerini Russell Crowe ve Meg Ryan’ın paylaştığı şu sıralar ülkemizde de gösterimde olan "Proof of Life / Yaşam Kanıtı" adlı film, en çok Ryan ve Crowe’un sansasyonel aşkı vesilesiyle konuşuldu. Ama konusu itibarıyla bundan daha ciddi bir ilgiyi hak ediyor. Zira filmin temel hikayesi, 90’ların ve günümüzün "en moda suçu" olan adam kaçırma ve kaçırılan rehineleri kurtarmakla görevli "K&R / Kidnap&Ransom/Kaçırma ve Fidye" şirketleri ve arabulucuları üzerine kurulmuş.
Filmde Peter Bowman adında Amerikalı bir mühendis (David Morse), hayali bir Latin Amerika ülkesinde, üç milyon dolar fidye için özgürlükçü militanlar tarafından kaçırılıyor. Kocasının patronu ve sigorta şirketi, fidyeyi ödemek için hiçbir adım atmayınca Peter’ın karısı Alice (Meg Ryan) bir K&R şirketine başvuruyor. Onlar da Terry Thorne (Russell Crowe) adlı arabulucularını bu işle görevlendiriyorlar. Terry işi alıyor ama kısa zamanda her şeyin düşündüğünden çok daha karışık olduğunu anlıyor. Militanlarla uzlaşma çabaları sırasında de Alice’le birbirlerine aşık oluyorlar.

İşin aslı öyle değil
Şimdi bir de gerçek hikayeyi dinleyin. Yani başına gelenler filmdeki Peter Bowman karakterine ilham olan Tom Hargrove’un hikayesini....
50 yaşlarında bir Amerikalı olan Hargrove 1992’de ailesiyle birlikte Kolombiya’ya taşınmış, dünyaca ünlü Ford ve Rockefeller’ın çevreci derneklerinin "Yeşil Devrim"i yaymak ve fakirlere yardım etmek amacıyla kurdukları "Tropik Tarım Merkezi"nde işe başlamıştı. Hargrove, 23 Eylül 1994 sabahı Kolombiya’da, Kali yakınlarındaki otoyolda arabasıyla ilerliyordu. Yolda karşısına bir grup üniformalı adam çıktı. Bandanaları, Che Guevara bereleri, kamuflaj şapkaları ve AK 47’leri olan bu adamlar, Güney Amerika’nın en donanımlı solcu militan grubu Kolombiya Devrimci Askeri Gücü (FARC)’nün üyeleriydiler. Hargrove’un kimliğine baktılar, büyük bir şirkete bağlı çalıştığını öğrenince onu alıkoydular. Ailesi 18 gün Hargrove’dan hiç haber alamadı. Ve nihayet ilk fidye talebi geldi: Altı milyon dolar (yaklaşık 1.5 trilyon lira).
Hargrove’un çalıştığı şirket olayla ilgilenmedi. Karısı Susan kocasını kurtarmak için adını söylemek istemediği ama "David" dediği bir kurtarma ajanını kiraladı. Ajana haftada 15 bin dolar (3.8 milyar lira) ödedi. Operasyona eski FBI ajanı Oscar Tejeda da destek veriyordu. Sonunda Tom’u 500 bin dolara kurtardılar. Bu, fidyecilerin başta istedikleri paranın 12’de biriydi. Sonunda tam 11 ay sonra Tom Hargrove evine döndü. 22 kilo zayıflamış, tanınmayacak haldeydi. Kendini toparlar toparlamaz, kaçırıldığında tuttuğu günlüğünü "Long March to Freedom/Özgürlüğe Giden Uzun Yürüyüş" adıyla kitap olarak bastırdı. İşte "Proof of Life" filmi bu hikayeyi anlatıyor.
Bu şirketlerin oluşturduğu endüstri, fidye için adam kaçırma olaylarının sayısı hızla artınca, rehineleri fidyecilerden kurtarmak için oluşturulan yeni sayılabilecek bir sektör. Zira dünyada her yıl 20 ila 50 bin insan kaçırılıyor. Bu olayların yüzde sekseni Latin Amerika ülkelerinde gerçekleşiyor. Özellikle de Meksika, Arjantin ve Costa Rica’da... Şimdiye dek istenen en yüksek fidye 100 milyon, ödenen en yüksek fidye ise 60 milyon dolar. Bu rakam yalnızca Hong Konglu bir milyarder ve Arjantinli iki kardeş için ödendi şimdiye dek.

