Pazar Sponsorsuz caz festivali

Sponsorsuz caz festivali

11.05.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ankara Caz Derneği Başkanı Özlem Oktar Varoğlu, devletten ve belediyelerden destek görmeyen 17. Uluslararası Ankara Caz Festivali’ni anlattı: “Üç saatlik açılış konserinde boş yer yoktu, inanılmaz bir coşku vardı. Sevinçten ağladım”

Sponsorsuz caz festivali

Uluslararası Ankara Caz Festivali her türlü zorluğa rağmen müthiş bir programla ve birbirinden usta isimlerle 17’nci kez dinleyiciyle buluşmayı başardı. Başardı diyorum çünkü dünyada eşi benzeri olmayan bir iş yapıyorlar. ODTÜ Caz Günleri ile yola çıktılar, uluslarası bir festival yarattılar ve ana sponsorları yok! Kahramanımız Ankara Caz Derneği ve derneğin başkanı Özlem Oktar Varoğlu... Bu yıl öğrendik ki, Başbakanlık Tanıtma Fonu’ndan aldıkları sembolik destek de son bulmuş. Cumhuriyet gazetesi 2 Mayıs tarihinde bu haberi şu başlıkla duyurdu: “Başbakan, ‘caz yapmayın’ dedi”...

Cazın mütevazı kraliçesi
Ana sponsorsuz, ne devletten ne belediyelerden destek alan bir festival. Nasıl oluyor da oluyor?
Hem tebrik etmek hem de merakımı gidermek için aradım Özlem Oktar Varoğlu’nu. Aşkla yaptığı belli bu işi, yoksa mümkün mü? Cazın mütevazı kraliçesi sakin sakin anlattı:
“Biz üyelik aidatlarıyla yaşayan küçük bir derneğiz. Ana sponsorsuz bir festival yapmak çok zor. Bütçemiz, sabit bir ofisimiz, çalışanlarımız olsun ben de isterdim ama 17’nci yıldayız ve bir şekilde yapıyoruz. Programı hazırlıyoruz ve tek tek sponsorlara sunuyoruz. Geçen senelerde daha iyiydi. Bu sene şöyle bir ruh hali var, ‘Bu kadar yapılacak iş varken caza mı yatırım yapacağız!’ diye düşünüyor insanlar. Türkiye’de bu müziği yapanların sayısı çok az ve çok kıymetliler. Onların desteklenmesi gerekiyor. Ayrıca bir yerlerde buluşup ortak nefesi paylaşmamız, birlikte soluk alıp vermemiz gerekiyor. Bu festival bize bu ortamı sağlıyor.
22 konserimizin üçüne sponsor bulabildik. Bilet fiyatlarımız 15 ile 75 lira arasında. Sponsor desteğimiz olsa özellikle öğrencilerin daha çok konsere gelmesini sağlayabiliriz. Ancak canlı performans her zaman pahalıdır. Çok fazla emek var çünkü. Konaklaması, ulaşımı vs. Festivalin açılış konseri öncesi biletlerin üçte biri satılmıştı. Halka açık ücretsiz konserlerimiz de var. Bu sene 202 başvuru vardı sanatçılardan. Elerken zorlandık. Müzisyenler bu festivalde çalmayı seviyorlar çünkü bizim onlara verdiğimiz değeri biliyorlar. İlk günden beri biz Türk sanatçılara özellikle yer veriyoruz. Hatta bizden sonra diğer festivaller de başladı buna. Üç saatlik açılış konserinde boş yer yoktu, inanılmaz
bir coşku vardı. Sevinçten ağladım.”

Dolu dolu bir program
Festivalin bu yılki teması “Caz ve Vokal”... 15 Haziran’a kadar 25 konser, iki sergi ve caz vokal atölyesi ile dinleyicileri mest edecek festivalde yok yok. Zuhal Olcay, Sibel Köse, Meltem Ege, Karsu Dönmez’den Raul Midon, Aga Zaryan, Luisa Sobral, Torsten Goods, Ntjam Rosie’ye... Ve daha fazlası son yıllarda binaları büyüyen ama yaşam alanları giderek küçülen Ankara’da...

Haberin Devamı

Sokak festivali Avrupa'nın ritmi İstanbul’da

“Artık AB’ye girmek istemiyor muyuz, ne oldu AB hayalleri?” soruları herkesin kafasında dönüp dururken mesaj kutuma bir e-posta düştü geçen hafta: “9 Mayıs Avrupa Günü nedeniyle İstanbul’da Avrupa’nın Ritmi Sokak Festivali yapılacak.” Yağmur sebebiyle bugüne ertelenen etkinlikte
18 AB ülkesinin sanatçıları, konserler, tiyatro gösterileri ve sokak performansları ile İstiklal Caddesi’ni ve Kanyon’u renklendirecekler. Kimmiş bu işi yapan diye baktım. AB Bakanlığı, AB Türkiye Delegasyonu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu ve Şişli belediyelerinin imzasını gördüm. Hâlâ umut var diye düşündüm. Türkiye’nin taahhüt ettiği gibi AB mevzuatını gerçek anlamda hayata geçirdiği günleri de görürüz umarım.

Haberin Devamı

İktidar ve şiddet

Olağanüstü işler yapan iki akademisyen... Hacettepe Ün. İletişim Fakültesi’nden siyaset bilimci demenin yetersiz kaldığı Prof. Simten Coşar ile Ankara Ün. İletişim Fakültesi’nden iktisatçı sıfatının yetmediği Prof. Gamze Yücesan Özdemir. İki yıl önce önemli bir derlemeye editörlük yaptılar. “Silent Violence: Neoliberalism, Islamist Politics and the AKP Years in Turkey”... Red Quill Books Yayınevi’nin İngilizce bastığı kitap güncellenmiş haliyle nihayet Türkçeye çevrildi ve “İktidarın Şiddeti / AKP’li Yıllar Neoliberalizm ve İslamcı Politikalar” adıyla Metis’ten çıktı.