Stat koleksiyoncuları

Andy Davis ve Graeme Holmes. İngiltere’de orta sınıfa mensup iki kafadar. Hafta sonlarını değişik ülkelerde, kaçıncı lig olduğu fark etmeksizin maç izleyerek geçiriyorlar. Bu işe arkadaşına göre daha geç başlayan Davis bir çikolata fabrikasında çalışıyor ve Bristol Rovers taraftarı. Ekibin tecrübelisi Holmes ise bir muhasebeci ve Everton taraftarı.
Bu ikili geçen hafta sonu Fenerbahçe-Gençlerbirliği ve TFF’nin davetlisi olarak kadınlı-çocuklu Beşikaş-Trabzonspor maçlarını izledi. İstanbul’a gelmişken gündüzlerini de boş geçirmek istemeyen ikili 2. Lig’deki Eyüpspor-Körfezspor maçına da gitti. Yani İstanbul gezilerinde iki güne üç maç sığdırdılar.

* Bugüne kadar kaç stat gezdiniz?

Graeme Holmes: Neredeyse 1500. Bunların 1300’ü İngiltere’deydi. Bu durumda da, gittiğim Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasından sonra Avrupa’daki 200’üncü stadıma çok yaklaşmış durumdayım.
Andy Davis: Ben Greame’e yaklaşamadım. Ben daha İngiltere’de 150 stat görebildim. 50 tane de İskoçya’da gördüm. Avrupa’da da gördüğüm stat 100’e yaklaşmış durumda.
Graeme H.: Tabii bu maç izlediğimiz farklı statların sayısı. Bunun dışında, tribünde izlediğim maç sayısı 2 bin 400’e yaklaşıyor. Gittiğimiz şehirlerde maç olmasa da başka statları ziyaret ediyoruz ama bu turları koleksiyonlarımıza dahil etmiyoruz. Gittiğim rugby veya kriket maçları da sayıya dahil değil.

* Ne zaman başladınız?

Graeme H.: Beraber yapmaya 1998’de bir Barcelona maçıyla başladık. Ama ben 1987’deki Mönchengladbach-Everton maçından itibaren yapıyorum. 1987’de İngiltere’deki statları biriktirmeye başladım. 1989’da bitirdim. Sonra diğer ülkelere gitmekten başka bir şansım kalmadı.

* İngiltere’de gitmediğiniz bir stat kaldı mı?

Graeme H.: Hayır, hepsine gittik. İskoçya’dakileri de gördük. Orası da bitti.

* İngiltere’yi nasıl bitirdiniz?

Graeme H.: Ben Everton’la İngiltere’de bütün deplasmanlara gidiyordum. Bu da 30 küsur stat ediyor.
Andy D.: Ben de Bristol Rovers ile yaklaşık 100 farklı deplasmana gittim.

* Kabaca bir hesap yaparsak; Premier Lig’de 20, bir alt lig Championship’te 24, onun altındaki Division 1’de 24 ve aşağılarında da bu kadar takım var. Nasıl oluyor da 1300 stada gidebiliyorsunuz?

Graeme H.: Bu statların birçoğu amatör takımların oynadığı statlar. Bunun için 10’uncu lige kadar indik. Bu sayede 1300 stada gittik. Mesela 10’uncu ligde 15 grupta 22’şer takım mücadele ediyor ki bu sayede 10’uncu lig başlı başına 300 stat demek.

* Hem Beşiktaş’ın hem de Fenerbahçe’nin stadında birer maç izlediniz. İki stadın da farklı bir ruhu var. Kıyaslamanız gerekirse neler söylenebilir?

Graeme H.: Tamamen farklı statlar. Çünkü Fenerbahçe’nin stadı oldukça yeni. Beşiktaş’ınki ise eski stil bir futbol sahası. Ve ikimiz de Beşiktaş’ınki gibi eski stil sahaları seviyoruz. Fenerbahçe’nin stadını beğendik çünkü büyük ve oldukça modern. Ama Beşiktaş’ın stadında bir karakter var. Kale arkasında bir itfaiye kamyonu görmek değişik. Ayrıca çok hoş bir dizayna sahip ve denizin dibinde.
Andy D.: Aynı zamanda Beşiktaş’ın stadının yarısının açık yarısının kapalı olması çok güzel.

* Beşiktaş-Trabzonspor maçında sadece kadınlar ve çocuklar vardı, siz Futbol Federasyonu’nun özel davetlisi olarak protokol tribünündeydiniz. Daha önce böyle bir maç izlemiş miydiniz?

