Pazar Suuuuuuuuuuuuuu!

Suuuuuuuuuuuuuu!

20.05.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Normal olmayan şey, kuraklıkla mücadele planlarımızın olmayışı değil mi?" sorusuyla buyur ola bir kez daha su testusuna bu hafta

Suuuuuuuuuuuuuu

Bugün şehirlerimizde yine su krizi yaşanıyor. İSKİ verilerine göre, İstanbul bu kış son 40 yılın en kurak kışının yarısı kadar bile yağış alamamış. Şu an içinde bulunduğumuz susuzluk tehlikesi karşısında önlemler yine gecikmiş durumda. Kafalar karmakarışık. Kimileri bu sorunu yalnızca küresel iklim değişikliğine indirgiyor. Kimi şehirlerin betonlaşmasına.Türkiye'de "betonlaşmanın" 1950'lerden sonra başladığını kabul edersek örneğin, Atatürk'ün de bir konuşmasında bahsettiği 1928-30 kuraklığını nasıl açıklayabiliriz? "Periyodik bir kuraklık dönemi var" veya "Türkiye'de 10-15 yılda bir kuraklık yaşanır" ya da "yedi yıl sulak yedi yıl kurak" gibi açıklamalar bilimsel temelden yoksun. Kuraklığı sadece küresel iklim değişimine bağlamak doğru değil. Dünyanın hiçbir yeri için böyle bir periyodiklik, bilimsel bulgu ve tahminden söz edilmiyor. Meteorolojik kuraklığın tek nedeni, belli bir zaman dilimi içinde yeterli miktarda ya da hiç yağış olmaması. Yarı kurak bir iklim kuşağında bulunan ülkemizin tarihi büyük kuraklıklarla dolu. Kuraklığı, deprem gibi önemli bir afet olarak kabul ederek bilimin gereklerini yapmak zorundayız. Normalin dışında nedenler arayan belediye başkanlarının kafaları burada karışıyor. "Normal olmayan şey, Kuraklık Mücadele Planlarımızın olmayışı değil mi?" sorusuyla buyur ola bir kez daha su testusuna...1- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş "Yüzyılın en büyük kuraklığını yaşamaktayız" diyor. Peki, bugünlerde Türkiye'nin hangi yönündeki illerinde su sorunu yok?a. Kuzey b. Güneyc. Doğu d. Batı2- İstanbul'u susuzluk korkusu sararken barajlarında suyu bitmek üzere olan başka hangi metropolümüzün altı aylık suyu kalmış? a. Gaziantep b. Konyac. Bursa d. Ankara3- Hangi başbakan geçen gün "Kuraklık canımıza okuyor. Şaka yapmıyorum. Daha fazla yağmura ihtiyacımız var. Hepimiz yağmur için, bol su için dua etmeliyiz" dedi?a. Recep Tayyip Erdoğan. b. İngiltere Başbakanı Tony Blairc. Avustralya Başbakanı John Howardd. Almanya Başbakanı Angela Merkel4- Türkiye'de sahipsiz afetlerin başında gelen ve dünyada görülen 31 adet doğal afetin içinde birinci sıradaki en sinsi ve tehlikeli afet hangisi? Not: 1959 yılında çıkan 7269 sayılı Umumi Afetler Kanunu'na göre Türkiye'de bu afet afetten sayılmamakta.a. Depremb. Selc. Kuraklıkd. Yıldırım düşmesi tehlikesi5- Hemen her yıl kuraklık kapımızda. Uzmanlara göre bunun en önemli nedeni su politikamızdaki yanlışlar. Hangileri, acep?a. Türkiye'de meteoroloji istasyonları artırılacağına kapatılıyor. Planlama için sağlıklı veri toplanamıyor. Örneğin, Fırat havzasında hiçbir meteoroloji istasyonu yokmuş.b. Önlem almakta her defasında gecikiliyor. Türkiye'nin su bakımından fakir bir ülke olduğu hesaba katılmıyor.c. Politikacılar suyun yalnız enerji için gerekli olduğunu sanıyor ve susuzluktan bahsedildiğinde hemen nükleer santral kuralım diyorlar.d. Hepsi6- Kuraklık tehlikesine karşı önlem olarak İstanbul'a 170 kilometre uzaklıktaki Sakarya'da denize dökülen Melen Çayı'nın İstanbul'a taşınmasını içeren projeye göre İstanbul nüfusunun belki ancak beşte birinin su ihtiyacı karşılanacakmış. Bu taşıma suyun dışında İstanbul'un su ihtiyacı temel olarak yine hangi yoldan karşılanacak?a. Geçen gün televizyonda gördüğümüz gibi sokaklarda halı yıkayanları azarlayıp caydırarak yapılacak su tasarrufuylab. Tıraş olurken muslukları bir açıp bir kapayarak elde edilecek su tasarrufuylac. Banyolara kurna koyarak yapılacak su tasarrufuylad. Rahmetten. Tabii ki İstanbul'daki Ömerli ve Terkos su havzalarından7- Hangi senaryoya bakılırsa bakılsın küresel iklim değişiminden Türkiye hangi olumsuz şekilde etkilenecektir?a. Kuraklıkb. Ani sellerc. Deniz suyu seviyesinde yükselmed. Hepsi Anadolu'nun 10 binlerce yıllık sorusu: Suyu nereden bulacağım? İstanbul'a su getirmek her zaman dert oldu. Su otoritelerinin başları beladan kurtulamadı. İstanbul tarihi boyunca susuzluk yaşadı. Romalılarla başlayarak Bizans, şehre su taşımak için kilometrelerce kemer inşa etti, 70 dolayında kapalı, üç de büyük açık sarnıç yaptı. Osmanlı zamanında bu kez Koca Sinan, kemerleriyle şehre havzalardan su taşıdı.