Çok gizli...
Kaçırma-fidye elemanları; eski CIA casusları, işsiz casuslar ve Scotland Yard müfettişleri kuruyorlar. Ailenizden ya da şirketinizden biri kaçırıldığında, müşterilerine işinin ehli arabulucu ajanlar kiralayan bu tip gizli şirketleri arıyorsunuz. Ajanlar güvenlik amacıyla kendilerine polisiye romanlardan alınmış isimler takmışlar: Grabbers (parayı alanlar), movers (teklifçiler), keepers (koruyucular), talkers (konuşmacılar), drop men (teslimatçılar) bu sektörün yarattığı meslekler.
Londra’daki Control Risks Group Ltd. bu alanda çalışan en eski firmalardan biri. Şirketin müşteri listesinde dünyanın en büyük 100 şirketinden 91’i, tüm dünyanın en zengin on ailesinden dokuzu yer alıyor. İngiltere’de, Victoria Caddesi, 83 numaradaki bürolarını arayıp derdinizi anlatınca en fazla 15 dakika sonra size tahsis edilen "arabulucunuz" tarafından geri aranıyorsunuz. Bu adam dünyanın neresinde olursanız olun en geç 24 saat içinde sizi buluyor ve duruma göre hayatının bundan sonraki iki yılını sizinle geçirebiliyor.

Cidden film gibi...
ABD’nin en saygı duyulan, en "kurtaran" operatörü ise Miami’den Mike Ackerman. Ackerman bir keresinde Guatemala’nın balta girmemiş ormanlarında 275 bin doları (yaklaşık 71 milyar lira) helikopterden silahlı gerillaların üstüne atmış. Altı milyon dolarlık bir başka fidye teslimatında da, Arjantinli fidyeciler milyarder müşterisinin oğlunun kafasına bir silah dayamışken, tüm olup bitenleri mikrofilme kaydetmiş. "Ölümcül bir durum söz konusu olduğunda aranacak tek adam" olarak tanınıyor.
Ünlü bir başka isim de FBI’ın organize suç biriminin eski başkanı Sean McWeeney. Şirketi Corporate Risk International, Washington’da bulunuyor. McWeeney "Proof of Life" gibi filmleri eleştiriyor: "Filmlerde ajan her zaman telefon konuşmasını ukalaca uzatır. Gerçek hayatta ise ahizeyi kaldırırsınız ve bir ses ‘Dinle i... herif, paramı şimdi istiyorum yoksa o... çocuğunun ellerini keseceğim’ der ve kapatır."
Kaçırılma sigortası yaptıran kişi ya da şirketin poliçesi, sigortalıya fidye parasına ek olarak olay süresince yaptığı tüm masrafları da ödüyor. Hatta olay sonrası gerekli psikolojik tedavilerin ya da çıkılan tatillerin parasını bile... Tabii ki Ackerman ve McWeeney gibi adamlar ucuza gelmiyor. Ackerman’ın günlüğü iki bin dolar. Arabulucular gizlilik ilkelerinden dolayı çok titiz çalışıyorlar. Çoğu şirket, müşterileri onlar izin vermeden fidyecilerle konuşursa ya da basına açıklama yaparsa anlaşmayı bozuyor. Hatırlar mısınız Alman tenisçi Boris Becker, kariyerinin zirvesindeyken yılda 160 bin dolar prim ödeyip 10 milyon dolara kaçırılma sigortası yaptırmış ve bu gazetelerde yazılınca çılgına dönmüştü!



PAZAR