Graeme H.: Hayır, koleksiyonumuzda ilginç bir parça oldu. Gerçekten çok farklıydı. Neyle karşılaşacağımızı tahmin edememiştik.

“Eyüpsporlu oyuncular göbekli”

* İngiltere’de benzer bir uygulama ister miydiniz?

Graeme H.: Tam bilemiyorum. Bu biraz ayrımcı bir durum. Yani kadınları bu şekilde erkeklerden ayırmak. Bunu İngiltere’de yapamazsınız. Ama yine de bu gittiğimiz maç ilginçti. Gerçekten sevdik.
Andy D.: Ayrıca hep tezahürat yaptılar. Bunu beklemiyorduk, maçın sessiz geçeceğini düşündük.

* Bir Everton-Liverpool maçına sadece kadınların ve çocukların alındığını hayal edebiliyor musunuz?

Graeme H.: Bu mümkün olmazdı. Olsa bile en fazla 10 bin, hatta 5 bin kadın ve çocuk gelirdi. Çünkü o maçta tribünlerde erkeklerin dünyası vardır.

* Eyüpspor’u tribünden izlediniz, nasıl buldunuz?

Graeme H.: Bizim 7 veya 8. Lig seviyemizde bir kulüp. Bazı oyuncuların oldukça şişman olduğunu gördük. Sahada göbekli oyuncular vardı.

‘Her ülkede mutlaka alt liglerden en az bir takımın maçına gideriz’

* Büyük statlarda büyük takımları mı görmeyi seviyorsunuz yoksa küçük statlarda yerel takımları mı?

Graeme H.: Her seyahatimizde mutlaka araya bir veya daha fazla alt seviyedeki takımları sıkıştırırız. Her ikisini de seviyoruz.
Andy D.: Her ikisinin de güzel tarafları var. Küçük bir takımın maçına gittiğinizde küçük bir statta maç izlersiniz. Çoğunlukla sizinle aynı tribünü paylaşan kulübün bir yöneticisi veya çalışanı vardır. Ve bu adamların hep anlatacak hikayeleri vardır. Büyük takımların maçlarında ise biletinizi alır maçınızı izlersiniz ve hepsi budur. Ama büyük takımların maçlarında da atmosfer daha iyidir, sahada daha iyi oyuncular vardır güzel bir maç izleyebilirsiniz.

“Maçın hakemi yere yığıldı”

* Bir maça gittiğinizde maçı mi izlersiniz yoksa stadı ve tribünleri mi?

Graeme H.: Her ikisi de. Bir stada ilk defa gidiyorsak tribünleri ve taraftarları izlemeyi severiz. Ama ikinci gidişimizde ve sonrasında futbola odaklanırız.

* Gittiğiniz en ilginç maç neydi?

Graeme H.: Bu kış Hollanda 3. Ligi’nde Katwijk’in maçına gitmiştim. Ve hakem sahada yere yığıldı. Doktorlar sahaya girdi ve hakemi ambulansla götürdüler. Hakem öldü sandık. Maç da bitime 10 dakika kala tatil edildi.

“Statları dolaşacağıma çok daha büyük bir evde oturabilirdim”

* Bu seyahatler özel hayatlarınıza nasıl yansıyor. Kız arkadaşlarınız bir şey demiyor mu?

Graeme H.: Ben evliydim, boşandım. Ama bunun asıl sebebi bu stat ziyaretlerimiz değil. Şimdiki kız arkadaşım da bundan biraz şikayetçi. Çünkü ben kız arkadaşımı sadece hafta sonları görüyorum. Ve bana ‘Türkiye’ye gitme. Hafta sonunu beraber geçirelim’ dedi. Her hafta olduğu gibi.

* Bu seyahatler size pahalıya patlamış olsa gerek.

Graeme H.: Evet, oldukça fazla. Belki şu an daha büyük bir evde oturuyor ve daha iyi bir araba sürüyor olabilirdim. Ama bundan hiç pişman değilim.
Andy D.: Benim için de öyle. İyi vakit geçiriyoruz. Bu hoşumuza gidiyor. Bazıları pul biriktirir. Bazıları gidip trenleri izler ve fotoğraflarını çeker. Biz de gidip futbol sahalarını geziyoruz. Daha doğrusu stat koleksiyonu yapıyoruz.

* Türkiye’ye bir daha gelirseniz sırada hangi takımların statları var?

Graeme H.: Galatasaray ve diğer İstanbul takımları. Belki İstanbulspor veya Beylerbeyispor. Futbolun olduğu her yer. Nerede maç varsa oraya gitmek istiyoruz. Gerisi hiç önemli değil.